Yalan Helak Sebebidir
İnsanız, pek çok eksiğimiz hatamız var, olacaktır da. Mükemmel olan sadece yaratılışımız, ondan sonrası bize kaldığı için, pozitif ya da negatif gelişmeye açığız.
Melek değiliz, şeytan da olamayız. Ancak meleklerden ve şeytanlardan bazı hasletler alabilir, bunları temsil etmekle kalmaz, yayabiliriz.
Bunların neler olduğunu veya olabileceğini az-çok herkes bilir. Bilmek yetmez bazılarımıza, bir de çevremize aktarırız.
İyi ve hayırlı hasletler kadar sıradanlaşan ve neredeyse günümüz insanının artık kötülükten saymadığı, oysa belki de kötülüklerin temeli olan bir hastalıktır, yalan.
İnsan fıtratının kabulde yani normal görmekte en çok zorlanacağı ama zamanla benimsenip sıradanlaşan ve neredeyse onsuz işimiz kalmayan bir zehir. Bedene zehir verildiğinde kaybolan hisler gibi; yalan da ruhun fıtri, temiz ve güzel hasletlerini ortadan kaldıran bir beladır.
Herhangi bir yalanı “korkunç” bir rahatlıkla söyleyen ve savunabilen insanlar beni dehşete düşürüyor. Sebep olacakları felaketi onlar da tahmin edemiyorlardır; oysa yalan dinin ve dünyanın helak sebebidir.
Yolunda giden işleri bozan, iyi yürüyen beraberlikleri dağıtan, muhabbetleri boğan, dostlukları bitiren bir felakettir. Toplumları ifsad eden, halkları düşman eden, kardeşlikleri düşmanlığa dönüştüren, iyilikleri yok eden ve iyileri kötüleştiren, fitneleri büyüten bir ateştir.
Yandığı yere aydınlık değil helak getiren bir ateştir, yalan.
Dini bozan, amelleri iptal eden, takvayı eriten, imanı çürüten ve dünya ile yetinmeyip ahireti de berbat eden bir günahtır, yalan.
En küçüğünün, en küçüğümüze bile söylenmesi veballere ve devamında bozukluklara sebep olandır, yalan. Çocukların temiz ruhlarını kirleten en büyük pisliktir. Büyüklerin rahmete ve mağfirete muhtaç ruhlarını isyana ve günaha yönelten bir çirkeftir.
Kafir, gerçeği örten yalancının adıdır.
Mü’min doğru söylediğinden emin olunan insanın adı!
Bir gün Rasulullah (s.a.v)’e,
– Mümin korkak olabilir mi, diye sordular.
– Evet olabilir, diye cevap verdi.
– Mümin cimri olabilir mi, diye sordular.
– Evet olabilir, diye cevap verdi.
– Mümin yalancı olabilir mi, diye sordular. Bu defa;
– Hayır, mümin yalancı olamaz, buyurdu. (Muvatta)