Müslüman İçin Ölüm Ganimettir
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammet (S.A.S) buyuruyor, “Her bir Müslüman için ölüm ganimettir. Ölüm her Müslüman’a kefarettir.” Burada ölümden kasıt edilen şey İslam âlimlerine göre ‘taun’dur. Yani salgın hastalık sonucu vefatını kaybedenler içi ölüm bir ganimettir diye yorumlanıyor bu hadis-i şerif. Ölümün kendisi için ganimet olduğu kimse İmamı Gazali’ye göre, Cenabı Hakk’a inanır, Allah’ın emirlerini tasdik eder, Allah’ın ve Resulünün emirlerine uyar, Allah’a ve Resulüne teslim olur. Tüm Müslümanlar bu ahlaktaysa ölüm yine onlar için bir ganimet olur. Çünkü Allah’ın emirlerini tasdik eden, Allah’ın ve Resulünün emirlerine uyan, Allah’a ve Resulüne teslim olan kimse tertemiz olur. Ancak, ‘İnsan beşer hata eder üçer beşer’ demişler. O yüzden hepimizin ufak tefek küçük günahları var. Peygamber Efendimizin, “Her bir Müslüman için ölüm ganimettir. Ölüm her Müslüman kefarettir” hadis-i şerifinde ölümün ganimet olması da bu ufak günahlar içindir. Büyük günahlardan sakınıp kendini muhafaza ederek vefat eden bir Müslüman için ölüm kefarettir. “Her bir Müslüman için ölüm ganimettir. Ölüm her Müslüman kefarettir” hadis-i şerifinin devamında, “Allah’ın dinine isyan ise musibettir” diye devam ediyor Peygamber Efendimiz.
İki cihanda başımıza gelen sıkıntıların hepsi Allah’ın, Resulü’nün ve İslam dininin emirlerini dinlememizden dolayıdır.
“GÖZÜMÜN NURU NAMAZ OLDU”
Peygamber Efendimiz, “Fakirlik, dünyada rahattır, Ahirette de hesaptan kurtuluştur. Cehalet sapıklıktır. Zulüm pişmanlık sebebidir. Allah’ın rızasını kazandıracak bir iş yapmak göz nurudur” diye buyuruyor. Resulullah Efendimiz ‘göz nuru’ ile ilgili bir hadis-i şerifte, “Sizin dünyanızdan bana 3 şey sevdirildi. Kadınlar. Güzel koku. Ama gözümün nuru da namaz oldu” buyuruyor. Peygamber Efendimiz kendisine izin verildiği kadar evlendi. Çok sayıda da evlendi. Şimdi Peygamberlerin hepsi masum olduğu için insanlar kalkıp peygamberler için nefislerinden dolayı çok evlilik yaptı diyemez. Şimdi Avrupa’da falan, ‘Hz. Muhammed çok evlilik yaptı’ diye saçma sapan iftiralarda bulunuyorlar. Hâlbuki Peygamber Efendimizin evlilikteki tek gayesi, pis nefisli insanların anladığı gibi değil.
Peygamber Efendimizin yaşadığı dönemlerde Kureyş bu konuda çok azgın bir noktadaydı. Bir adam hangi kadının kapısına şapkasını asarsa o kadın o akşam o adamın olurdu. Böyle ahlaksızlığın olduğu bir dönemde Peygamber Efendimizin yaptığı çoğu evlilik ‘himaye’ evliliğidir. Yani kimi kimsesi olmayan, kendisini koruyamayacak olan kadınları himayesi altına almak için Peygamber Efendimiz onlarla evlenirdi.
“FAKİRLİK, DÜNYADA RAHATTIR, AHİRETTE DE HESAPTAN KURTULUŞTUR”
“Fakirlik, dünyada rahattır, ahirette de hesaptan kurtuluştur. Cehalet sapıklıktır. Zulüm pişmanlık sebebidir. Allah’ın rızasını kazandıracak bir iş yapmak göz nurudur” hadis-i şerif’ine dönecek olursak, burada bahsi geçen fakirlik maddi güç olan fakirliktir. Parası olmayan adam gece kafasını raht yastığa koyar, kaybedecek malı mülkü olmadığı için onları düşünmez. Ama zengin adam öyle mi? Her geçe yastığa kafasını koyduğu an mallarını, paralarını düşünmekten uyuyamaz. Çünkü mal canın yongasıdır. E bir de ahret var. Ahirette olmayan malın hesabını fakir adamdan soramayacaklarınca göre fakirlik ahret için çok güzel bir şeydir. Peygamber Efendimiz buyuruyor, “Allah korkusundan ağlamak, cehennemden kurtuluştur.”
Allah’ın yasaklarını düşünüp, günah işlerken kabir azabını, mahşer sıkıntılarını ve ahretteki hesabı düşünen insanlar tabii ki ona göre hareket eder.
Prof. Dr. Cevat Akşit.