* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Kader Mi - Fıtrat Mı Yoksa İhmal Mi  (Okunma sayısı 101 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7241
Kader Mi - Fıtrat Mı Yoksa İhmal Mi
« : Ekim 20, 2022, 11:13:59 ÖÖ »
Kader Mi - Fıtrat Mı Yoksa İhmal Mi

Medine’de bir bayram sabahı…

Peygamber (s.a.v.) bayram namazından henüz çıkmıştı ve oynamakta olan çocukları gördü. Ancak onlardan ayrı bir yerde oturmuş, ağlayan bir çocuk vardı. O merhamet ve şefkat kaynağı Peygamber (s.a.v.) hemen çocuğun yanına vardı ve sordu:

“Sevgili yavrum, seni böyle ağlatan nedir?” Çocuk soruyu soranın kim olduğunu bilmeden: “Bırak beni, derdim zaten bana yetiyor. Babam Resulullah’ın gazalarından birinde şehid oldu, annem başka bir adamla evlendi. O da hayırsız çıktı; evimizi aldı, malımızı yedi ve işte şu gördüğün halim: çıplağım, açım, hüzünlü ve düşkünüm. Bugün bayram, güzel kıyafetleriyle çocukların oynadığını gördüm, hüznüm tazelendi ve ondan ağlamaktayım.”

Efendimiz (s.a.s.) kendisi de hem yetim hem öksüz büyümüştü. Yetimliğin ne olduğunu gayet iyi bilirdi.

Buyurdular ki: “Yavrum ister misin ki baban ben olayım, Aişe annen olsun; Fatıma ablan, Ali amcan, Hasan ve Hüseyin de kardeşlerin olsun… İstemez misin?” Bunu işiten şehid çocuğu, konuşanın kim olduğunu anlamıştı ve feryat ile: “Ya Resulallah nasıl kabul etmem, nasıl istemem sizi şimdi tanıyabildim…

Ve Resulullah o çocuğu aldı evine götürdü… Yemek yedirdi ve bayramlık elbiseler giydirdi. “Buceyr bin Akra” olan ismini de “Beşir bin Akra” olarak değiştirdi.

Artık karnı tok, güvende olan Beşir, güle oynaya arkadaşlarının yanına gitti. Onun yeni halini gören çocuklar: “Az önce aramızda dikilip duruyor ve ağlıyordun. Şimdi ne oldu da gülüyor, oynuyorsun” dediler. Beşir: “Demin açtım; şimdi doydum, çıplaktım; giydirildim, annesiz ve babasızdım; şimdi Resulullah gibi bir babaya sahip oldum. Aişe annem, Fatıma ablam oldu. Ali amcam, Hasan ve Hüseyin kardeşlerim oldu. Nasıl gülmem, nasıl bayram etmem…”

Çocuklar bu sefer onun şimdiki haline gıpta ediyorlar…

Her bir felaketle karşılaştığımızda.. Yangın, sel, çığ düştüğünde ya da bu vatanı koruma uğruna çatışma sonucu şehid verdiğimizde -özellikle tuzu kuru olanlar-

“Hükümet istifa!

Devlet nerede?

Sorumlular hesap versin!

Neden ikazlar dikkate alınmadı?

Bunun hesabını bu halk soracak!

Bunun peşini bırakmayacağız!” naralarını basıyorlar…

Devlete, hükümete sitem ettikleri gibi hani terör örgütlerini, onlara destek çıkanları, bu ülkeye kastedenleri de hedef alsalar, onlar için de bir cümle sarf etseler gam yemeyeceğim. Ama nerede… Onlarla kol kolalar!

Yahu bırakın kendinize bir pay çıkarma fırsatçılığını!

Bugün birlik günü.

Bugün acıları beraberce paylaşma zamanı. Hele de ateş düşen yuvaları daha da gerdirmeyin, acılarını katmerleştirmeyin!

Uyarı yapacaksak yapıcı olarak, makul ölçüde ve gerçeğe yakışırcasına yapalım.

Siyasi hesaplarla, muhalif düşüncelerle eleştiriyi ne halk ne de yetkililer yemez!

Günü ve yerine en uygun düşen teselli ve inancımızla en bağdaşık terimleri dile dolamak, alaya almak da sizi haklı çıkarmaz!

“Kader mi/fıtrat mı yoksa ihmal mi?” tartışmaları hiç kimseye hiçbir kazanım getirmez!

“Ocaklarına ateş düşen evleri nasıl onaracağız? Bu yuvaların acılarını bundan sonra nasıl hafifletebiliriz” buna odaklanalım…

Gerçekten iyi niyet sahibiysek bunları konuşalım.

Tabii ki hesap sorulması gereken her kimse bulunup en ağır biçimde hesabı sorulsun. Buna itiraz eden yok. Ama bundan nemalanmak, çıkar gütmek, içinizdeki kini dışarıya taşımak inanın ki sırıtıyor.

Ben bu tartışmaların ötesinde cenaze başlarında ağıtlar eşliğinde, her şeyden habersiz olanlara anlam veremeyen o masum çocukları düşünüyorum.

Her bir felakette veya şehit verdiğimizde yukarıda verdiğim yetim Beşir olayı geliyor gözümün önüne!

Ve şöyle diyorum: Sadece bu gibi felaketlerle gündeme gelen yetim ve öksüzleri, kimsesizleri değil, ülkede ne kadar yetim-öksüz ve kimsesizler varsa devlet şefkatinin altına alınsın, onlar için de bunu uygulayalım!

Ekranlarda/haberlerde bazen görüyoruz. Yetkililerce (Vali, kaymakam vs. tarafından) sahip çıkılan, özel makam araçlarıyla onları evlerinden alıp sünnet edilen, okutulan ev bark sahibi yapılan yetimleri…

Kaybettiklerini geri getirmese de acılarını biraz hafifletiyor.

Devletçe bunlara kucak açılmasını, devletin şefkat elinin -bunların acılarını tamamen unutturmasa da hafifletecek şekilde- üzerlerinden hiç eksiltilmemesini bekliyorum.

Verilen vaatler, sözler var. “Bunlar devletin (hepimizin) evlatları”… Evet, bu şartların daha da iyileştirmesini isteyelim.

Birileri bunu da istemiyor!  “Ne şehidiymiş! Bunları da üstümüze yük olarak bindiriyorsunuz” diyorlar. Sıkça duyuyoruz bu her şeye karşı çıkanları.

Sevincimizde de acımızda da muhaliflik duygularını ön plana taşıyanlar var!

Ne yapalım, o da bir hastalık. Keşke tedavisi mümkün olsa.

Köprü, hastane, kültür merkezi, yol yapmada da karşı çıkıyorlar.

Felaketlerle ülke sarsıldığında, şehitler verdiğimizde de!

Başka ülkelerle iyi ilişkiler kurulduğunda da aramız bir ülkeyle kötüleştiğinde de aynı muhalifliği görüyoruz! Yaptıklarının hangisi doğru, hangisi yanlış artık kestirmek mümkün değil!

Ülke menfaati ve çıkarına dair bir alkış da beklemiyoruz zaten bunlardan! Mayaları böyle bunların.

Rabbim ölenlere rahmet eylesin, yakınlarına sabırlar ihsan eylesin ve onları hiçbir namerde muhtaç etmesin!

RADYO DİNLEME LİNKİMİZ
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Dün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Dün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Dün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Dün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Dün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Dün, 08:09:36 ÖS]


Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Aralık 21, 2024, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Aralık 21, 2024, 04:50:26 ÖS]