* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Mü’min Deًğerini Bil  (Okunma sayısı 628 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

anadolu

  • Ziyaretçi
Mü’min Deًğerini Bil
« : Ağustos 08, 2017, 08:39:03 ÖÖ »
Mü’min Deًğerini Bil!

Mü’min kullar!.. İmanı, bütün ve katksz, ameli, Sünnet üzeri ve salih… İmanı, salih amel işletmekte ve emrolunduًu gibi dosdoًru olmasn saًlamaktadr…

Mü’min kullar!.. Mallarnn ve canlarnn bedeli ebedî cennet olan kullar… Yalnz ve yalnz, kendilerini yaratan آlemlerin Rabbi Allah âzze ve Celle’ye kul olmu olanlar… Allah’dan baka rabb, melik ve ilâh kabul etmeyen salîh kullar… Allah’a ve Rasulü Muhammed (s.a.s.)’e iman edip itaat eden sadk kullar…

 Allah Teâlâ’nn, kendileri için:

“Hiç übhesiz Allah, mü’minlerden-karlًnda onlara mutlaka cennet vermek üzere-canlarn ve mallarn satn almtr.”1 diye buyurduًu muvahhid kullar…

“Gevemeyin, üzülmeyin, eًer (gerçekten) iman etmiseniz en üstün olan sizlersiniz.”2 diye Allah tarafndan ِvülen muttakî kullar…

Yaratl gayeleri, Allah’a kul olmak… Onlar da bu gayelerinin gereًi, kendisinden baka hak ilâh olmayan, kullar üzerindeki hâkimiyetinde ei, benzeri ve ortaً bulunmayan Allah Teâlâ’ya kul olmu, kulluًun icâb olan itaatlerini, kendilerine Rasulullah (s.a.s.)’i ِrnek ederek gerçekletirmilerdir… “Hayat, iman ve cihaddr.” Hakikatna inanm, bütün iman edip imanlarn asla zedelememi ve Allah yolunda cihada devam etmilerdir…

Muvahhid mü’min kullar… Allah’n hükümlerine teslim olmu müslüman kullar… Kadn olsun, erkek olsun bu teslimiyetlerini hakkyla yerine getiren kullar, Rabbimiz Allah deًerli klm, deًerlerini yüceltmi ve onlardan raz olmutur…

“فman edip salih amellerde bulunanlar ise, ite onlar da yaratlmlarn en hayrllardr.

Rabbleri katnda onlarn ِdülleri, içinde ebedî kalclar olmak üzere ardndan rmaklar akan Adn cennetleridir. Allah, onlardan raz olmutur, kendileri de O’ndan raz kalmlardr.”3

Bِyle buyurur onlar hakknda, onlardan raz olup onlar raz eden yegâne ilâhmz Allah Teâlâ…

Yaratlmlarn en hayrllar olan mü’min kullarn, Allah katndaki deًerini, “alemlere rahmet olarak gِnderilen” Rasulullah (s.a.s.) hadis-i eriflerinde beyan buyurmaktadr…

Abdullah b. Amr (r.a.)’n rivayetiyle ِyle buyurur Rasulullah (s.a.s.):

“Allah katnda mü’minden daha deًerli hiçbir ey yoktur.”4

Abdullah ibn Abbas (r.anhum) anlatyor:

Rasulullah (s.a.s.), Ka’be’ye bakp ِyle buyurdu:

“Lâ ilâhe فllallah, ne güzelsin, ne kadar da güzel kokuyorsun. Ne kadar büyük bir saygnlk ve dokunulmazlًa sahibsin.

Mü’min kiinin saygnlk ve dokunulmazlً,  seninkinden daha büyüktür.

Yüce Allah, sana dokunulmasn ve zarar verilmesini haram klmtr. Ayrca mü’min kiinin maln, cann ve rzn saygn ve dokunulmaz klp onun hakknda kِtü düünülmesini yasaklam ve haram klmtr.”5

Mü'min kulun deًeri, kalbinde tadً katksz imandan ileri gelir... Kalbi ihâta eden Tevhid ve فman, bedenin diًer organlarna te'sir eder ve onlarn imann emrine girmesini saًlar... Bir kulu deًerli klan, kalbinde yer alan ve kalbini tamamyla kuatan katksz imandr... Kul, bu iman sayesinde deًer kazanr ve yücelir... فmann gereًi olan salih ameller ileyerek takvaya ular ve takvasyla Rabbi Allah'n katnda bir üstünlük saًlar... Bu imandr, ona hakkyla sahip olan mü'min kulu tertemiz yapan... Bu imandr, dünyada izzete, ahirette de cennete sahip olmay saًlayan...

Bir kalbde, imann yerine küfür, Tevhidin yerine irk yer aldً zaman o kalbin sahibini pisletirir, kirletir, necis bir hâle getirir... Dünyada zillet, ahirette ise ebedî cehennem onun hakk olur... Necâset olan irk ve küfür, girdiًi kalbin sahibini necis yaptً gibi, dünyada da, ahirette de çok deًersiz bir hâle getirir...

 ''Ey iman edenler, mürikler ancak bir pislik (necis)tirler. ضyleyse bu yllarndan sonra artk Mescid-i Haram'a yaklamasnlar.''6 diye buyurmakta آlemlerin Rabbi Allah...

 فman edip salih amel ileyenler, yaratlmlarn en iyisi iken:

 ''قüphesiz kitab ehlinden ve müriklerden inkâr edenler, içinde sürekli kalclar olmak üzere cehennem ateindedirler. فte onlar, yaratlmlarn en kِtüleridir. ''7

 Yaratlmlarn en iyisi, en temizi, en güzeli ve en hayrls olan mü'minler, salih ameller iler ve bu hayrl hâllerini titizlikle korumaya çalrlar… فman üzere, فslâm üzere yaar ve bu akîde ile bu salih amel üzere ِlmeyi dilerler…

Allah' seven ve Allah'n sevdiًi kullar...

Mü'min kardelerine kar alçak gِnüllü, kâfirlere kar güçlü ve izzetli kullar... Allah yolunda üzerine düen cihad vazifelerini hakkyla yapan ve hiçbir knaycnn knamasndan çekinmeyen vakarl kullar...8 Allah' velî edinmi,9 Allah'n velîleri...10 Muvahhid Mü'minler, Rahman Allah'n velîleridirler...

 Ebu Hüreyre (r.a.) rivayet eder.

 Rasulullah (s.a.s.) ِyle buyurdu:

 ''Allah ِyle buyurdu:

Her kim, (Beni tanyan ve ihlâs ile bana ibadet eden ) velîme dümanlk ederse, Ben de ona harb ilân ederim. ''11
 Ve:

 ''فman edenlere yardm etmek, Bizim üzerimize bir haktr.''12 buyurur Allah Teâlâ...

 Allah Azze ve Celle, irkin ve küfrün her türlüsünden arnm, asla irk komam, kendisini Tevhid eylemi ve yalnzca kendisine ibadet, yani itaat etmi olan muvahhid mü'min kullarna kendisinin takdir buyurduًu deًeri vermi, kalblerini uzlatrm, kalblerine iman yerletirmi, onlar ate çukurunun kenarnda atee dümekten kurtarp kardeler klmtr... 13 Dinlerini kemâle erdirmi, üzerlerindeki nimetini tamamlam, din olarak onlara فslâm' seçmi ve ondan raz olmutur...14Onlara düman olanlarn, kendisine düman olduklarn ve o dümanlara harb atًn beyan buyurmutur:
 ''فnkâr edenler, kaçp kurtulduklarn sanmasnlar. Gerçek u ki onlar, (Bizi) âciz brakamazlar.

 Onlara kar gücünüzün yettiًi kadar kuvvet ve besili atlar hazrlayn. Bununla, Allah'n düman ve sizin dümannz ve bunlarn dnda sizin bilmeyip Allah'n bildiًi diًer (dümanlar) korkutup caydrasnz. Allah yolunda her ne infâk ederseniz, size noksansz olarak ِdenir ve siz, hakszlًa uًratlmazsnz. ''15

Allah, mü'min müslüman kullarna bِyle deًer veriyor ve onlarn velîsi, yani dostu, yardmcs, destekleyicisi olduًunu, bundan dolay yalnz Allah'a dayanp güvenmelerini emir buyuruyor:

 ''Sizin velîniz, ancak Allah, O'nun Rasulü, rukû ediciler olarak namaz klan ve zekât veren mü'minlerdir.

 Kim Allah', Rasulünü ve iman edenleri velî edinirse, hiç üphe yok, galib gelecek olanlar, Allah'n taraftardr.''16

 '' ( Yakup dedi ki : ) ' Hüküm, yalnzca Allah'ndr. Ben, O'na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnzca O'na tevekkül etmelidirler.''17

Allah katnda en deًerli varlk olan Mü'min müslüman kulun rahatsz edilmesi, ona eziyet edilmesi, korkutulmas câiz olmadً gibi, haram ve günahtr...

''Mü'min erkeklere ve mü'min kadnlara irtikab etmedikleri (bir suç) sebebiyle eziyet edenler ise, gerçekten bir iftira ve açk bir günah yüklenmilerdir.''18

 فbn ضmer (r.anhuma) rivayet eder.

 Rasulullah (s.a.s.) ِyle buyurur:

 ''Kim bir mü'mini korkutursa, onu, kyamet gününün korkularndan emin klmamak, Allah üzerine hak olur.''19

 Allah Teâlâ, O'na velî olmu ve kendisinin velîsi olduًu bir mü'min kulunu, mü'min olduًu için bilebile ِldüren kimsenin ebedî cehennemlik olduًunu, gazaba ve lânete uًradًn beyan buyurur:

 ''Kim bir mü'mini kastl olarak (taammüden) ِldürürse cezas, içinde ebedî kalmak üzere cehennemdir. Allah, ona gazablanm, onu lânetlemi ve ona büyük bir azab hazrlamtr.''20

 فmam Nesefî (rh.a.), '' Medârikût-Tenzîl '' adl mehur tefsirinde, bu ayeti tefsir ederken ِyle diyor:

 ''Yani, bir kimseyi mü'min olduًunu bilerek kastl bir ekilde ِldürürse, demektir. Ki bu, küfürdür. Ya da bir mü'mini ِldürmeyi helâl sayarak ِldürürse, bu da aynen küfürdür. Cezas, içinde ebediyen kalacaً cehennemdir. Yani, Allan onu cezalandrrsa eًer. اünkü Rasulullah (s.a.s) ِyle buyurmutur: :
 ''Eًer Allah onu cezalandrrsa, ite bu cehennemde ebedî kal onun cezasdr.''

 Bazen, 'hulûd' ifadesiyle cehennemde uzun müddet cezal olarak kalmak kasdolunur.

 Allah, ona gazab etmi, intikam ve ِç alm, onu lânetlemi ve büyük bir suç ilediًinden muazzam bir yanl yaptًndan dolay, onun için büyük bir azab hazrlamtr. ''21

 El-Berâ b. آzib (r.a.)'n rivayetleriyle ِyle buyurur Rasulullah (s.a.s.) :

 ''قüphesiz dünyann yok olmas Allah katnda, haksz yere bir mü'mini ِldürmekten ehvendir.''22

 فmam Sindî (rh.a.), bu hadisin mânâsyla ilgili olarak ِzetle ِyle der:

 '' Bu hadis, bir müslüman ِldürmenin çok büyük ve aًr bir suç olduًuna delâlet eder.
 قِyle ki:

فnsanlarn nazarnda dünya, yani yer küresi büyük ve ِnemli bir varlktr. Yer küresinin yklp gitmesi de, insanlarn gِzünde çok büyük bir musîbettir. Bu itibarla, ' dünyann yok olmas, müslüman ِldürmekten daha ehven ve basittir ' denilince, müslüman ِldürmenin anlatlmayacak derecede tehlikeli, korkunç, çirkin ve çok büyük bir âfet olduًu belirtilmi olur.

Bazlarna gِre, bu hadisteki mü'minden maksad, Allah Teâlâ'y gerçek mânâsyla tanyan, sfatlarn mahiyetine vakf olan kâmîl mü'mindir. اünkü yer küresinin yaratl hikmeti, bِyle mü'minlerin yaamas, Allah'n azametini düünmesi yerde, gِkte bulunan varlklarda tefekkür edip imanla ilâhî srlara kavumasdr. قu hâlde yer küresi ve dünya, kâmil mü'minler için yaratlmtr. (Dünya,) Allah katnda asil bir yaratk deًildir. Asil yaratk, kâmil mü'mindir. Durum bu olunca, dünyann yklp yok olmas, kâmil mü'minin ِldürülmesinden daha hafiftir.''23
Enes b. Malik (r.a.) rivayet eder.

Rasulullah (s.a.s.) ِyle buyurur:

''Her mü'minin iki kaps vardr. Bir kapdan ameli akar, diًer kapdan rzk iner. ضldüًü zaman, bu iki kap onun için aًlar.

 فte: ''Onlar için ne gِk, ne yer aًlamad ve onlarn azab ertelenmedi.'' (Duhan, 44/29)24 ayet-i kerimesi'' buna dairdir.

 Saîd b. Cübeyr (rh.a.) anlatyor:

 Bir adam Abdullah b. Abbas'a geldi ve O’na:

—  Ya فbn Abbas, Allah Teâlâ’nn:

 ''Onlar için ne gِk, ne yer aًlamad ve onlarn azab ertelenmedi.'' (Duhan, 44/29) kelâm için ne dersin? Gِkler ve yer bir kimse için aًlar m? diye sordu.

 Abdullah فbn Abbas ِyle dedi:

—  Evet, hiçbir yaratk yoktur ki, onun gِkte bir kaps, bulunmu olmasn. Kiinin rzk O kapdan iner ve ameli o kapdan yukar çkar.

 Mü'min kul ِlünce, amelinin yukar çktً ve rzknn aaً indiًi, gِkteki o kap kapanr. Bundan dolay gِk onun için aًlar. Yeryüzünde namaz klm olduًu ve üzerinde Allah' zikrettiًi yerini kaybedince de yeryüzü onun için aًlar.

 Fir'avn kavminin ise, ne yeryüzünde faydal bir eseri vard, ne de gِklere yükselecek salih bir amelleri. Bu sebeple gِkler ve yer onlarn üzerine aًlamad.26

 قureyh b. Ubeyd el-Hadrâmî (r.a.)'dan.

 Rasulullah (s.a.s.) ِyle buyurdu:

“قübhesiz فslâm garib balad. Baladً gibi yine garib olarak dِnecektir.

قunu bilin ki; mü’minin adna gurbet olmaz. (اünkü) kendisi için aًlayacaklarn yannda bulunduًu bir gurbette bir mü’min ِlecek olursa, mutlaka gِk ve yer onun için aًlar.”

Sonra Rasulullah (s.a.s.):

“Onlar için ne gِk, ne yer aًlamad.” Buyruًunu okudu. Arkasndan:

“اünkü onlar, kâfir için aًlamaz.” Buyurdu.27

Mücahid (rh.a.) ِyle dedi:

— Bir mü’min ِlürse, mutlaka gِk ve yer krk sabah (krk gün) onun için aًlar.

(Ebu Yahya) dedi ki:

Ben de O’na:

— Yer aًlar m? Dedim.

O:

— Buna ayor musun? Yer, ruku’ ve sucudla kendisini imâr eden bir kul için neden aًlamasn? Gِk de, tekbiri ve tesbihi ile kendisinde ar vzlts gibi bir uًultu uyandran bir kul için neden aًlamasn?28

Abdullah فbn Abbas (r.anhuma), Mücahid (rh.a.), Said b. Cübeyr (rh.a.) ve benzeri âlimlerden, bu aًlamann krk gün devam ettiًi rivayet edilmektedir.29

Kadn olsun, erkek olsun katksz iman eden mü’min ahsiyet, en kymetli, en deًerli ve en hayrl olan kii, taًutu reddedip Allah’a inanm ve hiç kopmayan kulpa yapm kul!..

Bir kalenin fethi esnasnda bir mü’minin ِldürülmesi sِz konusu olunca, Emiru’l mü’minin فmam ضmer ibnu’l Hattab (r.a.) ِyle sِyler:

— Ben, tek bir kimsenin dahi burnunun kanamasna raz olmam. Bir mü’mini dünyalara deًimem!

فmam ضmer (r.a.), Enes b. Mâlik (r.a.)’a sorar:

— Herhangi bir ehri kuattًnzda ne yaparsnz?

Enes (r.a.) bu soruya:

— ضnce, bir adama silah ilenmesin diye deriden bir elbise giydirir, sonra da onu ehre gِndeririz, cevabn verir.

فmam ضmer:

— Peki, ya onu talarlarsa? Diye sorar.

Enes:

— O zaman ِlür, bir ey yapamayz, dediًinde,
فmam ضmer:

Bِyle yapmayn! Hayatm elinde olan Allah’a yemin ederim ki, eًer bir mü’mini kaybedecekseniz, dِrt bin silah ِrlü bir ehri alma pahasna da olsa bu beni sevindirmez! Dedi.

Baka bir zaman da فmam ضmer (r.a.)’n, o günün imkânszlklar içinde tehlikeli bir denizde fethe girime teebbüslerine kar ise u cevab verdiًi bilinmektedir:

— Vallahî, benim için bir tek müslüman, Bizans’tan ve Bizans’n içinde bulunan her eyden çok daha deًerli, çok daha sevimlidir. Sakn, sakn bana bu konuda bir daha bir ey sormayn!30

Mallarna ve canlarna cennet bedel klnan mü’min kullar, kullara kul olmay reddedip yalnzca Allah’a kul olmu ve bu deًerli dereceyi elde etmilerdir… Bundan dolay diyoruz ki:

Mü’min müslüman ahsiyet kendi deًerini bilmeli, bu servetin, be cevherin ve bu hazinenin farkna varmaldr… Her zamanda ve mekânda Allah için mütavaz olup kymetini takdir etmeli ve onu asla aaًya düürmemelidir… Her ânda olmas gerekli olduًu hâlini korumaldr… اünkü Allah katndaki en kymetli varlk, mü’minin varlًdr…

Mü’min ferdin en yakn çevresi, muvahhid ailesidir… Tevhid ailesinin her ferdi muvahhid mü’mindirler… Aile reisi olan mü’min baba, hem kendi deًerini bilecek, hemde muvahhid mü’min olan hanmnn deًerini bilecektir… Mü’min müslüman olan hanm da, hem kendi deًerini bilecek, hem de mü’min olan kocasnn deًerini bilecektir… Muvahhid mü’min olan anne ve baba, yine Muvahhid mü’min olan çocuklarnn deًerini bilecek, çocuklar da mü’min anne ve babalarnn deًerini bileceklerdir…

Bu muvahhid aile, en yakn çevreleri olan mü’min müslüman akrabalarnn ve komularnn deًerini bilecek, karlkl birbirlerini sevip sayacaklardr…
Merkezden çevreye bu deًer bilip takdir edilerek, büyük Tevhid ailesi olan vasat ve ahid ümmetin her mü’min ferdinin deًeri takdir edilip bilinmesi gerekir…

Aziz فslâm Milleti’nin mü’min müslüman ferdleri, birbirlerinin kymetini bilir, hürmet ve muhabbetlerini, Rabbleri Allah’n rzasna uygun gerçekletirecek olduklar vakit, kalbleri uzlar, aralarndaki velâyet baًlar pekiir, Hepsi sklm bir yumruk, yâda bir vücûdun organlar hâline gelirler…

Karde ve dost olurlar… Hep beraber Allah’n ipine smsk sarlr, iman kardei olduklarnn deًerini bilir, kardeliklerini son nefesine kadar korurlar… Bir ümmet, birbirine karde olur, birbirinin velîsi hâline gelirlerse, dünyada izzet ve zafere kavuur, فnaallah ahirette cennette buluurlar…
Ebu Said el-Hudrî (r.a.)’n rivayetiyle Rasulullah (s.a.s.) ِyle buyurur:

“Mü’minden bakasn dost tutma/arkadalk etme!”31

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
 
Dipnot

1-       Tevbe, 9/111.
2-       آl-i فmrân, 3/139.
3-       Beyyine, 98/7-8.
4-       Taberânî, Mu’cemu’s-Saًir Tercüme ve قerhi, çev. فsmail Mutlu, فst. 1997, c.2, Sh.313, Hds.615                                                                                                                                                             فmam Suyutî, Câmiu’s-Saًir Muhtasar Tercüme ve قerhi, çev. فsmail Mutlu, Vdً. فst. 1996, C.3, Sh. 237, Hds. 3313 (7603). Taberânî, Mu’cemu’l- Evsat’tan.                                                            Ayruca bkz. Mü’nâvî, Feyzu’l-Kadir, C.5, Sh. 366, Hds.7603.
5-       Nûreddin el-Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, çev. Mehmut Bilici-Yaar Hüngِr, فst. 2009, C.6, Sh.198, Hds.5736. Hadisi Teberânî- Mu’cemu’l-Kebîr’(10966)de rivayet etmitir. فsnadnda yer alan Hasan b. Ebi Ca’fer قâibeli olmakla birklikte güvenilirdir.
6-       Tevbe, 9/28.
7-       Beyyine, 98/6.
8-       Bkz. Mâide, 5/54.
9-       Bkz. Bakara, 2/257. Mâide, 5/55.
10-   Bkz. Yunus, 10/62.
11-   Sahih-i Buhârî, Kitabu’r-Rikak, B.38, Hds.89.                                                                                                                                 Beyhakî, Kitabü’z-Zühd, çev. Enbiya Yldrm, فst. 2000, Sh.228, Hds.798.
12-   Rum, 30/47.
13-   Bkz. آl-فmrân, 3/103.
14-   Bkz. Mâide, 5/3.
15-   Enfal, 8/59-60.
16-    Mâide, 5/55-56.
17-   Yusuf, 12/67.
18-   Ahzab, 33/58.
19-    فmam Suyutî, Câmiu’s-Saًir Muhtasar,c.3, Sh.321, Hds. 3537 (8349). Taberânî, Mu’cemu’l-Evsat’tan. Sh.357, Hds.3648 (8714) Beyhakî, قuabu’l-فman’dan.                                                                                               قerhi فçin bkz. Münâvî, Feyzu’l-Kadir, c.6, Sh.41, Hds.8349.
20-   Nisa, 4/93.
21-   فmam Nesefî, Nesefî Tefsiri, çev. Harun ـnal, فst,2006, C.3, Sh.129.
22-   Sünen-i فbn Mace, Kitabu’d-Diyât, B.1, Hds.2619.                                                                                                            Sünen-i Tirmizî, Kitabu’d-Diyât, B.7, Hds.1414.
 Sünen-i Nesâî, Kitabu Tahrimu’d-Dem, B.2, Hds.3974-3977.               
23-   Haydar Hatipoًlu,  Sünen-i فbn Mace Terceme ve قerhi, فst.1983, C.7, Sh.259.
24-   Duhan Sûresi, ayet 17’den 31’e kadar, Musa (a.s.) ile Fr’avn kavmi hakknda olup, mürik ve kâfir kavmin helâk beyan edilmekte, bu helâk edilii hak ettikleri için onlara, ne gِk, ne de yerin aًlamadً açklanmaktadr.
25-    Sünen-i Tirmizî, Kitabu Tefsiru’l Kur’ân, B.45, Hds. 3470. El-Hafz فbn Hacer el-Askalânî, Metâlibu’l-آliye, çev. Adem Yerinde-Hüseyin Kaya, فst. 2006, C.4, Sh.314, Hds.3733. Ebu Ya’lâ el- Mevsilî, Müsned’den.
Not: Ebu Ya’lâ’nn rivayetinde u ziyade yer alr:
“(Rasulullah,) sonra ِyle dedi:
“Onlar, yeryüzünde birtane bile salih amel ilemediler ki, (gِk ve yer) onlar üzerine aًlasn. Onlarn amelleri ve sِzlerinden gًِe bir tane bile güzel bir sِz yada salih bir amel çkmadi ki, onlar ِzleyip onlar için aًlasn.”
 Nûreddin el-Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, c.11, sh.600, Hds.11332. Ebu Ya’lâ’dan.
Ebu Ca’fer Muhammed b. Cerîr et-Teberî, Teberî Tefsiri, çev. Hasan Karakaya-Kerim Aytekin, فst.1996, C.7, Sh.363.
26-   et-Teberî, Teberî Tefsiri, C.7, Sh.363.                                                                                                                                         فmam Hafz فbn Kesîr, فbn Kesîr Tefsiri, çev. M. Beir Eryarsoy, فst. 2012, c.10, Sh.73.
27-   فmam Hafz فbn Kesîr, A.g.e. c.10, Sh.73, Hds.5997. فbn Cerir’den.
28-   فmam Hafz فbn Kesîr, A.g.e. c.10, Sh.74.
29-   et-Teberî,  A.g.e. c.7, Sh.363.                                                                                                                                             فmam Hafz فbn Kesîr, A.g.e. c.10, Sh.74.
30-   فmam Suyutî, A.g.e. C.3, Sh.213 (erh bِlümünden)                                                                                                                                                          
31-   Sünen-i Ebu Davud, Kitabu’l-Edeb, B.16, Hds.4832.
Sünen-i Tirmizî, Kitabü’z- Zühd, B.44, Hds.2506.
Sünen-i Dârîmî, Kitabu’l-Et’ime, B.23, Hds.2063.
Ayrca bkz. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c.3,sh.38.

 


* BENZER KONULAR

Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:09:36 ÖS]


Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]