* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Şans Oyunları  (Okunma sayısı 182 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7241
Şans Oyunları
« : Ağustos 28, 2022, 10:58:34 ÖÖ »
Şans Oyunları

İslâm dîninin iki temel kaynağı olan kitap ve sünnette insanın emeğine son derece önem verilmiş, her türlü haksız kazanç aslâ hoş karşılanmamış, başkalarına âit olan şeyleri meşru olmayan yollarla elde etmeye çalışanlar da hem dünyevî hem de uhrevî cezâlara mâruz kalmakla uyarılmışlardır. Hadîs-i Şerîf'te şöyle buyurulmaktadır: “Hiç kimse elinin emeğinden daha hayırlı bir yemek aslâ ye¬memiştir.”[1] Hırsızlık, gasp gibi suçlar dünyâda karşılığını bulurken, fâiz yiyenlerin kabirlerinden şeytan çarpmış gibi kalkacağı bildirilmiştir.[2] Zekât, sadaka, yetimlere, dullara ve kimsesizlere yardım etme ise teşvik edilmiş; özellikle zekâtın bir görev ve sorumluluk, fakirin de hakkı olduğu vurgulanmıştır. Alın teri ve emeğe saygı gösteren İslâmiyet, şansa ve kumara dayanan, içerisinde çalışma ve çabalama olmayan, bir tarafa haksız kazanç sağlarken diğer tarafı üzen ve ezen her türlü mal kazanım yollarını ise yasaklamıştır. Konuyla ilgili âyet-i kerîmede şöyle buyurulmaktadır: “İçki, kumar, dikili taşlar(putlar) ve fal okları şeytan işi pisliklerdir. Bunlardan kaçının ki, kurtuluşa eresiniz.”[3] Diğer bir âyet meâli de şöyledir: “Ey îmân edenler! Karşılıklı rızâya dayanan ticâret olması hâli müstesnâ, mallarınızı, bâtıl (haksız ve haram yollar) ile aranızda (alıp vererek) yemeyin. Ve kendinizi öldürmeyin. Şüphesiz Allah, sizi esirgeyecektir.”[4] Yenenin yenilenden her hangi bir şey alması şart koşulan her türlü oyun kumar olarak târif edilmiştir.[5] Meselâ; tarafların “ben kazanırsam sen bana yemek yedireceksin, sen kazanırsan ben sana yemek yedireceğim” şeklinde yaptıkları her türlü iddia, oyun ve yarışma kumar târifi altına girmektedir. Çünkü hangi tarafın kazanacağı ve kaybedeceği belli olmayan haksız bir kazanç sözkonusudur. Buna karşın olaya üçüncü bir şahıs dâhil olsa ve 'kazanana ben yemek yedireceğim' dese bu oyun ve müsâbaka câiz olmaktadır. Zîrâ ortada kaybeden ve zarara uğrayan bir taraf olmadığı gibi haksız bir kazanç da sözkonusu değildir. Kazanan taraf ödülünü kaybedenden değil üçüncü bir şahıstan ve emeğinin karşılığı olarak almaktadır. Ortaya bir ödülün konduğu her türlü oyun, yarışma ve çekilişlerde iki hususla karşı karşıya kalınmaktadır: 1-Emek 2-Kazanç Elde edilen kazanç bir emek karşılığı ise alınan ödül câiz olmakta, şâyet ortada bir emek yok ve iki taraftan birinin kaybetme veya kazanma ihtimâli olan bir durum söz konusu ise bu kumar kapsamında değerlendirildiğinden bu tür yarışma ve çekilişlere de cevaz verilmemektedir.

Yukarıda anlatıldığı üzere milli piyango, iddaa gibi oyunların câiz olmadığı net olarak anlaşılmaktadır. Bâzı büyük marketlerin yaptığı çekilişler, bir kısım ödüllü yarışmalar ise, şâyet bunlara katılmak için herhangi bir ücret veya kontör vesaire ödeniyorsa bu da yasak kapsamına dâhil olmaktadır. Eğer herhangi bir ücret alınmıyorsa bu yarışmalardan kazanılan ödüller câiz olmaktadır.  Din İşleri Yüksek Kurulu'nun konuya dâir verdiği fetvâ da şöyledir: “İki veya daha fazla kişinin aralarında doğrudan veya dolaylı olarak anlaşma sûreti ile, bir tarafın kazanacağı, diğer tarafın kaybedeceği şansa dayalı her türlü oyun, kumar kapsamında olup haramdır. Kendi aralarında yarışacak kimselerden kazananın, üçüncü kişi tarafından vaat edilen ödülü alması ile kaybedenin bir zarâra girmemesi esasına dayalı meşrû içerikli yarışmalara katılmak ve buradan kazanılacak ödülleri almak ise câizdir (Kasani, Bedaiü’s-sanai’, VI, 206; Fetava-yı Hindiye, V, 324). Ancak, bu nitelikleri taşıyan bir yarışmaya katılabilmek için normal ulaşım ücreti dışında kontör göndermek vb. ilâve ücret ödemek ya da bir ödeme taahhüdünde bulunmak, çekilişe katılmak için piyango bileti satın almak niteliğinde olduğundan yarışma bir tür kumara dönüşür.” “Taraflardan birinin kazanıp diğerinin kaybettiği bütün şans oyunları kumardır. Sâdece kazananın kârlı çıktığı, kaybedenin ise zarâra uğramadığı uygulamalar ise kumar niteliğinde değildir. Buna göre; marketlerde ve mağazalarda işyeri sâhiplerinin alışveriş yapan müşterilerine verdikleri çekiliş kuponuna hediye çıkması durumunda, müşterilerin çıkan hediyeleri almalarında bir sakınca yoktur (Kasani, Bedaiü’s-sanai’, VI, 206). Çünkü müşterilerden birinin kazanması halinde diğerleri bir şey kaybetmemektedir. Ancak, çekilişe katılmak için ayrıca bir ücret ödenmesi halinde yatırılan para üzerinden şans yolu ile kazanç elde etme durumu söz konusu olacağından yapılan çekiliş işlemi kumar olur.[6]” Bütün bunlarla beraber bir mü'min 'harama vesîle olan şey de haramdır' kâidesi gereği yaptığı şeylerin harama götürecek bir iş olmamasına dikkat etmelidir. Ayrıca ödül verenin katılımcılardan bir çıkar sağlayıp sağlamadığı bilinmiyorsa bu tür şüpheli şeylerden uzak durulmalıdır. Nitekim hadîs-i şerîfte şöyle buyurulmuştur: “Helâl olan şeyler bellidir, haram olan şeyler de bellidir. Bu ikisinin arasında halkın birçoğunun helâl mi haram mı olduğunu bilmediği şüpheli konular vardır. Şüpheli işlerden sakınanlar dinlerini ve ırzlarını korumuş olurlar. Şüpheli şeylerden sakınmayanlar ise zamanla harama dalıp giderler. Aynen sürüsünü başkasına ait bir arâzinin etrafında otlatan çoban gibi ki, onların o arâziye girme tehlikesi vardır. Dikkat edin! Her hükümdârın girilmesi yasaklanmış bir arâzisi vardır. Unutmayın Allâh’ın yasak arâzisi de haram kıldığı şeylerdir. Şunu iyi bilin ki, insan vücûdunda bir et parçası vardır. Eğer bu et parçası iyi olursa bütün vücut iyi olur. Eğer o bozulursa bütün vücut bozulur. İşte bu et parçası “kâlb”dir.”[7] Bu tür organizasyonlar yapanların bir menfaat sağlayıp sağlamadıkları bilinmiyorsa ortada bir şüphe meydana gelmektedir ki, Müslümana düşen şüpheli şeylerden uzak durmaktır. Hadîs-i şerîfte şöyle buyurulmuştur: Muhakkak helâl belli, haram da bellidir. İkisi arasında birtakım şüpheli şeyler vardır ki, çok kimse bunları bilemez. Şüpheli şeylerden sakınan, dînini ve ırzını korumuş olur. Şüpheli şeylere dalan kişi ise, harama düşer.      [1]Buhârî, Büyû' 15. [2] El-Bakara 2/275. [3]El-Mâide 5/90 [4]En-Nîsâ 4/29. [5]Cürcânî,Seyyid, Şerif, et-ta'rifât, I,57. [6]https://kurul.diyanet.gov.tr/SoruSor/SoruAra.aspx [7]Buhârî, İmân 39. Müslim, Müsâkât 109.

Celalettin Taşdelen 

RADYO DİNEME LİNKİMİZ.
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:09:36 ÖS]


Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]