* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Kırk Komşun Cenazende İyidir Dese, Allah Seni İyiler Defterine Yazar  (Okunma sayısı 538 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Kırk Komşun Cenazende İyidir Dese, Allah Seni İyiler Defterine Yazar

Kur’an-ı Kerim’in inzali indirilmesi, Efendimiz’in irtihali ile son buldu. İşte o zamana kadar bu parçalar bu ayetleri yazan vahiy kâtiplerinin evinde mahfuz korunmuş vaziyette kaldı. Hz. Osman zamanında İslam devleti büyüdü. Hz. Ebubekir yalancı peygamberlerle uğraştı. O irtihal ettirip ahirete göçtükten sonra Hz. Ömer devleti kurdu. Devleti teşkilatlandırdı. Orduyu kurdu. Evet devletin nizamını sağladı. Onun irtihalinden sonra Hz. Osman devlet kurulmuş, ordu var, her türlü imkân sağlanmış. Maliye, adliye teşkilatları kurulmuş. Artık fütuhata, İslam fethine zaman gelmişti. Hz. Osman her an fetih yaptı. Azerbaycan, İran keza Mısır fetih olundu.

Ülkeler fetih olup, İslam’a girince insanlar; huylarıyla, tüyleriyle eski âdetleri ile İslam’a girdiler. Birdenbire değişmediler. Onun üzerine Bağdat’ta iyi görülen şey, Kahire’de yanlış görüldü. Bağdat’ta yapılan şey Kahire’de yapılmadı. Herkes örfünü bir anda atamadı. Evet, putları bıraktı, Allah bir Peygamber hak dedi ama örflerini atamadı. Onun için davranışlarda çok farklılıklar oldu. Hatta Kur’an bile farklı farklı okundu. Bunun üzerine herkes bir çeşit Kur’an okumaya başladı. Bu endişelere sebep oldu. İkinci olarak; Kur’an’ın yazılıları var parça parça ama sipahi kâtiplerinden gizli ortaya çıkmış değil. Kur’an ezberleyen hafızlar var, onlar da muharebeye katılıyorlar.

EN SON AYET, ‘DİNİNİZİ TAMAMLADIM

Bir harpte 70’ten fazla hafız vefat edince, Hz. Ömer çok endişelendi. Sahabeler, Hz. Osman’a gittiler ve dediler ki, “Kur’an’ı topla! Bunları biraraya getirelim ve İslam ülkelerine dağıtalım. Kur’an bu, aslı bu, böyle okunur. Görsünler, bilsinler ve farklı okumasınlar. Farklı şeyler yapmasınlar.” Hz. Osman ise, “Ben Resulullah’ın yapmadığı şeyi yapmam” dedi. Ebubekir’in yapmadığı yahu Resul-u Ekrem bunu yapamazdı çünkü her an Kur’an geliyordu. Efendimiz irtihal buyurana kadar yeni yeni ayetler geldi. En son ayet, ‘Dininizi tamamladım’ diye gelmişti. İrtihal buyurunca bu bitti. O yapamazdı. Çünkü Kur’an’ı toplasa bile yeni ayet gelecekti. Hz. Ebubekir’in zamanı da olmadı, yalancı peygamberlerle uğraştı. Hz. Ömer de devleti teşkilatlandırdı. Ama sen şimdi böyle rahatsın, kuvvetli bir devlet var, ordu var, mali durum çok iyi” diyerek mutlaka bu parçaları topla diye bastırdılar.

Hz. Osman, “Kimde Kur’an ayetleri varsa getirsin. Onu peygamberden aldığına dair iki de şahit getirecek” dedi. Bu şekilde herkes Efendimiz’den yazdığı ayetleri getirdiler. Evet, ben de gördüm, Resulullah’ın dibinde bu yazdı, evine götürdü. Şahitlerle toplandı ve Mushaf meydana geldi. Bütün ayetleri bir kitap halinde topladı. Buna Mushaf diyoruz. Evet, bu çoğaltıldı Hz. Osman zamanında ve altı tane Mushaf yapıldı. Bir tanesi Topkapı Müzesi’nde, bir tanesi Paris Milli Kütüphanesi’nde, bir tanesi Amerikan Kongre Kütüphanesi’nde böyle muhtelif yerlerde halen orijinali duruyor.

KUR’AN-I KERİM DİĞER KİTAPLAR GİBİ TAHRİF OLUNMAMIŞTIR

Bu elimizdeki Kur’anlar da bu altı Mushaf’ın aynısıdır.

Bunlardan çoğaltılmıştır. Bu bilgiyi vermemin amacı, Kur’an-ı Kerim diğer kitaplar gibi tahrif olunmamıştır. Allah’tan indiği gibi yazılan ve indiği gibi hiç eksiksiz bir şekilde günümüze kadar gelen tek kitaptır. İncil ve Tevrat karışmış. Fazla konulmuş, eksik konulmuş. Okuyabilirsiniz, fark ediyorsunuz zaten. Allah sözü ile insan sözü bir olur mu? Bunu anlayabiliyorsunuz okuyunca. Kur’an’da asla böyle bir şey yok. Zaten binlerce İncil olmuş ortada. Bizans İmparatorluğu bütün İncilleri heyetle beraber toplamış. Dört İncil’e kadar indirmişler, dörtten bire indirememişler. Bu da uydurulduğunun alametidir. Ama Kur’an-ı Kerim indirildiği gibi yazıldı. Oysa Kur’an-ı Kerim o altı Mushaf’ın aynısı ve orijinalleri ortada. Bugün Kur’an-ı Kerim uydurulmuş, eksik yazılmış diyen bazı densizler var, maalesef.

“ÂLİMLER PEYGAMBERLERİN VÂRİSLERİDİR”

Bir, okumak yetmez. Kur’an neyi haram kılmış, neye sevap demiş, neyi yasaklamış, neyi emretmiş. Allah’ın dininde bunları en iyi bilen, en hayırlı insandır. Helali haramı, farzı vacibi, sünneti mubah olanı, haram olanı en iyi bilen, dinde fâkih olan kimse Kur’an’ı en iyi okuyan, okuduklarını anlayan kimselerdir. Ondan dolayı âlimler Peygamber Efendimiz’den öğrenmişlerdir, O’ndan örmek almışlardır. Âlimler, O’nun ilmini bize ulaştırdıkları için, peygamberlerin vârisleridirler diye hadis vardır. Usul budur. Hz. Ebubekir Resulullah’tan öğrendi, öteki Hz. Ebubekir’den öğrendi, o şundan öğrendi.

İlim erbabı hocasından icazet almadan kürsüde din adına konuşamaz, vaaz veremez. Herkes birisinden icazet aldı, Resulullah da Allah’tan icazet aldı. Sahabelerin de hocası Resulullah. İslam işte böyle insanlara öğrete öğrete bu ilim zinciri, icazet sistemiyle yazılır, söylenir, dua edilir, hep onların ismi söylenir. Böylece İslam’da icazet sistemi budur. Kimden aldın ilmi, elinde böyle bir yetki var mı? Bu sistem ResulullahEfendimiz’e dayanır.

ALLAH’TAN EN ÇOK KORKANLAR, ALLAH’IN EMİRLERİNİ EMREDERLER

İşte bu dinin helalini haramını iyi bilen âlimler, Kur’an’ı iyi güzel okuyan kimseler insanların en hayırlısıdır. Allah’tan en çok korkan takva sahipleri, dinde emir olunanları, mubah olanları, helal kılınanları emreden, dinin yasakladığı haramları yasaklayan onlara engel olanlar en hayırlı insanlardır. Yasakları işletilmesine engel olunmazsa anarşi olur, insanlar birbirini kırar, düzen olmaz, namus kalmaz, mal mülk diye bir şey kalmaz. Onun için emr-i bi’lma’rûf ve nehy-i anilmünker kıyamete kadar yapılmalıdır. İşte bunu yapanlar Allah’tan en çok korkanlar, Allah’ın emirlerini emrederler. Bunlar en hayırlı insanlardır. İslam sistemi böyledir. Ancak Batı sistemi böyle değildir. O sistemde doçent olmanın ölçüsü var. İşte en az üç yayını olacak, işte bilmem tezi olacak, tezi kabul edilecek falan filan. Böyle objektif şeyler var. İslam’da bu yetmez. Her şeyi bilen adam hoca olmaz. Hocası ona icazet verecek. Öyle bir imtihanla olmaz. Karakteri nedir, yaşayışı nedir, bildiklerini uyguluyor mu? Bunlara bakılır. İşte İslam’da sistem budur. Bir adam bir kişiyi alır, yıllarca yanında kalır, ona ders verir ve aynı zamanda onun karakterini görür. Karakterini yoğurur, yönlendirir.

Onun İslam’a uygun bir karaktere sahip olmasını sağlar. Eğer bu emeği karşılığını bulur da bu bilgi verdiği talebesi gerçekten öğrettiğini yaşayan bir karaktere sahip olursa öyle icazet verir. Yani sadece bilgi değil, adamın karakteri huyu da hocası tarafından tasvip edilmeli ki icazet versin.

GEÇMİŞİNİ HORLAYAN ADAM İSLAM’DA İŞE YARAMAZ

Gelmiş İstanbul’a geçmişi sıfır. Ama aklını çalıştırmış, kader ona kapıları açmış ve bir numaralı zengin olmuş. Hatırı sayılır toplumda bir kişilik olmuş.

Soruyorsun nerelisin? İstanbulluyum diyor. İstanbullu değilsin sen. Doğduğu yeri, anasını babasını adam saymıyor. Onlar yiyecek aramış, aç susuz yaşamış, görgü nedir bilmiyorlar. Hiç onları anmıyor. Kendisi artık seçkin bir konuma gelmiş.

Geçmişini horlayan adam İslam’da işe yaramaz. Geçmişini unutmayacak kişi. Onunla ilgi kuracak, sılayı rahim yapacak. Ailesine yardım edecek. Buna sılayı rahim deniliyor. İnsanların en hayırlısı aslını unutmayan, onları da kendinin kavuştuğu iyilik seviyesine kavuşturmak için çalışan insanlardır. Bir de insanın hayırlısı Kur’an’ı öğrenendir. Onun için Kur’an’ı okuyacaksın ve çoluğuna çocuğuna öğreteceksin. Kur’an’ın hükümlerini öğreneceksin. Dinin hükümlerini öğreneceksin. Fıkıh bileceksin, haramı helali öğreneceksin. İnsanın en hayırlısı olmak istiyorsan bunları yapacaksın. Ebu Leheb’ebakıyorsunuz, yuh olsun ona diyor Kur’an.

Ama kızı Hz. Dürre, İslam ile şereflenmiş ve hadis naklediyor. Allah bize İslam’ı bahşettiği için gece gündüz şükretmeliyiz.

BİR TARAFTAKİ SU BAŞKA, DİĞER TARAFTAKİ SU BAŞKA

Kaptan Costo, dünyaca meşhur denizci, bakmış ki Atlas Okyanusu ile Akdeniz arasında Cebelitarık Boğazı var. Orada bir çizginin olduğunu görüyor. Bir taraftaki su başka, diğer taraftaki su başkadır. Tuzu birbirine uymuyor. Arada perde yok, duvar yok.

Normalde suyun karışması gerekiyor birbirine, ama inceliyor ve suların başka olduğunu görüyor. Şaşırıyor tabii. Sonra ona demişler ki, “Müslümanların kitabı var Kur’an, bak orada bir ayet var, ‘Biz iki denizi yan yana getiririz amma bu denizin suyunu buna, bu denizin suyunu da buna karıştırmayız. Böyle emrederiz karışmazlar’. Karışmadığını görmüş ama pişman olduğuna dair bir haber duyamadım.” Bu gerçeği gördüğü halde. Peygamber denizi görmedi.

Mekke ve Medine’de deniz yoktu. Denizci değil, tıp fakültesine gitmedi. Allah’tan gelen Kur’an’ı görüyorsunuz. Bunu yirminci asırda buluyor Kaptan Costo ama şehadetini getiremiyor. Hayatına baktım, duymadım getirdiğini. Evet, Ebu Leheb de peygamber onun yeğeni olmasına rağmen, onun nasıl bir çocuk olduğunu bildiği halde şehadet etmedi. Bir de çocuk erkek doğunca, Muhammed Aleyhi Selam, biliyorsunuz erkek çocuğa çok önem verilirdi ve kız çocukları diri diri gömülürdü müşriklerde. Sonra Ebu Leheb bir bakmış ve büyük adam olacak bu demiş. Sülalemiz isim kazanacak diye fakir fukaraya para dağıtmış. Peygamberimiz pazartesi doğduğu için, pazartesi günleri azabı kaldırılıyormuş. Genç bir Müslüman’ın babası müşrikmiş. Baba müşrik ordusunda çarpışırken, oğlan İslam safında çarpışmış. Müslüman gencin babası ölmüş. Genç, babasının öldüğünü görünce çok üzülmüş. Genç, ‘Babam nerede ya Resulullah’ demiş.

Efendimiz de, ‘Cehennemde’ demiş. Oğlan kahrolmuş. Yaratılıştan gelen bir ilgi var. Peygamber çok üzüldüğünü görünce gel demiş. Ki bu Müslim’in hadisidir. Peygamber Efendimiz, “Benimkiler de orada” demiş. Biz bunu söylemiyoruz, hadis bu. Kim LailaheillahMuhammedenResulullah demedi, kim olursa olsun defterde adı yok.

KIRK KOMŞUN CENAZENDE İYİDİR DESE, ALLAH SENİ İYİLER DEFTERİNE YAZAR

Komşuların en hayırlısı da diğer komşulara iyi davranandır.  Peygamber Efendimiz, bir hadisinde, “Onlar için en iyi olandır. Kim komşularıyla iyi geçiniyorsa, onlara iyi davranıyorsa, onlara karşı bir kötülük yapmadıysa, bir haksızlık yapmadıysa Allah katında da hayırlı adamdır. Şahitliği geçerli adamdır” buyuruyor. Bir cenaze vuku bulsa diyor Peygamber, kırk komşusu hayırlı adamdır diye samimi söylerse, adamın hâlbuki ne kirli işleri varsa bile Allah o adamı hayır defterine yazar diyor. Komşularla geçinmek bu kadar önemlidir. Böyle samimi kırk komşun cenazende iyidir dese, Allah seni iyiler defterine yazar. Gürültüyle şu veya bu şekilde onu rahatsız etmeyecek. Kişi komşunun kalbini kırmayacak. Araba park etmek de şimdi bu duruma giriyor. Komşunun yerini işgal etmeyecek. Yanlış park etmeyeceksin. Düşüneceksin, belki gece komşunun hastası olur, acil işi olur diye. Belki hastasını yetiştiremeyecek hastaneye. Bunları düşünen en hayırlı komşudur. Komşu televizyonu açıyor son ses, arada duvar var ve diğer komşu namaz kılamıyor sesten. Bu olmaz. Aman rahatsız olurlar demek lazım. Üst kattaki komşu çamaşırı yıkamış, aşağıya salıyor. Bu olmaz.

Herhalde aşağıdaki kadın yukarıdakine rahmet okumaz. Dini görüyorsunuz komşusunu rahatsız edince olmuyor. Daha da ilerisi ‘Komşusu açken tok yatan bizden değildir’ diyor Peygamber. Evvela akrabadan başlarsın, komşudan başlarsın yardıma sonra diğer Müslümalara ve gâvura da yedirir içirirsin. İslam insan dinidir. Bırak insanı canlılara da yardım edersin.

AMİN.

Prof. Dr. Cevat Akşit.

 


* BENZER KONULAR

Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:09:36 ÖS]


Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]