EFENDİMİZ EVLENMEYENLERE ÇOK KIZARDI
Resulûllah (S.A.V) Efendimiz şöyle buyuruyor; “Üç kişiye cehennem ateşi değmez.” Kimdir onlar? Efendimiz bu kişilerin ilki için, “Kocasına itaat eden kadın cehennem ateşinden uzak kalır” buyuruyor.
İslam hukukunda evlenmek; farzdır, vaciptir ve sünnettir. Evlenmek nafile ibadetten üstündür.
Ben burada dini hükümleri uygulamak isteyen Müslümanların özel hayatlarında uygulamaları gereken hükümleri söyleyeceğim. Medeni Kanun’da biliyorsunuz ki, “Resmi nikâh kıyıldıktan sonra her Türk vatandaşı istediği dini merasimi yapabilir” der. İşte ben ikinci kısımdaki hükümleri açıklayacağım. Peygamber Efendimizin, “Nikâhlanmak, evlenmek benim sünnetimdir. Kim mazeretsiz olarak evlenmezse benden değildir” buyuruyor. Bu sözü iyi düşünmeliyiz.
EVLENMESİ FARZ OLAN BEKÂRLAR
Allah-u Teâlâ bir ayeti kerimede, “Kadınlardan size helal olanları nikâhlayınız” buyuruyor. Bekâr bir erkek zina edecekse, buna yeltenecekse ya da ediyorsa, bu erkeğin evlenmesi farzdır. Şüpheliyse evlenmesi vaciptir. Ahlakı düzgün, çok iyi terbiye görmüş, kesinlikle zina yapmaz ise sünnet-i müekkededir. Çünkü Peygamberimiz ve tüm peygamberler masumdur. Allah koruduğu için günah işlemezler. İsmet sahipleridirler.
Beşer olarak yanlışları olabilir ama Allah tarafından korunmuşlardır. Buna rağmen Peygamber Efendimiz, Cenab-ı Hakk’ın kendisine tanıdığı bütün hakları kullanmıştır. Dini, siyasi, ahlaki vs. çeşitli sebeplerle bütün hakları kullanarak evlenmiştir. Yalnız Peygamberimiz değil bütün peygamberler masumdur. Nefislerine hâkim insanlardır. Bunu söyleyen insanlar olduğu için söylüyorum hatırlatmak istedim. Peygamber Efendimizin evliliğinin hikmetlerini iyi öğrenmeliyiz.
EVLENDİRMEK DE AİLEYE FARZDIR
“Hocam şimdi zaten aldığım maaş belli, kendimi zor geçindiriyorum bir de onun kahrını mı çekeceğim?” diyorlar. Böyle diyen bir sürü adam var. Cenab-ı Hak ana babalara hitap ediyor bir ayetinde; “Ey veliler! Analar babalar! Onlar yoksa akrabalar. Sizden bekâr olanlar evlenmeye uygunsa evlendirin” buyuruyor. Bana ne diyemezsin. Ana-babanın görevidir. Mecburdur evlendirmeye. Gerekirse zor koşacak, çocuğunu evlendirecek. Evlenmek çok önemlidir. Bir toplumun çekirdeği ailedir. Aile sağlam olursa o toplum yıkılmaz. Ama aile hayatı çürükse o millet yıkılmaya mahkûmdur. Dinimiz bu konuya çok önem vermiştir. Allah hem bekârlara evlenin diyor hem de aileye bunu emrediyor. Allah-u Teâlâ, “Eğer fakirlerse Allah onları zengin eder” buyuruyor. Bakamayacağım diye endişelenmeyin, evlenmemezlik yapmayın. Anadolu’da bir söz vardır;
“Evlenene ve ev yapana Allah yardım eder” diye. İşte bu ayete dayanır bu söz. Biz zaten böyle bir milletiz. Bütün deyimler, atasözleri, örfler ya ayet ya da hadise dayanır. Millet olarak İslam’ı böyle benimsemişiz.
MAZERETSİZ EVLENMEYEN BİZDEN DEĞİLDİR
Hocam falan hoca evlenmemiş diyorlar. Bizim için Allah’ın emirleri, Peygamberin sünneti önemlidir.
Falan hoca filan hoca Allah’a, Peygambere uymuyorsa kusura bakma hocam, deyip yolumuza bakmamız gereklidir. Bu Müslümanlığın şartıdır.
Nereden biliyorsun belki zamanında bulamadı? Yahut başka bir durum var. Sen neden evlenmiyorsun? Allah’ın emri var. Peygamber Efendimizin, “Nikâh, evlenmek benim sünnetimdir.
Kim mazeretsiz olarak evlenmezse benden değildir” buyuruyor. Ne kadar ağır söz değil mi?
Efendimiz evlenmeyenlere çok kızardı. Onun için falanca evlenmemiş diyerek onu örnek alarak evlenmemezlik yapmayın. Bizim örnek almamız gereken efendimizdir.
EVİN REİSİ ERKEKTİR
Evlendiğiniz zaman kocanın hakkı da vardır, kadının hakkı da vardır. Dinimiz bunları detaylı olarak anlatmıştır. Medeni Kanun’da eskiden de vardı. Ev reisi kocadır. Yani sorumlu kişi kocadır.
Erkek sorumluluk taşır. Allah-u Teâlâ, “Kadınların, çocukların yemesi içmesi kocanın boyuna borçtur” buyuruyor. İşte bu ayette Allah’ın belirttiği gibi ev reisi, eve bakmakla sorumlu kişi erkektir. Geçim masraflarını koca üstlenir. Hocam kadın zenginse?
Olabilir, görev kocanındır. Kadın hukuken mecbur değildir. Koca, kadının malına dokunamaz. Ancak evlilik birliktelik gerektirdiğinden ayrım gayrım olmaz diyebilirsiniz. O ayrı iştir. Erkek kadını zorlayıp sen zenginsin bana bakacaksın diyemez.
Sorumluluk kocanındır. Erkek, kadının hem dünya hayatından hem de dini hayatından sorumludur.
Allah-u Teâlâ, “Ailene namaz kılmalarını emret” buyuruyor. Ve bunu Allah bir defa değil sürekli söylemeleri konusunda uyarıyor. Ailenin dini emirlere uymamasından koca bizzat sorumludur.
Evlilik budur, kocalık budur. Peygamber Efendimiz, “Kadınlar, kocaya Allah’ın emanetidir” buyuruyor. Emanet sahibi emanete dokunma dediği zaman dokunabilir misiniz? Kadınlar kocalara Allah’ın emanetidir. O gözle bakacaksınız. Allah’ın emretmediği yerde onlara emredemez ve karışamazsınız. İslam’da evlilik böyle bir sistemdir. Peygamber Efendimiz en başta söylediğimiz hadis-i şerifinde işte böyle bir adama, karısına çocuğuna bakana, onlara dini emirleri uygulamaları konusunda uyaran eşine uyana, itaat eden kadına cehennem ateşi etki etmez buyuruyor. Ama koca, “Bana içki getir” derse kadın ona itaat edemez. Zina yap derse ona uyamaz. Peygamberimizin müjdesi böyledir.
KOCAYA İTAAT NAFİLE İBADETTEN DAHA HAYIRLIDIR
Peygamber Efendimiz başka bir hadisinde, “Kadın kocasının izni olmadan nafile oruç tutamaz” buyuruyor. Kocasının izni olmadan kadın nafile ibadet yapamaz. Gel yatağıma dediği zaman ben nafile namaz kılacağım diyemez. Dikkatinizi çekerim farz değil nafile. Kocanın hakkıdır ve bu nafile ibadetten üstündür. Kadın sen bana şunu almadın, bunu almadın deyip kocasını ret ederse kocasının gönlünü yapana kadar melundur.
Hadisi şerifler böyle, itaat edene ateş değmez, ama isyan edene de durum böyle. Kadın nafile oruç tutmak için kocasına sordu. Kocası da izin vermedi ama kadın yine de aç kaldı susuz kaldı. Efendimiz, “Boşuna aç kaldı. O oruç kabul olunmaz” buyuruyor.
KOCA CİMRİLİK YAPAMAZ
Başka bir hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz, “Evi bulmak kocaya aittir” buyuruyor. Maddi durumu yerinde olan erkek, hali vakti yerinde olan erkek cimrilik yapmayacak. Şehrin en güzel yerinde durumuna uygun ev bulmak zorunda. Kimi erkekler var çok zengin, karısını çocuklarını gecekonduda oturtturuyor. Evine giriyorsun koltuklar eskimiş. Böyle olmaz. Erkek haline göre kadının, çocuğunun beslenmesinden, giyinmesine kadar sorumludur. Zenginse güzel yerde oturtmak, güzel şeylerden yedirmek dini görevidir. Ama adam işçidir, memurdur zar zor geçiniyor.
O zaman kadın da en iyi elbiseyi giyeceğim, en iyi yerde oturacağım diyemez. Dinde kural böyledir.
Erkek için de kadın için de geçerlidir. Namaz sizi kurtarmaz, bu saydıklarım kul hakkıdır. Kadın evden çıkarken kocasından izin almak zorundadır.
Peygamberimiz, “Kadın ancak kocasının izniyle evden çıkabilir” buyuruyor. Kadın evden çıkarken ben komşuya gideceğim, arkadaşıma gideceğim diyerek çıkabilir. İzin almadan çıkan kadınlar için Peygamber Efendimiz, “Eve dönene kadar sema melekleri, rahmet melekleri, azap melekleri onlara lanet ederler” buyuruyor. Hadis-i şerif bu, benim sözüm değil. Eğer biz İslam’a göre yaşamazsak dünyanın buhranından, karamsarlığından, belasından kurtulamayız. Allah hepimizi razı olduklarından eylesin.
Âmin.
Prof. Dr. Cevat Akşit.