* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: İnternet Geldi, Mertlik Nereye Gitti?  (Okunma sayısı 770 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

anadolu

  • Ziyaretçi
İnternet Geldi, Mertlik Nereye Gitti?
« : Eylül 05, 2017, 10:39:20 ÖÖ »
İnternet Geldi, Mertlik Nereye Gitti?

“İnsanları takip etmek artık çok kolay.” demek ne kadar doğru olur bilmiyorum ama gerçek bu. İnsanlar neredeyse artık ev ahalisi ile ne konuştuklarını bile yazacaklar. Kimsenin birbiri ile arasında mahremiyet, sınır kalmadı diyemeyiz. Bu zaten bir Müslüman’ın kimliğine yakışmaz(!) Lakin sonu iyi olmayacak bir yola girdiğimiz de doğru.

İnsan yaşadıklarını başkaları ile paylaştığı zaman rahatladığını düşünür, arkadaş ziyaretlerinde bulunurdu. Lakin onların yerini artık sosyal paylaşım siteleri aldı. O kadar ki insanlar özel hayatlarına dair yaşadıklarını bile tanımadıkları kadın-erkek herkesle paylaşır hâle geldiler. Rahatladıkları zannettikleri açılardan daha büyük sıkıntılara girdiklerini farkında değiller. Şeytan, oynadığı oyun üzerinden kandırıldığımızı izlerken biz boş avuntular peşinde koşmaktayız. Bir insanın eşi ile arasındaki olayları komşu kadına anlatmasını bile Efendi’miz sallallahu aleyhi ve sellem yasaklamışken şu andaki durum içinde olan bizler tam tersi yöne doğru ilerlemekteyiz. Mahremiyet ölçülerini sadece resimlerle de sınırlı tutamayız. İnsanın mahremiyetinde olan ölçüler kısırlaştırılırken eriyen değerlerin farkında olup da bir çözüm getirememek ayrıca bir sorun. Müslüman dert değil çözüm üreten insandır.

Artık kayınvalide adaylarının gelin beğenmek için düğünlere gitmelerine gerek kalmadı. Genç kızlarımız sağ olsunlar düğünlerdeki bütün pozlarını zaten sosyal medyada paylaştıkları için müstakbel kayınvalidelerini de yormamış oluyorlar. Ee, tabii bir de akşam eve gelince beğenilen gelin adaylarının oğlanlara gösterilmesi lazım. Kardeşimiz, resmi beğenilmediği takdirde belki de hayatı boyunca bir daha görmeyeceği ama hayâlini kurabileceği kişinin aklının ufak bir köşesinde dahi olsa kaldı. Damat adayı beyefendi beğendiyse -ki büyük ihtimalle beğenmiş olur, malum en güzel resimler koyuluyor her zaman- görüşme hemen ayarlanır. Çünkü tek tuşla artık o da kolaydır.

Benim akıl erdiremediğim şöyle bir konu var aslında. Bir beyefendi eşi olacak kişinin resimlerini başka insanların da görmesinde bir sakınca görmeyebiliyor. Şöyle ki bir kadının kendisi ziynettir. Sadece bu ziyneti eşi görebilir. Lakin kadının koyduğu resimler mahremiyet ölçüsünü aşmasına rağmen eşleri bu resimlerin konmasında bir sıkıntı görmüyor. Dinimize göre olması gereken ölçü değişti ya da bu ölçüyü olmaması gerektiği hâlde biz normalleştirdik.  Ölçü asla değişmediğine göre

farkında olmamız gereken dağ gibi bir sorun önümüzde. Amcamızın dediği gibi internet geldi mertlik gitti, sözü boş gelebilir lakin anlatmak istediği içindeki derdi ancak bu sözlerle dile getirebildi o. Basit görebiliriz, tercih bizim…

Artık biz Müslümanların kullanması için de “salamworld” adında İslami “Facebook” da oluşturuldu. Müslüman, kendisi için hazırlanan bu taktiklerin her açıdan aynı yöne götürdüğünü unutmamalıdır. Çünkü sitenin Türkiye direktörü, müstehcen sayılacak resimler haricinde insanların bir nevi zinanın yeni adı olan flörte izin verecekleri açıklamasını yapmıştır. Tabii yapılan bu açıklama ardından ilginç diyaloglara yol açtı. Siteye abdestli mi girmek gerekiyor? Giren sevap kazanıyor mu? vb. Sadece karşı tarafı güldüren bu açıklamalar insanlığın gidişatını etkilediğinin herkes farkında.

Yaşadığımız döneme baktığımızda sosyal iletişim cihazları ve bunlar üzerinden yürütülen sosyal ağlar hayatımızın büyük bölümünü kapsamaktadır. Birçok açıdan kolaylık getirdiği doğru olan teknolojinin ya götürdüğü değerler nerede? Misafir ziyaretlerinde edilen hoş sohbetlerin yerini alan eldeki cihazların havasının daha yükseklerde olduğu kesin. Doğru söylenip söylenmediği dahi belli olmayan bu açıklamalara çok rahat kanılmakta olduğu da kesin. O kadar ki Müslüman bir ailenin kızının kişi listesinde erkek olarak sadece abisi, kardeşi, babası, dayısı bulunması gerektiğini artık bildikleri için karşı cins tarafından bayan isminde kandırılıyorlar. Tabii kandırılmaya göz yummak da başka bir şey olsa gerek(!) Sadece hesap sahibi değil bu sayede ebeveynler de güven içerisinde hayatlarına devam edebiliyorlar.

Eriyen değerler içerisinde sadece zamanı sorun olarak göremeyiz. Bu, elbette büyük bir sıkıntı ama aynı zamanda zamanın getirmiş olduğu beyinlerdeki işlenmesi gereken nesillerin bütünlüğünü, olması gerektiği bakış açısını eriten düşünce yapısı da kaldırılıyor. Kimlik yapısındaki gelişmeler ilerleme katetmesi gerekiyor, biz ise olan biteni pencereden izlemeyi tercih ediyoruz. “Yok, artık!” dedirten gelişmelerin sonu nereye gidecek bilmiyoruz ama inşallah sonumuz hayra gider, bunun için dua ediyoruz.

Peki, gelelim şu soruya: Müslüman bir kadın ya da genç kız internet kullanmayacak, teknolojiden uzak, bihaber mi yaşayacak? Hayır, sadece ölçülerini bilmesi yeterli olacaktır. Bu sadece mü’min bir hanımefendi için geçerli değil mü’min kimliği içerisinde olması gereken beyefendi için de ölçü vardır elbette.  Tabii ki hiçbir Müslüman teknolojiden geri kalmayacaktır. Hatta bu nimeti Müslüman’dan daha güzel değerlendirecek kişi de olmamalıdır.

Günümüzde gelişen teknolojinin insan tarafından mı yoksa insanı teknolojinin kullandığı belli olmayan ölçü zaten kaçmıştır. Şöyle ki beş yaşındaki bir çocuk telefonun modelini anlamayı bırakın içinde ne olduğunu bizden daha iyi biliyorsa bu çocuğun altı yaşından itibaren gözetim altına alınması gerekir. Neyse ki altı yaşında bir çocuğun okuma-yazması olmayacağı için pek problem değil lakin çocuğun ikinci sınıftan itibaren kontrol altına alınması gerektiği büyük bir gerçek. Bir annenin, çocuğunun yaptıklarını ya da öğreneceği bilgileri denetlemek için sosyal medyayı kullanmasını bilmesi gerektiği muhakkak ki doğrudur. Lakin özellikle bir bayanın internet kullanımındaki mahremiyet ölçüsünü de kendi kalbinde bir sorgulaması gerekiyor herkesin.        Bu yolda kimse kendi sınırını kendi belirlemeyecektir. Sınır zaten bellidir.

1- İnternet, bir ihtiyaç olarak kullanılmalıdır. Bilgi, iletişim gibi ihtiyaçlarımıza cevap veren internet için gerekli ve caiz diyebiliriz. İnterneti eğlence, vakit geçirme aracı olarak kullandığımızda erkek olsun kadın olsun, şeytanın ağlarına takılmaktan kurtulamayız. İnternet tutkunu olmak bizim hastalığımız olmamalıdır.

2- Erkek veya kadın olsun, bizim için normal günlük hayatımızda ne haram ve ne helal ise internette de o haramdır veya helaldir. Günlük hayatta haram olan bir şey internet ortamında mübahlaşamaz. Mesela bir bayanın fotoğrafını camiden çıkan bir erkeğe göstermesi nasıl bir refleks ile karşılanırsa aynı bayanın fotoğrafını İslami amaçlı(!) da olsa bir sitede kullanması mümkün değildir. Camiden çıkanlara ne kadar ve hangi fotoğrafını verebiliyorsa internete de onu koyabilmelidir.

3- İnternetle meşguliyetimiz, dinî ve insani vecibelerimizi aksatmamalıdır. Kadınların kadınlıklarını yapmada yani eş veya anneliklerini erteleyecek tarzda bir meşguliyet sakıncalıdır.

4- İnternet üzerinden oluşacak bir evlilik için sadece “Allah aklımızı korusun!” diyebiliriz.

 Sınırlar dairesinde kalmak ise kalplerdeki imana bağlıdır.

Spot: Artık kayınvalide adaylarının gelin beğenmek için düğünlere gitmelerine gerek kalmadı. Genç kızlarımız sağ olsunlar düğünlerdeki bütün pozlarını zaten sosyal medyada paylaştıkları için müstakbel kayınvalidelerini de yormamış oluyorlar.

Spot: Artık biz Müslümanların kullanması için de “salamworld” adında İslami “Facebook” da oluşturuldu. Müslüman, kendisi için hazırlanan bu taktiklerin her açıdan aynı yöne götürdüğünü unutmamalıdır. Çünkü sitenin Türkiye direktörü, müstehcen sayılacak resimler haricinde insanların bir nevi zinanın yeni adı olan flörte izin verecekleri açıklamasını yapmıştır. Tabii yapılan bu açıklama ardından ilginç diyaloglara yol açtı. Siteye abdestli mi girmek gerekiyor? Giren sevap kazanıyor mu? vb.

Sevdenur Terzioğlu

 


* BENZER KONULAR

Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:09:36 ÖS]


Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]