* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Cehennem Ateşi ve Azabı  (Okunma sayısı 409 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı melek

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2334
Cehennem Ateşi ve Azabı
« : Mayıs 30, 2023, 08:48:42 ÖS »


Cehennem  Ateşi  ve  Azabı

Ey kardeşim! Şunu iyice bilmelisin ki yüce Allah hepimizi cehennem ateşinden korusun.

Çünkü cehennem ateşi, Al­lah’ın kâfirlerle münafıklar ve bazı isyancı kimseler için ha­zırladığı azap ve cezalandırma yurdudur. Her şeyden münez­zeh olan yüce Allah Kur’an’ı Kerim’in birçok ayetlerinde biz­leri bu tehlikeden uzak durmamız için uyarmıştır. Nitekim yüce Allah şöyle buyuruyor:

“Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insan­lar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acıma­sız, güçlü, Allah’ın kendilerine buyurduğuna karşı gelme­yen ve emredildiklerini yapan melekler vardır.” (Tahrim, 66/6)

Bir başka ayette de Allah şöyle buyuruyor: “Yakıtı, insan ve taş olan cehennem ateşinden sakının. Çünkü o kâfir­ler için hazırlanmıştır.” (Bakara, 2/24)

Önceki sayfalarda geçmişti. Kıyamet gününde cehen­nem mahşer yerine yetmiş bin halat ile her halatı çeken gö­revli yetmişer bin melek tarafından çekilip getirilecektir. Allah Teala şöyle buyurmaktadır:

“Cehennem açık bir şekilde gösterildiği zaman.” (Naziat, 79/36)

Yine Allah Teala buyurmaktadır: “Cehennem ateşi uzak bir mesafeden kendilerini görünce, onun öfkelenişini (müthiş kaynamasını) ve uğultusunu işitirler. Elleri bo­yunlarına bağlı olarak onun (cehennemin) dar bir yerine atıldıkları zaman, oracıkta yok oluvermeyi isterler. On­lara şöyle denir: Bugün yalnız bir defa yok olmayı iste­meyin; aksine birçok defalar yok olmayı isteyin.” (Furkan, 25/12–14)

Ey kardeşim! Unutma ki, cehennem ateşi yedi tabaka­dan ibarettir. Her bir tabaka azabının şiddeti bakımından diğerinden oldukça farklıdır. Hiçbir ötekisine uymaz. Her bir tabakanın da amellerine ve inkârlarına göre adamları vardır. Allah Teala şöyle buyurmaktadır:

“Muhakkak cehennem, onların hepsine vadolunan yerdir. Cehennemin yedi kapısı vardır. Onlardan her kapı için birer gurup ayrılmıştır.” (Hicr, 15/43–44)

Şimdi bu tabakaların veya kapıların isimlerini sayalım. Şöyle ki: Cehennem, Leza, Hutame, Saiyr, Sakar, Cahiym, Haviye. Allah bizleri bunlardan korusun. Kaldı ki Kur’an’ı Kerim bize bu tabakala girecek olanların hangi amelleri yüzünden gireceklerini de açıklamıştır. Ben burada insanı bu tabakalara yuvarlayacak olan amellerden söz ede­ceğim ki, kişi kendini bu sayede buralara girmekten uzak tutabilsin. Şimdi başta cehennemi ele alalım. Kur’an’ı Kerim bize, cehennemin kâfirler için hazırlanan bir yer olduğunu açıklamaktadır. Nitekim yüce Allah şöyle buyuruyor:

“Biz cehennemi kâfirlere bir konak olarak hazırladık.” (Kehf, 18/102)

“O küfredenler bölük halinde cehenneme sürülür.” (Zümer, 39/71)

İkinci olarak yine Kur’an’ın zikrettiği Leza tabakasıdır. Buraya girecek olanlar, Allah’ın kendilerine verdiği ve umutvar oldukları şeylerde şükretmeyenler, başlarına gelene felaket ve musibetlere sabretmeyenler gireceklerdir. Bu kim­seler kendilerine farz kılınan mala ait hakkı da engelleyen ve haktan yüz çeviren kimselerdir. İşte bunlar için Leza tabakası hazırlanmıştır. Kaldı ki Allah Teala şöyle buyuruyor:

“Fakat ne mümkün! Bilinmeli ki, o cehennem alevle­nen bir ateştir. Derileri kavurup soyar. Yüz çevirip geri dönen, servet toplayıp yığan kimseyi kendine çağırır. Gerçekten insan, pek hırslı ve sabırsız yaratılmıştır. Ken­disine fenalık dokunduğunda sızlanır, feryat eder. Ona imkân verildiğinde ise pinti kesilir. Ancak şunlar öyle değildir: Namaz kılanlar ki onlar namazlarında devamlı­dırlar, ihmal göstermezler.” (Mearic, 70/15–23)

Üçüncüsü de Hutame tabakasıdır. Kur’an, bu tabakaya girecek olanların nemmam olanlar ile gıybet ehli olanlardır. Nemmam demek, söz taşıyan, ona buna laf yetiştiren, kav­gaları kızıştırıp tutuşturanlar demektir. Gıybet ise kişinin aleyhinde konuşup dedi kodu yapan demektir. Bir de mal biriktirip kasalarını dolduran ve fakat bu mallara ait olan ze­kât haklarını vermeyenlerdir. Nitekim Allah Teala şöyle buyu­ruyor:

“Arkadan çeliştirmeyi, yüze karşı eğlenmeyi adet edinen herkesin vay haline! O ki, mal toplamış ve onu sayıp durmuştur. O, malının kendisini ebedi kılacağını zanneder. Hayır Andolsun ki o, Hutame’ye atılacaktır. Hutame’nin ne olduğunu bilir misin? Allah’ın tutuştu­rulmuş, yandıkça tırmanıp kalplerin ta üstüne çıkan ate­şidir. Onlar bu ateşin içinde uzatılmış sütunlara bağlan­mışlar ve o vaziyette o ateş üzerlerine kapatılmıştır.” (Hümeze, 104/1–9)

Dördüncüsü de Saiyr adlı tabakadır. Burası da öldükten sonra dirilmeyi ve hesaba çekilmeyi inkâr edenler içindir. Nitekim Allah Teala şöyle buyuruyor: “Onlar üstelik kıya­meti yalan saydılar. Biz ise, kıyameti inkâr edenler için Saiyri (alevli bir ateş) hazırladık.” (Furkan, 25/11)

“Ve onlara alevli ateş (Saiyr) azabını hazırladık. Rab­lerini inkâr edenler için cehennem azabı vardır. O ne kötü dönüştür.” (Mülk, 67/5–6)

Beşincisi de Sakar denilen tabakadır. Kur’an’ı Kerim bize, buraya girecek olanların ne tür amel sahibi oldukları anlatmaktadır. Nitekim aşağıdaki ayetler bunları bildirmek­tedir. Allah Teala şöyle buyuruyor:

“Ancak defterleri sağ taraflarından verilecek olanlar başka. Onlar cennetler içindedir. Günahkârlara: Sizi Sa­kar denilen şu yakıcı ateşe sokan nedir? diye uzaktan uzağa sorarlar. Onlar da şöyle cevap verirler: Biz namaz kılanlardan değildik yoksulu doyurmuyorduk, Batıla da­lanlarla birlikte dalıyorduk, Ceza gününü de yalan sayı­yorduk. Sonunda bize ölüm geldi, çattı. Artık şu şefaat­çilerin şefaati onlara fayda vermez. Böyle iken onlara ne oluyor ki, adeta arslandan ürküp kaçan yaban eşekleri gibi hala öğütten yüz çeviriyorlar?” (Müddessir, 74/39–51)

Altıncısı da Cahiym denilen tabakadır. Buraya girecek olanlar ise, dünyada iken kibir ve gurura kapılıp kendilerini herkesten üstün kabul edenler olacaktır. Allah Teala buyuru­yor ki:

“Allah zebanilere emreder: Tutun onu!  Cahiym de­nen Cehennemin ortasına sürükleyin! Sonra başına azap olarak kaynar su dökün! Ve deyin ki: Tat bakalım. Hani sen kendince üstündün, şerefliydin! İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir.” (Duhan, 44/47–50)

“Ama yalanlayıcı sapıklardan ise, işte ona da kaynar sudan bir ziyafet vardır! Ve onun sonu cahiyme (cehen­neme) atılmaktır.” (Vakıa, 56/92–94)

Yedinci tabaka ise, Haviyedir. Bu, cehennemin en alt tabakasıdır. Münafıklar burada azap göreceklerdir. Allah Teala şöyle buyuruyor: “Ameli yeğni-hafif olana gelince, işte onun anası (yeri, yurdu) haviyedir. Nedir o haviye bilir misin? Kızgın ateş!” (Karia, 101/8–11)

“Şüphesiz münafıklar cehennemin en alt katındadır­lar. Artık onlara asla bir yardımcı bulamazsın.” (Nisa, 4/145)

İşte bu anlattıklarım, cehennem tabalarıdırlar ve işte bu­raya girecek olanların amellerini öğrenmiş oldun. Eğer kişi bunlardan tevbe etmezse, durumuna göre mutlaka bu taba­kalardan birine girecektir.

Buraların sıcaklığına ve derinliğine gelince, harareti hiç dayanılamayacak ve tarif edilemeyecek manada şiddetlidir, anlatılamaz. Derinliğinin ise haddi yoktur. Hz. Ömer’in de (ra) dediği gibi buraların kamçıları da demirdendir.

Cehennemin ısısına gelince: Ahmed İbn Hanbel ve Sü­nen Sahipleri Ebu Hureyre’den rivayet ediyorlar. Hâkim de bunun sahih olduğunu belirtiyor. Ebu Hureyre demiş ki, Allah Resulü (as) şöyle buyurdu:

“Sizin dünyada yakmakta olduğunuz şu ateşin ısısı, ce­hennem ateşinin hararetinin yetmiş derecesinden sadece bir derecesidir. Orada bulunan sahabe: “Ey Allah’ın Resulü! Yemin ederiz ki, dünyadaki bu ateşin harareti bile yeterli ge­lir” deyince, Allah Resulü (as) buyurdular ki: “Cehennem ateşi dünya ateşinden hararet ve ısı derecesi bakımından 99 defa daha güçlü bir derecede üstün kılınmıştır.”[1]

İmam Malik ve Tirmizi Ebu Hureyre’den rivayet etmişle­dir. Ebu Hureyre diyor ki Peygamber (as) şöyle buyurdu: “Cehennem ateşi kızarana kadar, ateşi bin yıl yakıldı, daha sonra ateş beyazlanana, kor haline gelene dek bin yıl daha yakıldı, daha sonra tam kararana kadar bu ateş bin yıl daha yakıldı ve o şimdi tam bir zifiri karanlık ateş halindedir.”[2]

Buhari, Müslime ve Tirmizi Ebu Hureyre’den rivayet edi­yorlar, demiş ki Allah Resulü (as) şöyle buyurdu: “Cehennem ateşi Rabbine şikâyette bulunarak dedi ki: Rabbim! Benim ateşim için için kendi kendini yiyip tüketmektedir. Bunun üzerine Rabbi ona, biri kışın ve diğeri de yazın olmak üzere iki defa nefes alıp vermesine izin verdi. Dünyada sizi yaz mevsiminde aşırı sıcaklıktan bunaltan sıcaktan çok daha şiddetli bir sıcaktır, kışın da o dondurucu soğuktan sizin buz kesilmesine sebep olacak soğuktan da daha soğuk bir ne­festir.”[3]

Allah Teala buyuruyor ki: “De ki: Cehennem ateşi daha sıcaktır.” (Tevbe, 9/81)

Cehennemin derinliği. Müslim Ebu Hureyre’den rivayet ediyor. Demiş ki, biz Allah Resulü’nün yanında oturuyorduk. Derken bu sırada bir ses işitildi. Bunun üzerine Allah Resulü (as): “Bu ses nedir? biliyor musunuz” diye sordu. Biz de,”en iyisini Allah ve Resulü bilir” dedik. Buyurdu ki: “İşittiğiniz bu gürültü sesi, cehennemin içine atılan bir taş olup, tam yet­miş yıldan beri dibe doğru inmekteydi, işte tam şu anda ateşin içine düştü, cehennemin dibine ulaştı, siz de onun gürültü sesini duydunuz.”[4]

Tirmizi, Uteybe b. Gazvan’dan rivayet ediyor. Peygamber (as) şöyle buyurmuş: “Şüphesiz büyük bir kaya parçası ce­hennemin kenarından içeriye atıldı, tam yetmiş yıldır taş dibe doğru inmekte ve halen şu anda yerine ulaşmış değildir.”[5]

Yine Tirmizi Ebu Said Hudri’den rivayet ediyor. Ebu Said Hudri demiş ki Allah Resulü (as) şöyle buyurdu:

“Veyl, cehennemde bir vadinin adıdır. Kafir olan bir kimse buraya atılır ama, kırk yılda onun dibine ulaşamaz.”[6]

--------------------------------------------------------------------------------

[1] Tirmizi, Sıfatu Cehennem, bap 1, h: 2589. Tirmizi, hadis için sahih Hasen ifadesini kullanmaktadır.

[2] Tirmizi, Sıfatu Cehennem, bap: 8, h:2591. Tirmizi, bu mevkuf ve oldukça sahih olan bir hadistir, diyor.

[3] Tirmizi, Sıfatu Cehennem, h:2592. Tirmizi, hadis için Hasen Sahih diyor.

[4] Müslim, Cennet, h: 2844

[5] Tirmizi, Sıfatu cehennem, h: 2575

[6] Tirmizi, Tefsirul Kur’an, Enbiya suresi, h: 3164. Tirmizi, bu garip bir hadistir, demiştir.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]