Gönderen Konu: Vakit dirilme vaktidir (Okunma sayısı 87 defa)

KOYLU · « : Mart 22, 2025, 05:13:52 ÖS »

Vakit dirilme vaktidir

Değerli dostlar; Cenab-ı Hak Feyyazı Mutlak Hazretleri; ‘Ey iman eden edenler! Allah’tan sakının ve her nefis (kişi) yarına (ahiret yurduna) neler gönderdiğine bir baksın ve Allah’tan sakının zira O, sizlerin yaptıklarınızdan haberdardır’ buyurmakta. Evet, Sekülerizm ve benzeri birçok zehrin hayatımızı sarmaladığı günümüzde Allah (CC.)’a karşı hassas olmak ve bunca debdebeden kurtulup, yarınına neler gönderdiğine bakabilmek, elbette her kişi işi değil er kişi işi olsa gerek. Şimdi bizler çok önemli ve özel bir zaman dilimindeyiz. Rahmet kapılarının sonuna kadar açık olduğu bugünlerin farkına varmak yine er kişi işi olsa gerek. Yoldaki işaretler mesabesinde olan çok önemli bu zaman diliminde manevi hastalıklarımızdan kurtularak safileşme, samimileşme, sahici olma vaktidir. Değerli dostlar! Ümmet olarak en büyük sıkıntımız ve başımıza gelen bütün sıkıntıların kaynağının cehalet olduğu unutulmamalıdır. Bu vesile ile cahilliğin de bir öğretilmiş cahillik, bir de bilgisiz öğretilmemiş cahillik olduğunu da ifade etmemizde fayda var. Bakıyorsun adamın diplomaları, tezleri, kitapları var ama hakikati kavramaktan aciz. İşte bu tür cehaletler maalesef bilgisizlikten dolayı olanlardan daha tehlikelidir. Evet bugün cehaletimiz ve şuursuzluğumuzdan dolayı bizi bin bir parçaya bölüp sömürüyor, sömürebilmek için bin bir türlü oyunlarla aldatıyorlar. Öncelikle bizlerden sorumluluk bilincimizi aldılar.

Yaşadığımız hayatta, hayatımızın sahibi olan Allah’ımıza, kendimize ve kendimizin dışındaki varlıklara karşı sorumlu olduğumuzun bilinci gidince her şey o zalimlere kolay oldu. Bunlar öncelikle anlamlarını bilmediğimiz, adına Demokrasi, Laisizm, Liberalizm, Sosyalizm, Kapitalizm vb. kavramlar uydurdular ve bunlara İslam’ımızı yamadılar. Demokratik İslam, Laik İslam, Sosyalist İslam, Liberal İslam gibi ifadelerle bizleri avuttular. Halbuki İslam’ımızın en temel basamağı olan Kelime-i Tevhid bunları reddediyordu. Dolayısıyla yamalı İslam’ın sonucu olarak yamalı bilinç, yamalı bakış, yamalı kimlik ve kişilik sahibi oluverdik. İşte sayısız ikramı ilahinin yağdığı bir zaman diliminde olmamıza rağmen mazlum, mağdur, mustazaf Ümmeti Muhammed’in hali böyle. Rağbetlerimiz, gayretlerimiz, amaç ve hedeflerimiz şaştı. İsteklerimiz, arzularımız, meyillerimiz, çabalarımız maalesef dünya ve dünyevilere döndü. Bu nedenle şimdi rağbetlerimiz, isteklerimiz, arzularımız ve çabalarımızın kıble ve rotalarını yeniden gözden geçirme vaktidir. Maldan, mevkiden, şehvetten alıp Rabbimizin rızasına, ahiret yurduna çevirme vaktidir. Şimdi yeniden Rabbimizle bilinçlenme, bilgilenme, bilenme vaktidir. Rabbimizle aramızda olan mesafeleri bitirip, Rabbimizi bir ütopya olmaktan çıkarıp zikirle, fikirle, şükürle, tefekkürle yeniden ayağa kalkma vaktidir. Efendimiz (SAV)’i yeniden tanıma ve onun öncülüğünü, örnekliğini ve her yönünü hayatımıza taşıma vaktidir. İçimizle, dışımızla, evimizle, aşımızla Muhammed’i olma vaktidir. Sözümüzle, özümüzle, fiilimizle, evimizle Muhammed’çe yaşama vaktidir. İnsanlık bu bilinçle bilenen, bu örneklikle örnek olan öncü bir nesle ve kuşağa muhtaç. Alnımız secdeli, başımız takkeli… Fakat kötü huy ve ahlaklarla aramıza mesafe koyamadık. Malımızın zekatını verdik, hayır hasenat yaptık fakat faizle aramıza mesafe koyamadık. Diplomalandık fakat irfan sahibi olmadık. Bilgi sahibi olduk fakat bu bilgileri amelle taçlandırıp, ihlasla süsleyip irfana dönüştüremedik. Kur’an’ı Azimüşşan’ı okuduk fakat Kur’an’ı hayatileştiremedik. Yuvalar kurduk fakat bu yuvalara maalesef Hz. Muhammed (SAV)’i almadık. Bu sebeple de sayısız çelişkilerle iç içe oluverdik. Bu nedenle hayatımızda yaşam ve eylem düzeyinde Nemrut’larla, Firavun’larla, Karun’larla, Belam’larla, Ebu Cehil’lerle aramıza mesafe koyma vaktidir. Vakit tevbe ile arınma, takva ile barınma, ihlas ile durulma, samimiyetle varolma vaktidir. Evet şimdi tövbe vaktidir. Salebe olup bin pişman olma ve hatta pişmanlıktan heba olma vaktidir. Bişri Hafi olup günah yollarını, yerlerini terk etme vaktidir. Rabiatül Adeviye’leşip ‘Rabbim sen benden razı ol herkes bana küserse gam değil’ deme vaktidir. Hz Ömer'leşip gece zahid, gündüz mücahid olma vaktidir. Selahaddin’leşip ‘Kudüs esirken bana gülme haramdır!’ deme vaktidir. Muntazar olup mazlumlara yar olma, onlara el uzatma vaktidir. Hayatımızın tüm alanlarında daima imtihanda olduğumuzun ufkuna bürünme vaktidir. Tarık Bin Ziyad olup gemiler mesabesinde sığınak gördüğümüz tüm dünyevi emel ve hedeflerden kurtularak Rabbimizi ve ahiret yurdunu gaye edinme vaktidir. Ecdadın gibi ilayı kelimetullah uğruna serhad boylarında at sırtından inmeme vaktidir. Aziz Mahmud Hüdayi olup nefsi yerle yekzan etme vaktidir. Vizyon, misyon ve aksiyon sahibi olma vaktidir. Şimdi değer ve erdemlerimizle aramıza konulan suni sınırları kaldırıp irfan ehli model kuşak olmak ve bu kuşağı oluşturma vaktidir. Şimdi dua vaktidir. Dualı dilli olma vaktidir. Selam ve dua ile…

İNTERNET RADYOMUZ 24 SAAT YAYINDADIR.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Vakit dirilme vaktidir (Okunma sayısı 87 defa)

KOYLU

Vakit dirilme vaktidir

BENZER KONULAR