Cahillerle Tartışmayın?
Cahillerle Tartışmayın, Görenler Aranızdaki Farkı Anlamayabilirler.
Bazı insanlar, dışarıdan gelen fikirlere karşı içe kapanmayı tercih eder. Bunlar; kendi ürettiği fikirlerle kafası içinde bir dünya kurar ve orada yaşarlar. Zaman içinde, düşüncelerinde ve davranışlarında dinazorluk oluşur. Bu kişiler iletişime kapalıdır. Kendi kendine konuşur. Çevreye AT GÖZLÜĞÜ ile bakarlar.
Kendi fikirlerinin dışındaki tüm fikirler onun için düşmandır. Bu kişilerle iletişim kurmak zordur. Böyleleriyle tartışmaya/münakaşaya girmek akıllı kimselerin kârı olmasa gerek.
Büyük insanlar, her sınıftan olan kişilerle davranışlarında, kendilerinden nahoş bir kelimenin çıkmamasına dikkat eder, değerlerini bayağı insanlarla düşürmemeye dikkat ederler.
“Kişinin kendisini ilgilendirmeyen hususları terk etmesi kâmil imanın şanındandır.” (Tirmizi)
Bazı kişiler, ar duymaz bir yüz, kötülükten haya etmez bir huy, başkasına kötülük yapmaktan çekinmeyen bir ahlak ve mürüvvet kaidelerini tanımayan bir hayatı yaşarlar. Onlar bilgisiz ve edepsiz nefislerini tatmin etmek için hiçbir usul ve kaideyi dinlemeyip önlerine geleni yaparlar.
Akıllı kişinin böyle sefih insanlarla uzun tartışmalara girişmesi uygun düşmez.Çünkü bunların nahoş hareketler yapmasına sebep olur ki, bu büyük bir fitnedir. Böyle kişilerin şerrini önlemek vaciptir. Onun için İslam, sefihlerle olan müderatı (onları idare etmeyi) caiz görmüştür. Cahilin biri Rasülullah (sav)’ın evine girmek istedi. Rasülullah (sav) güzellikle engellemeye çalıştı. Çünkü böyle kişiler karşı en güzel metot, onlara hilm ile davranmaktır. Şayet Rasülullah (sav) onu rencide edecek harekette bulunsaydı, belki Rasülullah’ın zatına uygun düşmeyen bazı nahoş kelimeler sadır olurdu.
Said bin Müseyyeb (ra) anlatıyor:Rasülullah (sav)’ın ashabı arasında oturuyor iken bir adam Ebu Bekir (ra)’a sataştı ve incitti. Ebu Bekir (ra) karşılık verdi. Bunun üzerine Rasülullah (sav) oradan kalktı. Ebu Bekir (ra): “Ey ’ın Rasülü! Yoksa bende nahoş bir hareket mi gördün?” dedi. Rasülullah (sav):”Hayır, öyle bir şey olmadı. Ancak o adam sana eziyet verince gökten bir melek inip ona cevap veriyordu.Sen müdahale edince, melek gitti ve yerine şeytan geldi. Şeytanın bulunduğu yerde durmam bana yakışmaz.” Dedi. (Ebu Dâvud )
Konuşmanın abesten korunması için İslam’ın aldığı tedbirlerden birisi de tartışmanın önüne geçerek, haklı haksız durumlarda haram kılmasıdır.
Rasülullah (sav) şöyle buyurur:”Kim haklı olmadığı halde mücadeleyi terk ederse kendisine cennetin yan kısmından bir ev verilir. Kim haklı olduğu halde mücadeleyi terk ederse kendisine cennetin ortasında bir ev verilir.Kim de ahlakını düzeltirse cenneti en üst yerinde kendisine bir ev verilir.”(Ebu Davud )
“Akıllı veya ahmak hiç kimseyle tartışma. Akıllı senin ayağını kaydırır. Ahmak ise sana eziyet verir.” (İ.Ebu Dünya)
Kötü huylu bir adam, bir dervişe kötü sözler söylermiş. Derviş, ona karşılık vermek yerine şöyle demiş:”Sen bana her ne diyorsan, ben ondan daha kötüyüm. Beni benden iyi bilemezsin ki!”
Cahilin münakaşa yoluyla ikna edildiği görülmemiştir.
“Oturma cahil ile sözü can incitir,
Otur alim ile her sözü mercan incidir.”