Dünya Yaşamında Dikkat Etmemiz Gereken Hususlar
Bu yazımızda dünya yaşamında dikkat etmemiz gereken hususları Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın Hadis-i Şerifleriyle açıklamaya çalışacağız. İnsan oğlu olarak dünyaya bir imtahan olunmak için gönderildik. Kuran-ı Kerim’de de dünyaya gönderiliş amacımız, ‘Hanginiz daha iyi iş yapacak’ buyruğuyla ifade ediliyor. Yaptığımız her şey not ediliyor ve yaptığımız zerre kadar dahi olsada tüm iyiliklerimiz ve tüm kötülüklerimiz için hesap vereceğiz. Bize bahşedilen her nimet için de sorguya çekileceğiz.
Yüce dinimiz İslam’da bu ap açık belirtilmiştir. Bu yüzden her Müslüman aklı başına geldikten sonra hayatını Allah’ın rızasını kazanmaya adamalıdır. Biz dünya imtihanını kazanmak istiyorsak dinimizin esalarına, Kuran-ı Kerim’in emirlerini ve Peygamber Efendimizin buyurduklarına dört elle sarılmalıyız.
ONLARIN CEZASI DÜNYADA ACİLEN VERİLİR
Allah’ın emrettiği şeyleri çiğnemek günah oluyor. Peygamber Efendimiz’in söylediği şeyleri çiğnemek günah oluyor. Peygamber Efendimiz de dünya imtihanında insanların çiğnediği yasaklara karşı bizi uyarıyor. Konuyla alakalı bir Hadis-i Şerifte Resulullah Efendimiz, “İki haslet vardır. Onların cezası dünyada acilen verilir. Bunlardan birisi Müslüman idarecilere isyan etmek. Diğeri de anneye babaya karşı asi olmak” diye buyuruyor.
Devlete isyan konusunda, bir beldenin dirliğinin, birliğinin bozulmasının nasıl sonuçlar doğurduğunu hep birlikte görüyoruz. Haksız yere yöneticilere yapılan isyanların bu dünyada da ahirette de cezaası verilir. Bir diğer konuyu da hepimiz gözlemlemişizdir. Kendisini 9 ay karnında taşıyan annesine, kendisinin büyüyüp yetişmesine vesile olan babaya zulmeden, isyan eden insanlar var.
Hatta anne ve babasını dövenler ve öldürenler bile var. İşte bu konular en çok sakınmamız gerken konulardır. Bu iki günahı işleyenler, bu iki yasağı çiğneyenlerin cezası hemen dünyada verilir. Ahirette de tekrar bu konuda hesaba çekilip cezalandırılırlar.
İMAN NİMETİNİN KARŞILIĞINI VEREMEYİZ
Bizim insan olarak yaratılmamız büyük bir nimet.
Bütün mahlukatı Allah biz insanoğlunun emirlerine vermiş. Allah bize bir çok nimet bahşetmiş, bunlar saymakla bitmez. O nimetler sayesinde hayatımızı idame ettiriyoruz. Ancak Allah’ın en büyük nimeti imandır. Şükürler olsun ki Allah bize iman nasip etmiş. Diğer tüm nimetleri geçtik sadece bize bahşedilen iman nimetinin bile karşılığını vermeyiz.
İşte bu kadar nimetle şereflendirilen insanın şükretmesi gerekirken, Allah’ı unutmaması gerekirken, davranışlarıyla ve sözleriyle bize rehberlik eden Peygamber Efendimizi unutmaması gerekirken, yanlış işlere girişmiştir. Ölümü unutup, kabere gireceğini unutup yanlış yollarda gidenler Peygamber Efendimiz’in de dediği gibi ‘kötü kul’dur.
KÖTÜ YOLDA OLUP YANLIŞ YOLLARDA OLAN KULLAR
Kötü yolda olup yanlış yollarda olan kullar için Peygamber Efendimiz, “Şu kul ne kötü kuldur, kibirlendi ve kibrine kapılarak Allah’ı unuttu. Şu kul da ne kötü kuldur ki zorbalık yaptı ve bunda da aşıra gidip o da Allah’ı unuttu. Şu kul da ne kötü kuldur ki Allah’ı unutup yanlış yollara yöneldi ve gireceği kabri unuttu. Şu kul da ne kötü kuldur ki yaptığı dini işlerle dünyalık şeylerin peşinde koşuyor. Ticaretinde hırsına kapılıp Allah’ı unutanlar da ne kötü kuldur. Şüpheli işlere kapılıp kesin olan yollardan uzaklaşan kul da ne kötü kuldur. Yine şu kul da ne kötü bir kuldur ki nefsi onu idare ediyor, yanlış yollara saptırıyor. Hırslı kullar da ne kötüdür ki hırsına kapılıp kötü işler yapıyor ve rezil oluyor” diye buyuruyor.
Hadis-i Şerifte bahsedilen kul Allah’ı unutup, ‘ben çok üstünüm, şerefliyim’ diyerek Cenab-ı Hakk’a karşı kiberlenir. Halbuki asıl büyük şeref Yüce Allah’a aittir. Gerçek nimetlerin sahibi, gerçek övgülerin sahibi Rabbimizdir. Bir diğer konu şüpheli konulardan sakınmayan kullarla ilgili. Artık dini hükümler yavaş yavaş unutlmaya başlandı ve azaldı. O yüzden şüpheli olabilecek hususlar da arttı. İşte bu tars konular da Allah ve Resulü’nün net olarak söyledği hükümlere uymamız gerek.
Baktık şüpheli bir durum var o yolu tercih etmeyeceğiz. Ticaret yapan kulla alakalı olan bölümle alakalı olarak da Peygamber Efendimizin uyarılarını dinlememiz gerek. Dinizmi para kazanmak için ticaret yapmak haram değildir. Allah faizi haram kıldı. Bir de Müslümanların ihtiyacını gideren adam sadece paran kazanmıyor Allah’ın rızasını da kazanıyor. Ama bazı ticartele uğraşan kimseler hırsına kapılıp, Allah’ın emirlerini unutup, nevsinin arzularına aldabıp, yanlış yollara sapabiliyor.
Prof. Dr. Cevat Akşit