* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: MÜLKÜN SAHİBİ İÇİN  (Okunma sayısı 681 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
MÜLKÜN SAHİBİ İÇİN
« : Ekim 07, 2017, 09:42:29 ÖÖ »
MÜLKÜN SAHİBİ İÇİN

Dinimiz İslâm’ın emir ve nehiyleri aynı zamanda dünya hayatımızı da güzelleştirmek, huzura kavuşturmak içindir. Dünyayı doğru anlamak, hayata bakışımızı sağlam bir zemine oturtmak için iman esaslarımız birer mihenk taşıdır. Kalbi iman ile aydınlanmamış, geçici olanı ebediyyetle irtibatlandırmamış kişi, dünya rüzgârlarının önünde savrulur durur.

İbadet ve günlük hayatımızı düzenleyen ilmihal, bir hayat rehberi olarak bize neleri nasıl yapacağımızı öğretir. Böylece hayatımız hem Cenab-ı Mevlâ’nın rızasına uygun hale gelir hem de kalbimiz huzur ve sükûn bulur. Bu sayede asırlar değişir, insanlar değişir, fikirler değişir, fakat müslüman toplumların dünya, hayat ve ahlâk algıları değişmez. Zira Müberra Dinimizin öğrettiği güzellikler geçici ve sadece belli bir zaman dilimine has değildir.

İtikadımız, ilmihalimiz, ahlâkımız zaman ve mekân üstü, bütün çağları kuşatıcı bir özelliğe sahiptir. Bu yüce fazilet ve hasletler vesilesiyle müslümanlar kendilerini, çevrelerini ve dünyanın meselelerini daha sağlam bir zeminde değerlendirip, üzerlerine düşen görevi yaparlar.

Mesela fakirlik meselesi son yüz yılın en önemli problemlerindendir. Bir tarafta hızla sanayileşen ve zenginliğine zenginlik katan güçler varken, diğer tarafta gittikçe fakirleşen insanlar ve toplumlar vardır.Şüphesiz, hiçbir dünyevî sistem bu meseleye çare olmayacaktır. Elbette ideolojilerin ve ekonomik sistemlerin vaadi refah ve adalettir. Fakat hiçbiri bunu başaramadığı gibi, bir toplumu görece olarak zenginleştirirken başka bir toplumu açlığa mahkûm etmiştir. Yani refahın hem devamlılığı hem kuşatıcılığı sağlanamamıştır

Dinimiz İslâm, elden geldiğince Allah yolunda infak etmeyi emreder. Demek ki çözüm de buradan başlar. Bizim imanımıza göre mülk Allah Tealâ’nındır. Dünyevî mülke sahip kimsenin malik oluşu aslî değildir ve geçicidir. Dolayısıyla asıl Mâlik’in emri doğrultusunda mülkünü harcaması, infak etmesi gereklidir. Cenab-ı Mevlâ Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:

“Sana (Allah yolunda) ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: Maldan harcadığınız şey, ebeveyn, yakınlar, yetimler, fakirler ve yolcular için olmalıdır. Şüphesiz Allah yapacağınız her hayrı bilir.” (Bakara, 215)

İnsanlar sanki Allah yolunda harcamayı, mallarının ellerinden çıkıp gitmesi, dışarıdan birine verilmesi gibi düşünüyorlar. Oysa Cenab-ı Mevlâ bizi öncelikle anne babamızla, eşimiz ve çocuklarımızla sorumlu tutuyor. Ondan sonra yakın akrabalarımız, komşularımız ve çevremizde muhtaç olan kimseler geliyor.

Müslümanlar olarak Rabbimizin emirlerini yerine getirdikçe kendimizi ve çevremizi ıslah etmiş, tedavi etmiş oluruz. Çünkü tarih boyunca dünya üzerinde ekonomik problemler yüzünden birçok sosyal patlama ortaya çıkmıştır. Yanı başındaki fakiri görmeyen, elindeki mülkü sadece kendisi için saklayan kişi ve toplumlar, aslında hiç bilmeden kendisini hem dünyada hem de ahirette tehlikeye atmaktadır.

Sadaka ve Allah yolunda infakın birçok faydası vardır:

    Öncelikle Allah Tealâ’nın rızasına uygun iş yapılmış olur.

    Kişinin kalbinden dünya sevgisini çıkarmasına vesile olur.

    Aile ve akrabaya yapılan infak, aile müessesinin sağlam bir şekilde devam etmesini, aradaki muhabbet ve irtibatın artmasını sağlar.
    Fakirlik dolayısıyla yaşanması muhtemel yanlışların ve münkerin önüne geçilmiş olur.

Bunlardan başka Allah Tealâ için insanlara hizmet eden, fakat maddi gücü bulunmayan kimselere sahip çıkmak da, toplum içinde iyiliğin ayakta kalmasını sağlar. Tarih boyunca müslüman toplumlar böyle ayakta kalmıştır. Cenab-ı Mevlâ şöyle buyuruyor:

“(Yapacağınız hayırlar,) kendilerini Allah yoluna adamış, bu sebeple yeryüzünde kazanç için dolaşamayan fakirler için olsun. Bilmeyen kimseler, iffetlerinden dolayı onları zengin zanneder. Sen onları simalarından tanırsın. Çünkü onlar yüzsüzlük ederek istemezler. Yaptığınız her hayrı muhakkak Allah bilir.” (Bakara, 273)

Sadaka ve infak, malı boş yere harcamak yerine, asıl sahibi adına yerine ulaştırmaktır. Dolayısıyla Allah için verilen sadaka asla boşa gitmez, gitmeyecektir. Yine Cenab-ı Mevlâ buyurmuştur:

“Bir de akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma.” (İsra, 17)

Bir başka ayet-i kerimede de şöyle buyrulmaktadır:

“O halde sen, akrabaya, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver. Allah’ın rızasını isteyenler için bu en iyisidir. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.” (Rum, 38)

Allah yolunda infak, O’nun rızasını kazandıracak en büyük vesilelerdendir. Nitekim Fahr-i Kainat Efendimiz s.a.v. şöyle buyurmuştur:

“Allah Tealâ, Hz. İbrahim’i fakirlere yemek yedirdiği, selamı yaydığı ve insanlar uykuda iken geceleri kalkıp ibadet ettiği için kendisine dost edindi.” (Beyhakî, Şuabü’l-İman, nr. 9616)

Tabiîn neslinden Atâ rh.a. de Hz. İbrahim a.s. hakkında şöyle rivayet eder:

“Halilullah İbrahim a.s. birine ikram etmek istediği ve yakınında birini bulamadığı zaman, kendisiyle birlikte yemek yiyecek birini bulmak için bazen bir mil, bazen de iki mil yol yürürdü.”

Bizim sadaka, infak, misafir ağırlamak gibi güzel ahlâkımız bizi de, dünyayı da, amellerimizi de güzelleştiren unsurlardır. Nitekim Hz. Ali r.a. da şöyle der:

“Benim için din kardeşlerimi bir araya toplayarak onlarla birkaç parça lokma paylaşmak, şu çarşıya çıkıp bir köle satın alıp onu azat etmekten daha güzeldir.”

Başta  kitabımız Kur’an-ı Kerim ve en güzel örnek Efendimiz s.a.v.’in sünneti olmak üzere kaynaklarımız, yakınlarımıza, fakirlere, yolda kalmışlara sahip çıkmamızı emreder. Bize yakışan da bu istikamet üzere yürümektir.

 


* BENZER KONULAR

Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:09:36 ÖS]


Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]