Emin Misiniz
Eminim, son kararım...
Gerçekten "emin" misiniz?
Bilmem kaç dakika düşündükten sonra verdiğimiz kararın doğruluğundan şüphemiz olmadığını teyit etmek için kullanılan ve kalıplaşmış bu kavram; sadece yarışma programlarında geçen ve bu kadar basit bir mevzu değildir şüphesiz.
Emin olmak insanoğlunun dünyada iken kazanabileceği en büyük şereflerden birisidir. Emin insan dürüsttür, yalan konuşmaz; emanete sahip çıkar hıyanet etmez; sırrı tutar ihanet etmez; düzgün tartar sahtekârlık yapmaz; adildir adaletsizlik onun kitabında yazmaz... Velhasıl kelam hakkı hak bilip hakka ittiba, batılı batıl bilip batıldan içtinap etmeye gayret edendir. Emin insanlara günümüzde ne kadar az da rastlasak yine de tarihe ismini altın olmasa da silinmez harflerle yazdırmış; bu büyük şerefe nail olmuş ve emin olmanın ne idüğünü ve nasılını göstermiş nice yiğitler gelip geçmiştir.
“Ümmettin Emini” olarak Peygamber Efendimiz aleyhisselam tarafından onaylanmış büyük sahabe Ebu Ubeyde bin Cerrah r anhı anlatırken şöyle bir rivayete yer veriyor: “ Abdullah b. Amr şöyle derdi: Kureyş’ten üç kişi vardır ki onlar bu ümmetin en önde gelenleri, ahlakı en güzel, hayâ duygusu en fazla olanlarıdır. Konuşunca sana asla yalan söylemezler ve sen konuşurken açığını aramazlar. Bunlar Ebû Bekir, Osman ve Ebû Ubeyde b. Cerrâh’tır.”
Sonrasında da eminliğin iki şekilde tanımını yapıyor:
1- Asla yalan söylememek,
2- Konuşanın açığını aramamak, dediklerini yanlış anlamamak.
Burada ikinci hususa dikkat edelim. ‘Sen konuşurken senin açığını aramazlar!’ Üzülerek belirtelim ki insanlarımız hep birbirinin açığını arar olmuş, her konuşulanı yanlış anlar olmuş ve bu sebepten nice kardeş, akraba, dost birbirleriyle konuşmaz olmuştur. Hüsnü zan emredilirken ve su-i zan yasaklanmışken nedir bu bizim birbirimizi çekememezliğimiz? Bu durum üzerinde düşünülmesi ve acilen kendimize çeki düzen vermesi gerekiyor. Yani emin kişi söz söyleyeni dinler ve konuşanın sözünü yanlış anlamaz, farklı yönlere çekmez. Ne kadar yanlış anlaşılmaya müsait de olsa dinleyen ve emin olan Müslüman dinlediğini hüsnü zan ile anlamaya çalışır.
Dinlemeye dikkat ederken konuşma mevzuna daha fazla hassasiyet göstermemiz gerektiği unutulmamalı. İsra Suresi 53. ayeti.
“Kullarıma söyle, sözün en güzelini söylesinler. Sonra şeytan aralarını bozar. Çünkü şeytan, insanın apaçık düşmanıdır.”