* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Dünya Fanidir Aldanmayalım  (Okunma sayısı 5832 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7241
Dünya Fanidir Aldanmayalım
« : Haziran 29, 2024, 08:38:37 ÖÖ »


Dünya Fanidir Aldanmayalım

Dünya bir misafirhanedir. Her doğan kişi kendisi için takdir edilen ömrü yaşar ve can emanetini sahibine teslim ederek, dünya hayatını sonlandırır. Kişi berzah hayatını süreceği kabrine götürülürken de kendisini üç şey takip eder. İkisi geri döner biri de kıyamete kadar kendisine yoldaş olur. Geri dönen iki şey kişinin ailesi, dostları, sevdikleri ile malı mülküdür. Kendisine yoldaşlık edecek şey ise amelidir. Ameli iyi olan güzel bir yoldaş edinmiş olarak rahat eder, kötü amel sahibi ise aksi surette sıkıntılara duçar olmasına sebebiyet verecek bir yoldaş edinmiş olur.

[1] Akıl sahibine gereken şey, ibret almak berzah hayatına hazırlanmak, onu kabrinde terk edip gidecek olan şeylere gönülden bağlanmamaktır. Elbette kişi aile sahibi olacak, onları sevecek, helalinden para kazanacak ve geçimini temin edecektir. Ama bunları Allah Teala’ya kullukta bir engel değil, vesile kılmakla mükelleftir. O vakit geri dönüp gitseler de sadaka-i câriye hükmünde olacak faydaları kişiye ulaşacaktır.

Rabbimiz dünya hayatına dair Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyurur: ‘’ Onlara şunu da örnek göster: “Dünya hayatı, gökten indirdiğimiz bir su gibidir…’’[2] İmam Kurtubî (r.aleyh) bu âyetin tefsirinde müthiş bir tespit aktarır.

Şöyle der: ‘’Allah Teala dünya hayatını niçin gökten indirilen bir suya benzetmiştir? Hikmet sahibi kimseler bunun sebebi bağlamında şöyle demişlerdir:

1-      Çünkü su bir yerde sabit durmaz. Dünya da tek bir hal üzere sabit kalmaz.

2-      Su gidicidir, kalıcı değildir. Dünya da fanidir, baki kalmaz.

3-      Suya giren kimsenin ıslanmaması mümkün değildir. Aynı şekilde hiçbir kimse dünyanın fitnelerinden, afetlerinden selamette olmaz.

4-      Su belirli bir miktarda olursa faydalı ve verimlidir. Bu miktarı aşarsa helak edici vasfa bürünür. Dünya da böyledir. Onda kanaat sahibi olmak faydalıdır, fazlası zararlıdır.’’[3]

Dünya hayatının bir misafirhane oluşunu bize anlatan Efendimiz (s.a.v) ise, bu ilke üzerine yaşamını sürmüş ve bu hal üzere onu noktalamıştır. Dünyevileşme hastalığına tutulan, İslam’ı camiye hapseden, hayattaki varlığını hiçe sayan müslümanların bu örnekliği yeniden hatırlaması, zühd sahibi olması elzemdir. Yeniden silkelenip ayağa kalkmak ancak bu örnekliğin tatbiki ile mümkündür. Bu noktada siyerde yer alan birkaç önemli hadiseyi aktarmak yerinde olacaktır. Cenâb-ı Hakk bizi bu örnekliğe sarılanlardan eylesin.

Hazret-i Âişe’nin (r.anha) anlattığına göre, Ensâr’dan kendisini ziyârete gelen bir kadın, Rasûlullah’ın (s.a.v) yatağının katlanmış bir şilteden ibâret olduğunu görünce, koşarak evine gitti ve içi yün dolu bir yatak getirdi. Ancak Allah Rasûlü (s.a.v) yatağının değiştirilmiş olduğunu görünce, bundan hoşlanmadığını ifâde ederek:

“–Ey Âişe! O yatağı geri ver! Allâh’a yemin ederim ki şâyet isteseydim Allah altın ve gümüşten dağları benimle yürütür, emrime verirdi...” buyurdu.[4]

Ebû Zer (r.anh) anlatır:

“Bir defasında Rasûlullah’ın (s.a.v) yanında bulunuyordum. Elimden tuttu ve:

‘’–Ey Ebâzer! Uhud Dağı benim için altın ve gümüş olsa hepsini Allah yolunda harcarım, öldüğüm gün ondan bir kırat bile kalmasını istemem!’’ buyurdu. Ben de:

–Yâ Rasûlâllah! Bir kırat mı yoksa bir kantar mı bırakmazdınız? diye sordum.

‘’–Ey Ebâzer! Ben aza indiriyorum, sen çoğa kaçıyorsun. Ben âhireti istiyorum, sen dünyayı istiyorsun! Bir kırat bırakmazdım, bir kırat, bir kırat! buyurdu.”[5]

Tâbiînin fakîhlerinden Mesrûk(r.aleyh) şöyle anlatır:

“Hazret-i Âişe (r.anha) vâlidemizi ziyaret ettim, bana yemek ikram ettirdi ve:

‘’−Bir yemekten doyduğum zaman ağlamak isterim ve ağlarım.’’ dedi. Ben de:

−Neden? diye sordum. Şöyle cevap verdi:

‘’−Rasûlullah’ın (s.a.v) dünyadan ayrılıp gittiği ânı hatırlarım; vallâhi O, et ve ekmekle günde iki defa karnını doyurmamıştı.”[6]

--------------------------------------------------------------------------------------------------

[1] Buhârî, Rikâk 42.

[2] Kehf Sûresi,18/45.

[3] El-Câmi’ Li-Ahkâmi’l-Kur’ân, 13/289.

[4] Ahmed, Kitâbü’z-Zühd, s. 30.

[5] Heysemî, 10/239.

[6] Tirmizî, Zühd, 38/2356.

Hamza Korkmaz.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

TÜM OKUYCULARIMIZI PAYLAŞIMA DAVET EDİYORUZ, DAVETLİSİNİZ.

 


* BENZER KONULAR

Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]