* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Çanakkale Savaşlarında Çocuklar Gönüllü Bombacı  (Okunma sayısı 395 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7241
Çanakkale Savaşlarında Çocuklar Gönüllü Bombacı
« : Mart 18, 2022, 09:15:33 ÖÖ »
Çanakkale Savaşlarında Çocuklar Gönüllü Bombacı

Çanakkale Savaşları değişik yönlerden ele alınacak savaşlardır. Bizim tarihimizin de, dünya tarihinin de en mühim savaşlarından biridir.

Her şeyden önce o zaman Osmanlıyı idare edenler devleti hiç yoktan bir macera uğruna savaşa soktular. O zaman devleti İttihat ve Terakki’nin önde gelenleri güya idare ediyorlardı. İdareci paşalar değişik devletlerin güdümündeydi. Enver ve Talat Paşalar Almanların kuluydu. Cemal Paşa da İngilizlerin taraftarıydı.

Bunların devleti savaşa sokmaları sebebiyle İngilizler ve diğer Haçlılar Çanakkale’ye kadar gelmişti. Ortalığı bombalamaya başlamışlardı.

İlk baharda Çanakkale çevresi nasıl da bir güzel olurdu. Ancak 1915 baharında acı çekecekti Çanakkale Boğazı ve çevresi. İngilizler kirli çizmeleriyle çiçekleri çiğnediler. Bülbül sesleri bomba seslerinden dolayı duyulmaz olmuştu.

Memleketin hemen her yerinden kınalı kuzu misali körpe kuzular, körpe yiğitler gelmişti savaşa. Bunlardan yüz binlercesi şehid olmuştu.

Balıkesir – Havran’dan Seyid Onbaşı İngilizlerin heyula savaş gemisi Ocean’ı vurmuştu. 18 martta Ocean böğüre böğüre batmış, boğazın dibini boylamıştı. Ocean’la beraber İngilizlerin gururu da boğazın dibini boylamıştı. Ocean batmıştı ve Bouvet ve Irresistibile gibi Haçlı gemileri derin yaralar almıştı.

Bir avuç neferiyle Ezineli Yahya Çavuş Haçlı sürüsüne kan kusturmuştu. 25 nisanda Yahya Çavuş ve yanındakiler İngilizlere en büyük derslerden birini vermişlerdir. Ertuğrul koyunda öldürdükleri İngilizlerin kanından deniz kızıla boyanmıştı.

Savaş sırasına bir Osmanlı birliğinin erlerinin tamamı şehid olmuş, tekmilini komşu birlik vermişti.

57. Alayın erleri şehadet arzusuyla bayram namazı kılmışlardı. Allah’ın nusretiyle bulutlar ortalığı kaplamıştı. Bulutlar bayram namazı kılanlara siper olmuş, onları gavurların gözünden saklamıştı.

Kastamonuluların yaktığı Çanakkale türküsü yüz seneden fazla zamandır gönülden gönüle, dilden dile söylenmektedir.

“Çanakkale içinde aynalı çarşı

Ana ben gidiyom düşmana karşı

Ooof… Gençliğim eyvah!...

Çanakkale içinde bir uzun selvi

Kimimiz nişanlı kimimiz evli

Ooof… Gençliğim eyvah!...”

Çanakkale’de pek çok şehid verdik. Bu şehidler İngiliz ve Fransız güçlerine geçit vermemişti. Bu sürüler Boğazı geçememişlerdi. Dünyaya “Çanakkale geçilmez” dedirtmişlerdi yiğitlerimiz.

Halbuki gemileri en iyi savaş gemileriydi. Pek çok asker getirmişlerdi. En modern silahlarla techiz edilmişti bu askerler. Bütün bu güçlerine rağmen boğazı geçememişlerdi.

Azılı İslâm ve Osmanlı düşmanı İngiliz başbakan Winston Churchill bu hezimet karşısında şunu söylemek zorunda kalmıştı:

“Biz Çanakkale’de Türklerle değil Allah’la savaştık. Tabiî ki yenildik.”

ÇANAKKALE’DE ÇOCUKLAR

Çocukların da savaşa katılması Çanakkale savaşının bir başka yönü yönüydü. Pek çok çocuk çıkıp gelmişti savaşa. Çelik çomak oynama yaşıydı çocukların. Ama onlar yaşa filan bakmamışlar, çelik çomağa bakmamışlardı. Çıkıp gelmişlerdi er meydanına.

Kimi onunda, kimi on ikisinde yavrucuktu onlar. On üçünde, on beşinde çocuklardı bunlar.

Bazı kayıtlarda Çanakkale Savaşlarına katılan bazı çocukların isimleri şöyleydi:

Çanakkale - Çan’ın Çakıl köyünden Pomak Ali vardı. Gavurları yere sermek emeliyle çıkıp gelmişti Çanakkale’ye.

Bigalı Bücür Bilal vardı. Adı bücür filandı ama gönlü aslan misali kükrüyordu. Gönülden istiyordu şehidliği, Hakk’a visali, Hakk’a kavuşmayı.

Hasanoğlu Ahmed Lapsekilidir. Vatan sevdasıyla tam bir delidir Ahmed.

Çocuk Ali Osman memleketi Ayaş’tan çıkıp gelmişti. O da yiğitlere yoldaş olmuştu.

Boyabatlı Ali’nin gönlü nasıl da nakışlıydı. Demir bilekli ve kartal bakışlıydı.

GÖNÜLLÜ BOMBACI

Bir de Gönüllü Bombacı vardı bu çocuklarla beraber. O da yaşa bakmamıştı. On üç yaşında çıkmış gelmişti savaşa. O İngilizlerin kâbusu olmuştu. İngiliz siperlerine nice korkular salmıştı.

Bir müddet onunla alakalı fazla bilgiye rastlanmamıştı.

Sadece 13 yaşındaki bir çocuk savaşçı olarak biliniyordu. Fotoğrafının üzerinde 47255 rakamı vardı. Başka da bir bilgi yoktu.

Zamanla Gönüllü Bombacı ile alakalı bazı bilgiler ortaya çıkmaya başladı.

Adı Ali Reşat’tı Gönüllü Bombacının.

Babası, Osmanlıların Balkan Savaşında bir Makedonya alayında yüzbaşıydı. Kahramanca savaşıyordu. Kumanova’da şehit düşmüştü.

Annesi ve kardeşleri de Sırplar tarafından şehid edilmişti.

Bu katliamlardan kurtulan Ali Reşat, kaçan Osmanlı askerlerin arkasına takılarak kendisini Trakya’ya attı. Osmanlı askerleri ile beraberdi. Yaklaşık 20 ay o askerlerle beraber kaldı. Sonunda yolu onlarla birlikte Çanakkale’ye düştü.

Gayrı Boğazdaki düşman askerlerini, gemilerini, siperlerini görüyordu Ali Reşat.

Çocuk yaşına rağmen savaşmak istiyordu... Hemen savaşa girdi.

Bir akşam kalkmış ve kendine has usulle İngilizlerle savaşmaya başlamıştı. Bu ilk akşam İngiliz siperlerine doğru yürümüş gitmişti. Gecenin yarısında delicesine atışlar yapmaya başladı. O gecenin sabahında Ali Reşat, bir İngiliz dürbünü ve bir Browning tabancayla geri döndü.

İngiliz subaylarının ve askerlerinin bulunduğu yerleri bulma hususunda hususi bir kabiliyeti vardı. Attığı el bombaları İngiliz siperlerini dağıtıyordu. Nice İngilizin gebermesine sebep oluyordu. Sonra varsa siperlerden ganimetler alıyordu. İngilizlere has eşyaları alıp getiriyordu. 

Gayrı çevresindekiler onun ne yaptığını yakından görmeye başlamışlardı. Kanıksamışlardı onun yaptıklarına. Gece karanlık başlayınca siperinden çıkıyordu Ali Reşat. Düşman askerlerinin, bilhassa İngiliz subaylarının yerlerini kolayca buluyordu. Sonra bombasını atıyordu.

Yaşı küçüktü. Ama yüreği, kalbi büyüktü. Kocamandı.

Cesareti ve azmi ile destanlar yazıyordu.

Ali Reşat gayrı siper üstüne siper dağıtıyordu.

Zamanla saldırı kollarının kahramanı oldu. Siperden ilk çıkanların başında geliyordu. Düşmanın tel örgülerini ilk geçen, ya da kesen o oluyordu. Silahını en usta bir şekilde kullananların başında geliyordu.

Bir ara yaralandı da. Sonra iyileşince tekrar İngilizlerin kâbusu olmaya devam etti.

Bu çocuklar ve Gönüllü Bombacı Ali Reşat sayısız kahramanlık hikayelerimizden sadece birkaçıdır.

Küçük yaşta Çanakkale Savaşına katılan şanlı çocukların yaptıkları ne kadar duygulandırıcıdır.

Hepsine de rahmet diliyoruz, minnet duyuyoruz.

Mustafa Akgün.