BÜTÜN DAVRANIŞLARIMIZ KAYDEDİLİYOR
Yer yüzünün efendisi ve mahlukatın en şereflisi olarak yaratılan insanoğlu için dünya, birkaç günlük konaklama mevkii mesabesindedir.
Ahiretin tarlası olarak da nitelendirilen dünyada, yaptığımız her şey yazıcı melekler tarafından amel defterine kaydedilmektedir.
Bu gerçek, aşağıdaki ayetlerde şöyle ifade edilmektedir:
“İnsan hiçbir söz söylemez ki onun yanında yaptıklarını gözetleyen ve kaydeden hazır bir melek bulunmasın” (Kâf, 18).
“Üzerinizde muhakkak bekçiler, değerli yazıcılar vardır.” (İnfitar, 10-11)
“Üstelik, biri insanın sağ tarafında, biri sol tarafında oturmuş iki alıcı melek de onun yaptıklarını alıp kaydetmektedir.” (Kâf, 17)
“Siz günahları işlerken kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin, aleyhinize şahitlik etmesinden sakınmıyordunuz. Lakin, yaptıklarınızın çoğunu Allah’ın bilmediğini sanıyordunuz.” (Fussilet, 22)
“O gün, biz onların ağızlarını mühürleriz. Elleri bize konuşur, ayakları da kazandıklarına şahitlik eder.” (Yasin, 65)
“Yoksa, onların sırlarını ve gizli konuşmalarını duymadığımızı mı sanıyorlar? Hayır öyle değil! Yanlarındaki elçilerimiz olan melekler yazmaktadırlar” (Zuhruf, 80).
“Herkesin yaptığı iyiliği ve yaptığı kötülüğü hazır bulacağı günde kişi, kötülükleri ile kendisi arasında uzak bir mesafe bulunmasını ister. Yine Allah sizi kendisine karşı dikkatli olmanız hususunda uyarmaktadır. Allah kullarını çok esirgeyicidir” (Al-i İmran, 30)
“İşte kitabımız, size karşı gerçeği söylüyor. Çünkü biz yapmakta olduklarınızı kaydediyorduk” (Casiye, 29).
“Kitap ortaya konur. Suçluları, kitabın içindekilerden korkuya kapılmış görürsün. ‘Eyvah bize! Bu nasıl bir kitaptır ki küçük, büyük hiçbir şey bırakmadan hepsini sayıp dökmüş’ derler. Onlar bütün yaptıklarını karşılarında bulurlar. Senin Rabbin, hiç kimseye zulmetmez” (Kehf, 49)
“Oku kitabını! Bugün hesap sorucu olarak sana nefsin yeter’ denilecektir” (İsra, 14).
“İşte o vakit , kitabı kendisine sağından verilen kimse der ki: ‘Gelin, kitabımı okuyun!’
‘Çünkü ben hesabımla karşılaşacağımı zaten biliyordum.’
“Artık o hoşnut bir hayat içindedir.”
“Yüksek bir cennettedir.”
“Onun meyveleri sarkar, kolaylıkla devşirilebilir.”
“Onlara şöyle denir: ‘Geçmiş günlerde yaptıklarınıza karşılık, afiyetle yiyin, için’".
“Kitabı kendisine sol tarafından verilen ise şöyle der: ‘Keşke kitabım bana verilmeseydi’.
“Hesabımın ne olduğunu da bilmeseydim.”
“Keşke ölüm her şeyi bitirseydi.”
“Malım bana hiçbir yarar sağlamadı,”
“Saltanatım da yok olup gitti.”
Allah şöyle der: “Onu yakalayıp bağlayın.”
“Sonra onu cehenneme atın” (Hâkka 19-31).
Yüce Rabbimiz hepimize, bu ilâhî uyarıları kavrayıp gereğince davranmayı nasip eylesin.
Amin.