* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Birlikte. Cesurca. Yaşamak ve Mü'minler Öfkelerinr Hakim Olurlar  (Okunma sayısı 1164 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7234


Birlikte. Cesurca. Yaşamak

بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم

وَاللّٰهُ خَلَقَكُمْ ثُمَّ يَتَوَفّٰيكُمْ وَمِنْكُمْ مَنْ يُرَدُّ اِلٰٓى اَرْذَلِ الْعُمُرِ

 لِكَيْ لَا يَعْلَمَ بَعْدَ عِلْمٍ شَيْـًٔاۜ اِنَّ اللّٰهَ عَل۪يمٌ قَد۪يرٌ۟

وَقَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:

إِنَّ اللَّهَ أَنْزَلَ الدَّاءَ وَالدَّوَاءَ وَجَعَلَ لِكُلِّ دَاءٍ دَوَاءً فَتَدَاوَوْا (...)

 Dünya Alzheimer Günü ve Demans Haftası münasebetiyle bugün, tüm dünyada hızla artış gösteren bir hastalık süreci olan Demans’a değinmek istiyorum.

Kardeşlerim! Aziz Mü’minler!

Hep birlikte hayal edelim. Sevdiklerimizle birlikte biriktirdiğimiz ve ‘asla unutamam’ dediğimiz tüm güzel hatıraların zihnimizden birer birer uçup gittiğini hayal edelim. Günleri karıştırdığımızı, yolumuzu şaşırdığımızı hayal edelim. Konuşmakta güçlük çektiğimizi, kendimizi düzgün bir şekilde ifade edemediğimizi hayal edelim.

Temel ihtiyaçlarımızı giderirken bile zorlandığımızı, gitgide başkalarına bağımlı hale geldiğimizi hayal edelim. Sevdiklerimize birer yabancı gibi baktığımızı, sosyal çevremizden yavaş yavaş uzaklaştığımızı,  giderek yalnızlaştığımızı  hayal edelim. İşte bütün bunlar, adına ‘demans’ denilen bir hastalık sürecinin acımasız belirtileridir.

Kardeşlerim!

Demans, beyindeki sinir hücrelerinin hasar görmesi sonucu ortaya çıkan, hafıza, düşünme ve karar verme gibi zihinsel işlevlerin bozulmasına neden olan zor bir hastalıktır.  Demans, ayette ifade edilen ömrün en düşkün çağı[1] olan yaşlılıkta daha çok görülse de, aslında her yaştan insanı tehdit etmektedir.

Özellikle sanayileşmenin yoğun olduğu ülkelerde daha çok görülen bu hastalık, nüfusun yaşlanmasına paralel olarak giderek artış göstermektedir. Dünya genelinde yaklaşık 55 milyondan fazla demans hastası bulunmaktadır. Şayet gereken tedbir alınmazsa, otuz yıl içerisinde bu sayının yaklaşık 140 milyona çıkması öngörülmektedir.

Uzmanlar, demanstan korunmak için zihni sürekli aktif tutacak etkinlikler yapmanın, insanlarla güçlü sosyal bağlar kurmanın, beslenmeye dikkat etmenin ve çeşitli egzersizler yaparak kendimizi zinde tutmanın önemine vurgu yapmaktadır. İslam'ın bazı emir, yasak ve tavsiyelerinin de demansa karşı koruyan ve hastalığın ilerlemesini geciktiren etkiye sahip olduğu görülür. Öyle ki, bir işi bitirince başka bir işle meşgul olmak,[2]

Başta namaz olmak üzere ibadetleri düzgün ve sürekli yapmak,[3]

Helal ve temiz gıdalarla beslenmek,[4]

Cemaate katılarak sosyal ilişkileri güçlendirmek,[5]

Hafızamızı zikirle diri tutmak[6]

Dinimizde de son derece önemlidir.

Hastalıkta en az tedavi kadar önemli olan diğer bir husus da erken teşhistir. Alzheimer ve demans gibi hastalıklarda da erken teşhis çok önemlidir. Korkmayalım, doktora gitmekten çekinmeyelim.

Atalarımızın da dediği gibi, bugünün işini yarına bırakmayalım. Yüce Allah’ın her hastalık için bir şifa var ettiğini[7]

unutmayalım, tedavimizi ihmal etmeyelim.

Demans hastalarına karşı da son derece sabırlı ve anlayışlı olalım. Onlara karşı güleryüz, şefkat ve merhametle yaklaşalım. “Her zorluğun yanında bir kolaylık vardır”[8]ayetindeki sözü geçen o kolaylıklardan olmaya çalışalım.

Yaptığımız iyilikler hasta tarafından unutulacak olsa da Yüce Rabbimiz tarafından asla unutulmayacağını[9] aklımızdan çıkarmayalım.

--------------------------------------------------------

[1] Nahl, 16/70.

[2] İnşirah, 94/7.

[3] Bakara, 2/3.

[4] Bakara, 2/168.

[5] Buhârî, Ezân, 30

[6] Rad, 13/28.

[7] Ebû Dâvûd, Tıb, 11.

[8] İnşirah, 94/6.

[9] Meryem, 19/64.


MÜ’MİNLER ÖFKELERİNE HAKİM  OLURLAR

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ

الَّذِينَ يُنْفِقُونَ فِي السَّرَّاءِ وَالضَّرَّاءِ وَالْكَاظِمِينَ الْغَيْظَ وَالْعَافِينَ عَنِ النَّاسِ وَاللهُ يُحِبُّ الْمُحْسِنِينَ

وقال النبي صلى الله تعالى عليه وسلم :
ليس الشديد بالصُّرَعة، إنما الشديد الذي يملك نفسه عند الغضب

 Aziz Mü’minler!

Cenâb-ı Hakk’ın, mahlûkatın en şereflisi olarak yarattığı ve imtihan için dünyaya gönderdiği insanoğlunun en çok ihtiyaç duyduğu şey huzur, güven ve mutluluktur.

Bu huzur ve güven de ancak ve ancak mensubu olduğumuz yüce dinimiz olan İslam’ı hakkıyla yaşamakla elde edilir. Zaten İslam kelimesinde de huzur, barış ve selâmet manası vardır.

Son zamanlarda toplumumuzda öfkenin, şiddetin, nefretin yaygınlaştığını görüyor ve çeşitli medya organlarından da izliyoruz. Bu hal hepimizi derinden üzmektedir. Yaratılışımızda var olan bu özelliğimizin tamamen yok edilmesi elbette mümkün değildir. Ama mutlaka kontrol edilmesi gerekir. Dinî terbiye alan ve Kur’an ahlakı ile ahlaklanan bir müslüman, öfkesine hâkim olmayı, sabretmeyi ve teenni ile hareket etmeyi bilmesi gerekir.

Değerli Mü’minler!

Aile münakaşalarının, huzursuzlukların ve şiddetin çoğu öfkenin sonucudur. Öfke, öyle bir hastalıktır ki; ne eşler arasında, ne evlat ile ana-baba arasında, ne akrabalar, ne arkadaşlar ve ne de komşular arasında huzur bırakır.

Hızla yayılan bir virüs gibi bütün organlara yayılarak sevgi bağlarını koparır; insanlar arasında gerginlik, soğukluk ve nefret oluşturur; telâfisi zor zararlar meydana getirir; yuvalar yıkılır, yavruları yetim, eşleri dul bırakır. Atalarımız ne güzel söylemişler: “Öfkeyle kalkan zararla oturur.”

Kıymetli Kardeşlerim!

Şiddeti ve öfkeyi bir kahramanlık olarak göstermek doğru değildir. Çünkü güçlü ve kendine güvenen insanlar daima sakin; zayıf ve aciz olanlar ise öfkeye meyillidir. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.s.) de; “Güçlü kişi, öfkesini yenen kişidir.”[1] buyurmuşlardır.

O halde, sevgi bağlarımızı koparan, bize dünya ve ahirette pişman olabileceğimiz şeyleri yaptıran ve toplumda huzur bırakmayan bu hastalığa karşı ne yapmalıyız? Her şeyden evvel bir imtihanda olduğumuzu unutmadan öfkeyi, asabiyeti önleyecek ve kontrol edecek en büyük mekanizma olan sabrı harekete geçirmeliyiz. Nitekim sabırlı ve olgun davranmak Yüce Kur’an’da şöyle övülmektedir:

“Her kim sabreder ve bağışlarsa, şüphesiz bu hareketi, yapılmaya değer işlerdendir.”[2]

Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bir hadis-i şeriflerinde; “Haklı bile olsa kavgadan vazgeçene cennet vardır.” buyurmuşlardır. Bir anlaşmazlık esnasında, muhatabına; “Vallahi elimle de, dilimle de sana karşılık verebilecek durumdayım. Ama ben müslüman oldum, eskisi gibi her aklıma geleni söyleyemem, her aklıma geleni de yapamam. Ben Allah’a ve ahiret gününe inandım, hesap vereceğimi biliyorum. Böyle olmasa işler farklı olurdu.”[3] diyen Hazreti Ömer (ra) da Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.)’e uymanın en güzel örneklerinden birini vermiştir.

İslam'dan önce öfkeli ve hırçın ahlâkı ile tanınan Hz. Ömer’i İslamiyet; son derece sabırlı, affedici, merhametli ve adaletli biri haline getirmiştir. O halde; hepimiz Hz. Ömer gibi, inancımızın ahlakımıza ve davranışlarımıza ne derece yansıdığını iyi düşünmeli ve ona göre hareket etmeliyiz.

Hutbemi, Âl-i İmrân suresinin 134. ayetinin meâliyle bitirmek istiyorum: “(Mü’minler), bollukta ve darlıkta (Allah için) infak eden, öfkelerini yenen ve insanları affedenlerdir. Allah, (işte böyle) iyilik ve güzellikle hareket edenleri sever.”

----------------------------------------------------------------------------------

[1] Buhârî, Edeb 76; Müslim, Birr 107.

[2] Şûrâ, 42/43.

[3] İbn Mâce, Zühd, 18; İbn Hanbel, I, 327, II, 128.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 1 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:00:00 ÖÖ]


Muallim - Öğretmen - Peygamber Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:54:03 ÖÖ]


Dar Günlerin Adamı Hz. Osman Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 11:18:19 ÖÖ]


İhlas ve Samimiyet Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 11:13:16 ÖÖ]


Zekat İslam’ın Köprüsüdür Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 11:09:53 ÖÖ]


Kurtuluş İslâm’dadır Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 10:58:52 ÖÖ]


Tevhid ve İstikâmet Gönderen: KOYLU
[Aralık 20, 2024, 10:55:38 ÖÖ]