DUA - KULLUĞUN ÖZÜ - İBADETİN RUHU
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
وَإِذَا سَأَلَكَ عِبَادِي عَنِّي فَإِنِّي قَرِيبٌ أُجِيبُ دَعْوَةَ الدَّاعِي إِذَا دَعَانِي فَلْيَسْتَجِيبُوا لِي وَلْيُؤْمِنُوا بِي لَعَلَّهُمْ يَرْشُدُونَ
(Bakara, 2/186)
:وَ قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمْ
اَلدُّعَاءُ مُخُّ الْعِبَادَةِ
Tirmizî, “Deavât”, 1
Muhterem Müslümanlar!
İnsan hayatının en değerli anı, Yüce Allah’a yönelip O’nunla baş başa kaldığı zamandır. Allah ile baş başa kalmanın en güzel yolu da duadır.
Dua, kulluğun göstergesi, sevgili Peygamberimizin beyanı ile de ibadetin özüdür.
Dua; inanma, dayanma ve isteme ihtiyacı içerisinde bulunan insanı; rahmeti sınırsız, mutlak kudret sahibi olan Allah’a bağlayan, manevî bir bağdır.
Dua, kişiye Allah'la birliktelik bilinci kazandıran ve mü’minin zamanını manen diri yaşamasını sağlayan bir disiplindir. Zaman, kişiye verilmiş büyük bir emanet ve nimettir.
Dua ile mü’min, zamanı diri tutar. Dua ile iç içe yaşayanın her anı ve her davranışı bilinç yüklüdür. Allah’ın rahmeti böyle bir mü’mini bir bahar serinliği gibi sarar. Artık o, günlük hayatının her aşamasında Rabbini unutmaz. Hangi işle uğraşırsa uğraşsın, kalbi ve gönlü Rabbi ile beraberdir.
Dünyevî işleri ile meşguliyeti, onu Allah’ı hatırlamaktan alıkoymaz. Ne ticareti, ne alış-verişi onun Allah’ı anmasına engel olabilir. Bir taraftan dünyevî kazançlarını elde ederken diğer taraftan gönlü kendisini seven, koruyan ve gözetenle beraberdir. Bu hâliyle o, "Beni anın ki ben de sizi anayım..." ayetini hayatında fiilî olarak uygulamış olur.
Değerli Mü’minler!
Hiç kimsenin sesimizi duymayacağı yerde sesimizi duyan, hiç kimsenin bizi göremeyeceği yerde bizi gören, hiç kimsenin bilemeyeceği niyetlerimizi, düşüncelerimizi ve sırlarımızı bilen, hiç kimsenin yardım edemeyeceği durumlarda bize yardım edebilecek olan, hiç kimsenin bizi umursamadığı zamanlarda bizi dikkate alanın rahmet ve sevgisine mazhar olmaktan daha öte bir mutluluk düşünülebilir mi?
Nitekim Cenab-ı Allah, "Bana dua edin, ben de sizin duanıza karşılık vereyim.” buyuruyor. İşte dua bu sevgi ve rahmet kaynağına bağlanma başvurusudur. Bu bakımdan dua ile yaşamak, huzur içinde yaşamaktır.
Muhterem Mü’minler!
Allah kalıplara ve şekillere değil, kalplere bakar. Kalp kötülüklerle dolu ise, ona değer vermez. Bundan dolayı Hz. Peygamber, “Allah Teâlâ, gafil bir kalpten hiçbir duayı kabul etmez” buyurmuştur.
Öyleyse sadece sıkıntılı anlarımızda değil, her zaman Rabbimize dua edelim. Unutmayalım ki duada önemli olan, içten, gösterişten uzak bir şekilde sadece Allah’tan istemektir.
-----------------------------------------------------------------------------------
1 - Tirmizî, “De’avât”, 1.
2 - Nur, 24/37.
3 - Bakara, 2/152.
4 - Mü’min, 40/60.
5 - Tirmizî, “De’avât”, 64