İslam Temizlik Üstüne Bina Edilmiştir
Resulü Müctebâ Efendimiz buyuruyor, “Elinizden geldiği kadar temizliğe dikkat edin. Çünkü Allah, İslam’ı temizlik üzere bina etmiştir. Cennete de sıkıntısız olarak ilk temizler girebilir” hadis-i şerifi tüm hayatımızı kapsıyor. Peygamber Efendimiz’in temizlik ile emirleri sadece namazla ilgili değildir. İtikadı ve kalbi temiz olduğu gibi Müslüman’ın oturduğu yer de, elbiseleri de, bedeni de temiz olacak. İslam dininin beş şartı vardır ve bu beş şart maddi-manevi temizliği sağlamak için uygulanmaktadır. Temiz olmadan, üstündeki elbise kirliyken, pis bir yerdeyken namaz kılınmaz. İslam’ın diğer şartları için de bunlar geçerlidir. Peygamber Efendimiz’in de hadis-i şerifte buyurduğu gibi, ‘İslam temizlik üstüne bina edilmiştir.’ İslam’ın temizlik üstüne bina edilmiş olması hem madden hem de manendir. Yani çevremizi, bedenimizi ve elbiselerimizi temiz tuttuğumuz kadar kalbimizi de temiz tutmamız gerek. Allah’a iman dışında şirk, şüphe ve sapkın fikirler gibi pis düşünceler kalbinizde olmasın.
“MADDİ VE MANEVİ KİRLERDEN ARINDIRMAMIZ GEREK”
Müslüman’ın temizliğiyle ilgili olan hükümler belli. Haram olan, necis olan şeylerden kendimizi temiz tuttuğumuz kadar mekruh olan şeylerden de uzak durmamız gerek. Kur’an-ı Kerim’de de, kulların temiz olması gerektiğine ve Allah’ın nimetini tamamlanması için temizliğin gerekli olduğuna işaret edilir. Bir Müslüman’ın namaz ve diğer ibadetler için elbisesinin ve bedeninin tamamen temiz olması en iyisidir. Ancak dinimizdeki son hudut avuç içi kadardır. Yani elbisede ya da vücudun görünmeyen yerlerindeki kirler, lekeler avuç içi kadar büyük olabilir. Tabii elimizden geldiğince temiz olmaya dikkat edeceğiz ama elbisemizde veya üstümüzde bir leke varsa o da avuç hayası kadar olabilir. Daha büyük lekeler ve kirler üzerimizdeyken namaz kabul olmaz. Tüm bunların yanında kalbimizi de temiz tutmamız lazım. Bu temizlik imanla olur tabii ama kötü niyetler de burada önemli. Mesela haset, kin, nefret gibi Müslüman’a yakışmayan şeylerden de kendimizi temiz tutmamız lazım. Hadis-i şeriflerde Allah’ın Kadir Gecesi’nde birçok kulunu affedeceği söyleniyor. Ancak kindar olanlar hariç. Kalbinde kin olan kimse, kininden vazgeçmeyene kadar Allah onu affetmez. Temizlik konusunda böyle bir müjde varken biz Müslümanların da hem beden temizliğimize hem de kalp temizliğimize dikkat etmemiz lazım. Resulullah Efendimiz’in de müjdelediği cennete ilk ve sıkıntısız olarak giren kimselerden olmak istiyorsak, kendimizi maddi ve manevi kirlerden arındırmamız gerek.
“MÜSLÜMANLAR DA BİRBİRİNİ HER ZAMAN DÜŞÜNMELİDİR”
Müslümanlar olarak Allah’ın birliğine, Peygamber Efendimiz’in onun kulu ve elçisi olduğuna ve diğer peygamberlerin de varlığına inanıyoruz ve bu bizim itikatta bir olduğumuzu gösteriyor. İtikatta bir olan Müslümanların toplum yaşamında da bir olması gerek. Resulullah Efendimiz, “Müslümanlar bir bedenin azaları gibidir” buyuruyor. Yani bir bütündür. Hiçbir insan, ‘varsın kolumu kessinler’, ‘vücudumda hastalıklar olsun’ diyemeyeceği gibi, bir bütün olan Müslümanlar da birbirini her zaman düşünmelidir. Bir müminin başına bir sıkıntı geldi mi çevresindeki diğer müminlerin de ona yardım etmesi gerek. Bir mümin başka bir mümin kardeşinin sıkıntısı için ‘bana ne’ diyemez. İşte Müslümanların bu şekilde bir olabilmesi için kaynaşması gerek. Şimdi namazda omuz omuza duran insanlardan birisi pis koksa nasıl olacak bu kaynaşma? İtikatta bir olduğumuz gibi toplumsal yaşamda da bir olmamız lazım. Bu toplumsal yaşamdaki birlik de temizliğe dayanır. Hem maddi hem de manevi temizliğine dikkat etmeyen Müslümanlar, nasıl toplumsal birliği sağlayabilir?
“HEDİYELEŞTİKÇE BİRBİRİNİZE OLAN SEVGİNİZ ARTAR’’
Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa Efendimiz buyuruyor, “Birbirinizle hediyeleşiniz. Hediye vermek imanınızı artırır. Hediyeleştikçe birbirinize olan sevginiz artar. Bu sevgi Allah’ın da müminleri sevmesine vesile olur.” Müslümanların birbirini sevmesi için temizliğin çok önemli olduğunu anlattıktan sonra Resulullah Efendimiz bu hadis-i şerifte hediyeleşmenin önemine değiniyor. Müslümanların birbirini sevmesi çok önemli ve bu sevginin artması için bizim elimizden geleni yapmamız lazım. İnsanlarda kötü bir izlenim bırakmamamız lazım, kalbimizde kötü şeylerin olmaması lazım, temizliğimize dikkat etmemiz lazım ve hediyeleşmek gibi birbirimizi sevmemize vesile olacak şeyler yapmamız lazım. Müminlerin birbirini sevmesi de ancak Allah için olmalıdır. Bizim şartsız, çıkarsız birbirimiz Allah rızası için sevmemiz, Allah’ın da bizi sevmesine vesile olur.
Prof. Dr. Cevat Akşit