Gönderen Konu: Peygamber Sevgisi Nasıl Olmalı (Okunma sayısı 452 defa)

anadolu · « : Şubat 03, 2024, 10:39:51 ÖÖ »

Peygamber Sevgisi Nasıl Olmalı

Mekke fethedilmiş ve Allah’ın evi olan Kâbe putlardan temizlenmişti. Sevgili Peygamberimiz, İslâm’ın ilk yıllarında kendisine ve Müslümanlara en ağır işkenceleri reva gören Mekkeli müşrikleri affetmişti. Bunun üzerine Mekke halkı, akın akın Peygamberimizin huzuruna gelip Müslüman olmaya başlamıştı. Gelenler arasında saçı sakalı bembeyaz, beli iki büklüm, ihtiyar bir adam vardı.

Bu ihtiyar adam, Hazreti Ebubekir’in babası Ebu Kuhafe idi. Ebu Kuhafe, henüz Müslüman olmamıştı. Hazreti Ebubekir, yaşlılıktan gözleri görmeyen babasının elinden tutmuş, onu Allah Resulünün huzuruna getirmişti. Şefkat Peygamberi Hazreti Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem), onları görünce:

— Ya Ebubekir, ihtiyara niye zahmet verdin. Onu bıraksaydın da biz onun yanına gitseydik, buyurdu. Hazreti Ebubekir, mahcubiyetle:

— Ya Resûlullah, onun sizin yanınıza gelmesi daha uygundur, diye cevap verdi. Sevgili Peygamberimiz, Ebu Kuhafe’yi yanına oturttu.

Mübarek elini onun kalbine koyup:

— Ey Ebu Kuhafe! Müslüman ol ki kurtuluşa eresin, buyurdu.

— Ebu Kuhafe, hiç beklemeden kelime-i şehadet getirip oracıkta Müslüman oldu ve ölümüne az bir zaman kala cennetin kapılarını açacak iman anahtarını elde etti. O gün, Hazreti Ebubekir’in en mutlu günüydü. Çünkü bir ayağı çukurda olan ihtiyar babası hidayete ermiş, ebedî olarak cehenneme gitmekten kurtulmuştu. Fakat bu tablo onu bir andaçok eskilere, Mekke’de Müslümanların yaşadıkları o en sıkıntılı günlere götürmüştü.

O günlerde Allah Resulüne en çok destek olan kişilerden biri Peygamberimizin amcası Ebu Talib’di. Ebu Talib, kendisi Müslüman olmadığı hâlde, vefat edeceği ana kadar çok sevdiği ve değer verdiği yeğenine hep arka çıkmış, O’nu müşriklere karşı korumuştu.

Peygamberimiz de amcasını çok seviyor ve onun Müslüman olmasını şiddetle arzuluyordu. Bunun için defalarca amcasına İslâm’ın güzelliğini anlatıp onu Müslüman olmaya davet etmişti. Ama Ebu Talib, sırf çevresinin kınamasından çekindiği için Müslüman olmamıştı.

Amcası ölüm döşeğinde yatarken, Peygamber Efendimiz son defa ona “Lâ ilâhe illallah de, bununla sana şefaatçi olayım.” demiş, fakat Ebu Talib iman nimetinden mahrum olarak dünyadan ayrılmıştı. Çok sevdiği amcasının Müslüman olmadan ölmesi Peygamberimizi çok üzmüş, içinde derin bir burkuntu hâsıl etmişti. İşte Hazeti Ebubekir, babasının Müslüman olduğu anda bu olayı hatırlamış ve ağlamaya başlamıştı.

Peygamber Efendimiz onun sevinmesi gerektiği bir zamanda ağladığını görünce:

— Ey Ebubekir niçin ağlıyorsun, diye sordu. O vefalı ve sadık dost, şanlı sahabi Hazreti Ebubekir Efendimiz gözyaşlarını tutmaya çalışarak:

— Ya Resûlullah, babamın yerine amcanız Ebu Talib Müslüman olsaydı ben daha çok sevinirdim, diye cevap verdi. Hazreti Ebubekir Efendimiz, babasının Müslüman olması gibi böylesine önemli bir hadisede bile Resûlullahı kendine tercih etmiş ve bize Peygamber Efendimizi nasıl sevmemiz gerektiğini göstermişti.

Yemekte Besmele ve Şeytan

Huzeyfe radıyallahu anh anlatıyor:

Peygamber aleyhisselâm ile beraber yemek etrafında hazır olduğumuz vakit.. Allahın Resulü başlamadan önce ellerimizi yemeğe uzatmazdık. Bir defa Resulüllah aleyhisselâm ile beraber yemek etrafında toplanmıştık.

Bir cariye, biri tarafından itilircesine gelip elini yemeğe uzatınca, Peygamber aleyhisselâm cariyenin elini tutup onu durdurdu. Ondan sonra bir Arâbî de aynı şekilde itilircesine geldi. Allahın Resulü bununda elinden tutup yemeğe başlamasına mani oldu ve şöyle buyurdu:

Muhakkak ki şeytan, Allahın ismi anılmamak, yani besmele çekilmemek suretiyle yemeği kendisine helâl kılmaya gayret eder. Bu sebeple bu cariyeyi getirdi ve besmele çektirmeden yemeğe başlatarak, bunun vasıtasıyla yemeği kendisine helâl kılmak istedi. Bunun için cariyenin elinden tutup yemeğe başlamasını önledim. Sonra, aynı sebeple şu ârâbiyi getirdi.

Onun da elinden tutup yemeğe başlamasına mani oldum. Hayatımı kudreti ile tutan Allaha yemin ederim ki, cariyenin eli ile birlikte şeytanın da eli elimde idi.

Hazreti Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor:

Resülullah aleyhisselâm sahabîlerinden altı kişi ile beraber yemek yiyordu. Bu arada bu ârâbî geldi ve iki lokma yedi. Bunun üzerine Peygamber aleyhisselâm:

Eğer şu ârâbî besmele ile yemiş olsaydı yemek hepinize yeterdi, buyurdular.

Müslim, Ebû Davud, Neseî Tirmizî

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Peygamber Sevgisi Nasıl Olmalı (Okunma sayısı 452 defa)

anadolu

Peygamber Sevgisi Nasıl Olmalı

BENZER KONULAR