SİHRİN DÎNİ TEDÂVİSİ
Soru:
Bir âlimin; “kendisine sihir yapıldığını zanneden birisi, içerisinde su olan kovaya sidir ağacının yedi yaprağını koyup üzerine Felak ve Nâs sûrelerini, Âyetel-Kürsî’yi, Kâfirûn sûresini, Bakara sûresinin 102. âyeti ile Fâtiha sûresini okuması gerekir” dediğini işittim. Bu söz doğru mudur? Kendisine sihir yapıldığını zanneden kimsenin ne yapması gerekir? Bu konuda bizi aydınlatmanızı istirham ederiz.
Cevap:
Hiç şüphe yok ki sihir vardır. Kimisi gerçek gibi görünür, fakat hayâldir. Kimisi de vukû bulur ve Allah Teâlâ’nın izniyle etkili olur.
Nitekim Allah Teâlâ sihirbazlar hakkında şöyle buyurmuştur:
ﮋ ﭑ ﭒ ﭓ ﭔ ﭕ ﭖ ﭗﭘ ﭙ ﭚ ﭛ ﭜ ﭝ ﭞ ﭟ ﭠ ﭡ ﭢ ﭣ ﭤ ﭥ ﭦ ﭧ ﭨﭩ ﭪ ﭫ ﭬ ﭭ ﭮ ﭯ ﭰ ﭱ ﭲ ﭳ ﭴﭵ ﭶ ﭷ ﭸ ﭹ ﭺ ﭻ ﭼ ﭽﭾ ﭿ ﮀ ﮁ ﮂ ﮃ ﮄ ﮅ ﮆ ﮇﮈ ﮉ ﮊ ﮋ ﮌ ﮍﮎ ﮏ ﮐ ﮑ ﮒ ﮓ ﮔ ﮕ ﮖ ﮗ ﮘﮙ ﮚ ﮛ ﮜ ﮝ ﮞﮟ ﮠ ﮡ ﮢ ﮣ ﮊ [ سورة البقرة الآية :102 ]
“Yahûdiler) Süleyman’ın hükümrânlığı zamanın-da şeytanların sihirbazlara söylediklerine uydular.
Oysa Süleyman (sihri öğrenerek) kâfir olmadı. Fakat şeytanlar, insanlara sihri öğretip (dînlerini ifsâd etmek sûretiyle) kâfir oldular.
Yahûdiler, insanları sınamak için Allah tarafından) Bâbil’de Hârût ve Mârût adlı iki meleğe indirilene uydular.
İki melek; ‘Biz ancak imtihan için gönderildik, sakın yanlış inanıp da kâfir olmayasın diyerek (nasihat edip onu uyarmadıkça)
kimseye (sihir ilmini) öğretmezlerdi. İnsanlar, iki melekten karı ile kocanın arasını açacak şeyleri öğreniyorlardı.
Oysa sihirbazlar, Allah’ın izni olmadan hiç kimseye zarar veremezler.Sihirbazlar, kendilerine fayda değil de zarar vereni öğrenirler. Sihri satın alanlar (sihri tercih ederek hakkı terk eden Yahûdiler) âhirette (hayırdan) hiçbir nasiplerinin olmadığını çok iyi bilmektedirler. (Allah ve Rasûlü’ne îmâna) karşılık kendilerini sattıkları şey (sihir) ne kötü şeydir. Keşke bunu anlasalardı.”
Sihrin tesiri vardır. Fakat bu, Allah Teâlâ'nın kevnî irâdesiyle olur.Zirâ kâinatta olan hiçbir şey, Allah Teâlâ’nın kazâ ve kaderi olmadan vukû bulamaz. Fakat bu sihrin ilacı da vardır.Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’e de sihir yapılmış, Allah Teâlâ onu sihirden kurtarıp sihrin şerrinden korumuştur. Sahâbe, sihirbazın yaptığı şeyi bulup yok etmiş, böylece Allah Teâlâ peygamberini sihirbazın yaptığından uzaklaştırmıştır.
Aynı şekilde, düğümlenmiş ipler veya birbirine bağlanmış çiviler veyahut da bunun gibi sihirbazın yaptığı şeyler bulunduğu zaman yok edilir. Çünkü sihirbazlar işleri gereği düğümlere üfürür ve çirkin emelleri için düğümlerin üzerine vururlar. İstedikleri şey, bazen Allah Teâlâ'nın izniyle olur, bazen de bozulur. Rabbimizin her şeye gücü yeter.
Kendisine sihir yapılan kimse aklı yerinde ise bazen kendisinin üzerine okumasıyla sihir tedâvi edilir. Bazen de başkası tarafından kendisinin üzerine okunarak göğsüne veya başka bir yerine hafifçe üflenir ve üzerine şu sûreler okunarak tedâvi edilir: Fâtiha sûresi, Âyetel-Kürsî,İhlas,Felak ve Nâs sûreleri ve sihirle ilgili A’râf, Yûnus ve Tâhâ sûrelerindeki şu âyetler okunur:
------------------------------------------
Bakara Sûresi:102
-------------------------------------------
ﮋ ﯪ ﯫ ﯬ ﯭ ﯮ ﯯ ﯰﯱ ﯲ ﯳ ﯴ ﯵ ﯶ ﯷ ﯸ ﯹ ﯺ ﯻ ﯼ ﯽ ﯾ ﯿ ﰀ ﰁ ﰂ ﰃ ﮊ [ سورة الأعراف الآيـات :117-119
“Biz de Mûsâ’ya (elindeki) «asanı (yere) at! diye vahyettik. Asasını (yere) atınca, bir de baktılar ki bu asa, onların (insanlara doğru gösterdikleri aslında bâtıl olan) uydurdukları şeyi yakalayıp yutuyor. Böylece (Mûsâ’nın Allah’ın elçisi olduğu) gerçeği ortaya çıktı ve yapmakta oldukları şey boşa gitmiş oldu.Sihirbazlar orada (toplandıkları yerde) mağlup oldular.Firavun ve kavmi oradan mağlup ve zelîl olarak geri döndüler.”
Yûnus sûresindeki sihirle ilgili şu âyetleri okur:
ﮋ ﭑ ﭒ ﭓ ﭔ ﭕ ﭖ ﭗ ﭘ ﭙ ﭚ ﭛ ﭜ ﭝ ﭞ ﭟ ﭠ ﭡ ﭢ ﭣ ﭤ ﭥ ﭦ ﭧ ﭨ ﭩ ﭪﭫ ﭬ ﭭ ﭮﭯ ﭰ ﭱ ﭲ ﭳ ﭴ ﭵ ﭶ ﭷ ﭸ ﭹ ﭺ ﭻ ﭼ ﭽ ﭾ ﮊ [ سورة يونس الآيـات :79-82 ]
“Firavun:Bilgili bütün sihirbâzları bana getirin, dedi. Sihirbâzlar gelince, Musâ onlara: Atacağınızı (ipleriniz ve sopalarınızı yere) atın, dedi. Onlar (iplerini ve sopalarını yere) atınca, Musa (onlara): Sizin getirdiğiniz şey, sihirdir.
Allah onu mutlaka boşa çıkaracaktır. Çünkü Allah, (yeryüzünde) bozgunculuk yapanların işini asla düzeltmez, dedi. Allah, günahkârların hoşuna gitmese de sözleriyle gerçeği ortaya çıkaracaktır.”
Sonra Tâ Hâ sûresindeki şu âyetleri okur:
ﮋ ﭑ ﭒ ﭓ ﭔ ﭕ ﭖ ﭗ ﭘ ﭙ ﭚ ﭛ ﭜ ﭝ ﭞ ﭟﭠ ﭡ ﭢ ﭣ ﭤ ﭥ ﭦ ﭧ ﭨ ﭩ ﭪ ﭫ ﭬ ﭭ ﭮ ﭯ ﭰ ﭱ ﭲ ﭳ ﭴ ﭵ ﭶ ﭷ ﭸ ﭹ ﭺ ﭻ ﭼ ﭽ ﭾﭿ ﮀ ﮁ ﮂ ﮃﮄ ﮅ ﮆ ﮇ ﮈ ﮉ ﮊ ﮊ [ سورة طه الآيـات :65-69 ]
“(Sihirbazlar) dediler ki:Ey Musâ!Ya sen önce (asanı) at, ya da biz (yanımızdakileri) önce atanlar olalım. (Musâ onlara): Bilakis, siz önce atın,
------------------------------------------
1 - A’raf Sûresi:117-119
2 - Yûnus Sûresi:79-82
-------------------------------------------
dedi. (Sihirbazlar ipleriyle sopalarını yere atınca) büyülerinin kuvveti sebebi ile, bir de baktı ki ipleri ve sopaları kendisine koşan (yılanlar) gibi görünüyor. Musâ birden içinde bir korku hissetti. (Musâ’ya):'Hiç korkma,(sihirbazlara, Firavun ve askerlerine) üstün gelecek olan muhakkak ki sensin’, dedik. ‘Sağ elindeki at da onların ipleri ve sopalarını yutsun.(Senin önünde) yaptıkları sadece sihirbaz hilesidir. Sihirbaz nereye varsa, (sihriyle) iflâh olmaz.”
Ayrıca sihirle ilgili bu âyetlerle birlikte Kâfirûn, İhlas, Felak ve Nâs sûrelerini okur.
İhlas,Felak ve Nâs sûrelerini üçer defa tekrarlamak daha fazîletlidir. Daha sonra şifâ vermesi için Allah Teâlâ'ya şöyle duâ eder:
(( اَللَّهُمَّ رَبَّ النَّاسِ أَذْهِبِ الْبَأْسَ، وَاشْفِ أَنْتَ الشَّافيِ لاَ شِفاَءَ إِلاَّ شِفاَؤُكَ، شِفاَءً لاَ يُغاَدِرُ سَقَماً.)) [ رواه أبو داود والترمذي ]
“İnsanların Rabbi olan Allahım! Hastalığı gider. Şifâ ver.Çünkü ancak sen şifâ verirsin. Öyle bir şifâ ver ki hiçbir hastalık kalmasın.”
Bu duâyı üç defa tekrarlar.Ayrıca şu duâyı da okur:
(( بِسْمِ اللهِ أُرْقيِكَ مِنْ كُلِّ شَيْءٍ يُؤْذيِكَ وَمِنْ شَرِّ كُلِّ نَفْسٍ أَوْ عَيْنٍ حاَسِدٍ، اللهُ يَشْفيِكَ، بِسْمِ اللهِ أُرْقيِكَ. )) [ رواه مسلم ]
“Allah’ın adıyla, sana eziyet veren her şeyden, her (kötü) nefisten ve her haset eden gözden senin üzerine okurum. Allah sana şifâ versin. Allah’ın adıyla senin üzerine okurum.”
Bu duâyı da üç defa tekrarlar. Hastaya âfiyet ve şifâ vermesi için Allah Teâlâ'ya duâ eder. Rukyesinde üç defa şöyle duâ ederse, güzel olur:
(( أُعيِذُكَ بِكَلِمـاَتِ اللهِ التَّامَّاتِ مِنْ شَرِّ ماَ خَلَقَ. ))
“Seni, yarattığı şeylerin şerinden Allah’ın noksansız sözlerine sığındırırım.”
Bütün bu sayılanlar, faydalı ilaçlardandır. Kendisine sihir yapılan kimse, bu rukye ve duâyı bir miktar suya okuyup o sudan içer, geri kalanıyla yıkanırsa, -Allah’ın izniyle- bu, âfiyet ve şifâ bulmanın vesîlelerindendir. Sidir ağacının yedi tane yeşil yaprağını öğüttükten sonra suya katıp o sudan içmesi, geri kalan kısmıyla da yıkanması, yine şifâ bulmanın vesîlelerindendir. Bu yol çoğu kez
-----------------------------------
1 - Tâ Hâ Sûresi: 65-69
-----------------------------------
denenmiş, Allah’ın izniyle fayda vermiş, biz de pekçok hastaya bunu denedik ve hastaların hepsi de Allah’ın izniyle şifâ buldu. Bu yol, kendisine sihir yapılan için faydalı bir ilaçtır. Aynı şekilde bu ilaç, kendisine sihir yapıldığından dolayı eşiyle birleşemeyen kimse için de faydalıdır. Zirâ bazı insanlar, sihir yapıldığından dolayı eşiyle birleşemeyebilir. Bu rukye ve duâyı kendi kendine okur veya başkası tarafından kendisinin üzerine okunur veyahut da suya okuduktan sonra bir miktarını içip geri kalan kısmıyla da yıkanırsa, kendisine sihir yapılan veya eşiyle cinsel ilişkiye giremeyen kimse için Allah’ın izniyle yararlı olur. Bütün bunlar, şifâ bulmanın vesilelerindendir. Fakat şunun iyice bilinmesi gerekir ki, şifâ veren yalnızca Allah Teâlâ’dır. O’nun her şeye gücü yeter. Hastalık da, onun ilâcı da yalnızca Allah Teâlâ’nın elindedir. Her şey, O’nun kazâ ve kaderiyle olur.
Nitekim Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:
(( ماَ أَنْزَلَ اللهُ داَءً إِلاَّ أَنْزَلَ لَهُ شِفاَءً، عَلِمَهُ مَنْ عَلِمَهُ، وَجَهِلَهُ مَنْ جَهِلَهُ. ))
[ رواه البخاري ]
“Allah, hiçbir hastalık indirmemiştir (vermemiştir) ki o hastalığın ilacını da indirmiş (vermiş) olmasın. Bunu bilen bilir, bilmeyen de bilemez.”
Bu, Allah Teâlâ’nın bir lütfudur.
Başarıya ulaştıran ve dosdoğru yola ileten, ancak Allah Teâlâ’dır.
-----------------------------------
1- Tâ Hâ Sûresi:66
2 - Neml Sûresi:65