* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Başa Gelen Kötülük Günahtanmı  (Okunma sayısı 560 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7241
Başa Gelen Kötülük Günahtanmı
« : Ekim 04, 2023, 08:33:18 ÖÖ »


Başa Gelen Kötülük Günahtanmı

Toplumda başa bir şey gelince sanki bir günahtan dolayı oluyormuş gibi bir algı var, ne dersiniz Hocam?

Evet, maalesef. Günah, dinen yasak olan işleri yapmak veya farz olan emirleri yerine getirmemektir. Yasak olan şeyler zulüm, haksızlık, tecavüz, sahtekârlık gibi kişilere yönelik kötülükler olabileceği gibi içki, kumar ve zina gibi haramlar da olabilir. Bu gibi yasakların bazılarının çiğnenmesinde Allah hakkının yanında kul hakkı da söz konusudur. Bunları yapanların cezasını, Yüce Allah adaletine uygun bir şekilde ahirette verecek, mağdurların da uğradıkları maddi ve manevi zararları giderecektir. Bu açıdan bakılırsa dünyada herhangi bir olayın başa gelmesinin günaha bağlanmasının doğru olmayacağı görülecektir. Ancak, kişilerin kusurları ve hataları varsa bunların dünyada bir bedelinin ortaya çıkması mümkün ve muhtemeldir. Kışın tedbir almayan kişinin soğuk alıp hastalanması gibi. Öyleyse doğal gelişmelere ve insani kusurlara karşı kişilerin önlem almaları ve kendilerini korumaları gerekir. Aynı şekilde büyük felaketler olan depremler, seller ve fırtınalar asla kişilerin günahına bağlanamaz. Çünkü bunlar doğal olaylardır.

Peki, başa gelen olaylarda kişilerin hiç mi kusuru yoktur?

Hepsinde olmasa da bir kısmında vardır. Şöyle bir örnek vereyim: Arabasıyla yola çıkmış bir aile düşünün. Onlar kendi yollarında giderken bölünmüş yolun karşı tarafından gelen bir başka araba yoldan çıkıp takla atarak üzerlerine düşse; anne, baba ve çocuklar oracıkta ölse, durum nedir? Burada kendi yolunda giden ailenin hiçbir kusuru yoktur. Suç tamamen karşı yoldan gelen ve direksiyon hâkimiyetini yitiren kişiye aittir. Kusurlu olan kişi de bu kazada öldüyse bu ailenin uğradığı zarar dünyada nasıl telafi edilebilir? Buna tek cevabımız var: Ahirette hem suçun cezası verilir hem de mağduriyetler giderilir. Çünkü orası son durak ve bütün hesapların görüldüğü yerdir. Bu gibi olaylar bize gösteriyor ki bir kötülüğün veya olumsuzluğun başa gelmesi, mutlak olarak kişiye ait bir suça, günaha veya hataya bağlı olmayabilir.

Ama bağlı olanlar da yok mudur?

Elbette. Örneğin insanın katkısı olmaksızın gerçekleşen en büyük felaket herhalde depremdir. Bu yüzden insan, depremin kendisinden sorumlu değildir. Ancak depreme hazırlıklı olmak ve önlem almak insanın sorumluluğundadır. Bir mühendis veya müteahhit, “Canım ne yapalım deprem oldu, kader böyleymiş, elimizden ne gelir?” diyemez. Çünkü hiç kimse onları depremden sorumlu tutmaz, bilakis bina yapımı hususundaki görevlerini hakkıyla yapıp yapmadıklarından sorumlu tutar. Sorumlu olan kişilerin olayı kadere ve depreme bağlaması boş bahanedir, hiçbir geçerliliği yoktur. Kader, Yüce Allah’ın evrene koyduğu bir düzendir, deprem de o düzenin bir parçasıdır. İnsanın görevi, evrene konulan düzene uygun tutum ve davranış içinde yaşamaktır. Sorumluluğunu yerine getirmeyip bir de suçu üzerinden atmaya çalışmak, ikinci bir yanlışın içine düşmektir; hatta yanlışları sürekli hâle getirerek alışkanlık hâline dönüşmesine sebep olmaktır.

Hocam, son zamanlarda hiçbir günahı olmayan, masum çocuklara yönelik vicdana ve merhamete sığmayan kötülük haberleri alıyoruz...

Doğrusu yürek burkan, insanın içini yaralayan, can evinden vuran, ruhu inciten bir soru. Bırakın küçükleri büyüklere bile bunu yapmak açıklanabilir değilken saçının bir teline bile kıyamadığımız masumlar maalesef böylesi alçakça bir durumla karşılaşmaktalar. Bu olayları çocuklara yaşatanlar, en aşağılık bir duruma kendilerini düşürmüş olanlardır. Hani aynaya baksalar, ne duruma düştüklerini görecekler diyeceğim de bunların görme, duyma ve aklını kullanma özelikleri ve yetenekleri de kaybolmuş sanki. İnsanlıktan çıkmış bunlar. Kur’an’da, “hayvandan da aşağı” (Araf, 7/179.), “şerrin dibini bulanlar” (Maide, 5/60.) veya “aşağılık maymunlar” (Bakara, 2/65.) ifadeleri tam da bu gaddarlara yönelik söylenmiş.

İyi dediniz Hocam, ağzınıza sağlık. Peki, bu durumu nasıl izah ederiz?

Çocukların başına gelen de aynen bütün kurallara uygun, kendi yolunda giden ailenin başına gelen gibidir. Burada çocukların hiçbir günahı ve kusuru yoktur, suçlu tamamıyla aşağılık davranışı gerçekleştiren, canavara dönüşmüş kişidir. Devlete ve topluma düşen, bu tür aşağılık fiillere teşebbüs edenleri layık oldukları şekilde cezalandırmaktır. Zaten Yüce Allah’ın bunların cezasını tam olarak vereceğinde şüphe yoktur. Olayın sonrasında devlete ve topluma bir görev düşmekte: Bu çocuklara psikolojik destek vermek ve onların yeniden sosyal hayata katılmalarını sağlamak. Çünkü onların dışlanması ve psikolojilerinin dikkate alınmaması, maruz kaldıkları olay kadar kötü bir etki meydana getirebilir ve onları dönüşü olmayan bir yola sokabilir.

Öyleyse toplumu bilinçlendirmek çok önemli.

Belki en önemlisi. Zira toplumu iyileştirmeden suçları azaltmak veya ortadan kaldırmak imkânsızdır. Toplum burada iki yönlü bir bilgilendirme ve bilinçlendirilmeye tabi tutulmalıdır. Birincisi, böylesi olaylar olmadan önce önlem almak; ikincisi ise olay olduktan sonra mağdurlara kol kanat germek. Eğer çocuk ile yeteri kadar ilgilenilmezse tamamıyla kaybedilmesinin yanında tüm insanlara hınç ve kin besleyen bir şahsiyete dönüşmesi bile mümkündür. Böylesi bir kişiliğin eline fırsat geçtiğinde herkesten intikam alma duygusuna kapılması hiç de uzak bir ihtimal değildir. Burada toplumu temsilen devlete büyük görevler düşmektedir.

Ailenin rolü nedir?

Çocukları korumak, en başta ailenin görevidir ama eğer böyle bir kötü olay meydana geldiyse sadece aileyi suçlamak da doğru değildir. En yakından uzağa doğru, bütün toplum bundan sorumludur. Çoğunlukla ailesi olmayan ya da ihmal edilmiş çocuklar bu durumla karşılaşıyormuş gibi görünse de maalesef herkesin başına gelebilecek bir olaydan bahsediyoruz. Ayrıca bu tür kötülüklere yol açacak diğer suçlara yönelik de aynı kararlılığın gösterilmesi çok önemlidir.

Yani suç suçu doğuruyor denilebilir mi?

Elbette. Ahlakın aşınması veya bozulması, insanların din, ırk ve cinsiyet bakımından ayrımcılığa maruz kalması, haz ve hızın kışkırtılması; bencilliğin kişilik, hadsizliğin ve sınır tanımazlığın özgürlük olarak tanımlanması kadına şiddet başta olmak üzere toplumda güçlünün zayıf gördüğü herkese saldırmasını beraberinde getirir. Çocuklar toplum içinde en zayıf ve korumasız varlıklar olduklarından bu tür saldırılara çok kolay hedef olabilirler.

İslam açısından ne diyebiliriz?

Böylesi aşağılık bir muameleye uğramış bir çocuk İslam açısından masumluğundan hiçbir şey kaybetmiş değildir. Allah katında tertemizdir, insanların yanında da böyle olmalıdır. Ona farklı bakan veya ters muamelede bulunanlar, farkına vararak veya varmayarak suça ortak olmuş olurlar. Başta aileleri olmak üzere topluma düşen, bu çocuklara tertemiz oldukları hissini vermek, onları şefkat ve merhametle bağırlarına basmaktır.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]