* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: 30 Ağustos Zafer Bayramı  (Okunma sayısı 1941 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7241
30 Ağustos Zafer Bayramı
« : Ağustos 28, 2024, 08:03:01 ÖÖ »


30 Ağustos Zafer Bayramı

Muhterem Müslümanlar!

Şanlı tarihini altın sayfalarla süsleyen Müslüman Türk Milleti'nin unutulmaz zaferlerinden 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın 102 .yıldönümünü idrak ediyoruz.

1071'de kazanılan Malazgirt Zaferini müteakip Anadolu'ya ayak basışımızdan itibaren, düşmanlarımızın Türk Milleti'ne karşı her alandaki saldırıları devam edegelmiştir.

Bu saldırılar, Haçlı seferleri ile başlayıp yüzyıllarca sürmüş ve Osmanlı İmparatorluğu'nun çökmesi ile sonuçlanan Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra yapılan Mondros Mütarekesi ve Sevr Antlaşması ile topraklarımız düşmanlar tarafından istila edilmişti.

Bu istilayı ve taksimi asla kabul etmeyen kahraman ecdadımız; topyekün bir mücadeleye atılmak zorunda kaldı. Tarihe Türk İstiklal Savaşı olarak geçen bu büyük mücadelenin tek hedefi, Türk İstiklali'nin ve Türk Vatanı'nın düşmandan kurtarılmasından ibaretti.

Aziz Müslümanlar!

Hürriyet; ancak savaş meydanlarında kazanılan zaferlerle elde edilebilir. Yüce Allah, vatan ve hürriyet yolunda mücadele ederken izlenmesi gereken yolu şu şekilde bildirmektedir. "Sizinle savaşan düşmanlarla Allah yolunda siz de savaşın. Sakın aşırı gitmeyin. Çünkü Allah aşırı gidenleri sevmez."[1]

"Gevşeklik göstermeyin. Üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız üstün gelecek olan sizsiniz"[2]

Yokluklar içinde ve en zor şartlarda üzerine saldıran yedi düvele karşı, tarihinde benzeri görülmemiş bir destan yazan Müslüman Türk Milleti'nin savaş meydanındaki kahramanlığını ve azmini Başkumandan Gazi Mustafa Kemal şöyle anlatıyor: "Karşılıklı siperler arasında mesafemiz sekiz metre idi. Yani ölüm muhakkak. Birinci siperdekiler hiçbiri kurtulamadan kamilen şehit düşüyor. İkinciler onların yerine geçiyor. Fakat ne kadar imrenilecek bir itidal ve tevekkülle biliyor musunuz? Şehit olanı görüyor, üç dakikaya kadar şehit olacağını biliyor, en ufak bir fütur bile getirmiyor. Sarsılmak yok. Okuma bilenler ellerinde Kur'an-ı Kerim, cennete girmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler kelime-i şahadet getirerek yürüyorlar. Bu, Türk Askeri'ndeki imanı ve ruh kuvvetini gösteren şayan-ı hayret ve şayan-ı tebrik bir misaldir."

Muhterem Mü'minler!

30 Ağustos Zaferi Türk topraklarının işgal; Türk Milletinin de asla esir edilemeyeceğini; Türk Bayrağı'nın gönderden indirilemeyeceğini ve Ezan-ı Muhammedi'nin gök kubbemizde dindirilemeyeceğini bütün dünyaya ilan eden kutsal bir zaferdir.

Bu zafer, namusumuzu ve mukaddes değerlerimizi düşman tasallutundan kurtarmakla kalmamış, esaret altında bulunan diğer Müslüman milletlere de ilham kaynağı olmuştur.

Bizi hür yaşatan, sayısız nimetleri yanında canımızdan aziz bildiğimiz güzel vatanımızı bize bahşeden Yüce Rabbimize sayısız hamd-ü senalar olsun. Bu vesile ile canlarını feda ederek milletimize hür bir vatan bırakan aziz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi saygıyla anıyoruz.

--------------------------------------------------------------------------------

[1] Bakara-190

[2] Ali İmran-139

Muhterem Müslümanlar!

Şanlı tarihini, altın sayfalarla süsleyen  aziz milletimizin unutulmaz zaferlerinden biri olan 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 101 yıldönümünü idrak ediyoruz. 30 Ağustos, hürriyet ve istiklalimizi kazandığımız bir zafer günüdür. Bu asil mücadele, İstiklal şairimiz Mehmet Akif’in dilinde, 

         'Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,

            Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var'

dizeleriyle en güzel bir şekilde ifadesini bulmuştur.

Yüce dinimiz, insanlığın barış ve esenliğini esas almıştır. Zaten 'İslam' kelimesinin bir anlamı da barıştır. Barışı esas alan yüce dinimiz,  vatan toprakları düşman işgali tehlikesiyle karşı karşıya kaldığında, savaşı mukaddes bir vazife saymıştır. Bu sebeple  şehitliği ve gaziliği, Müslümanlar için büyük şeref kabul etmiştir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), şehitlik mertebesinin yüceliğine işaret eden bir hadis-i şerifinde: “ Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, Allah yolunda savaşıp şehit olmayı,  yine diriltilip şehit olmayı, tekrar diriltilip şehit olmayı isterim”[1] buyurmuştur.

Değerli Müslümanlar!

Şerefli bir hayat, gerektiğinde vazgeçilmez değerler  uğrunda can feda etmeyi göze almakla yaşanır. Bunun için dinimiz, vatan savunmasından  kaçmayı büyük günah saymıştır. Nitekim Yüce Allah, Kur’an’da şehitlik arzusunu yitirenler için, “Ne oluyor size ki Allah yolunda savaşa çıkın denildiğinde yere çakılıp kaldınız”[2] buyurarak, din ve vatan savunmasına katılmayanları ikaz etmektedir. Sevgili  Peygamberimiz  de, bu anlamda, “Bir kimse savaşa gitmeyerek veya   şehit olma arzusunu  gönlünden geçirmeden ölürse, bir çeşit nifak üzere ölür”[3] buyurarak şehitlik ile iman ilişkisine dikkat çekmektedir.

Milletimiz  için şehitlik ve gâzîlik, vazgeçilmez bir tutkudur. İstiklal Savaşının ve Büyük Taarruz’un Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Paşa, Müslüman milletimizin  savaş meydanındaki kahramanlığını ve azmini, şöyle anlatır: “Karşılıklı siperler arasında mesafemiz, sekiz metre idi. Yani ölüm muhakkak. Birinci siperdekiler, hiç biri kurtulamadan kâmilen şehit düşüyor. İkinciler onların yerine geçiyor. Fakat ne kadar imrenilecek bir itidal ve tevekkülle biliyor musunuz? Şehit olanı görüyor, üç dakikaya kadar şehit olacağını biliyor, en ufak bir fütur bile getirmiyor. Sarsılmak yok. Okuma bilenler ellerinde Kur’an-ı Kerim, Cennete girmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler kelime-i şehadet getirerek yürüyorlar. Bu, Türk askerindeki imanı ve ruh kuvvetini gösteren, şayan-ı hayret ve şayan-ı tebrik bir misaldir.”[4]

 İşte bu nedenle ecdadımız; yokluklar içinde ve en ağır şartlar altında, yedi düvele karşı, tarihte benzeri görülmemiş bu destanı yazmıştır.

Değerli Müminler!

Bu bakımdan 30 Ağustos zaferi,  milletimizin  asla esir edilemeyeceğini; semaları süsleyen  bayrağımızın gönderden indirilemeyeceğini ve gök kubbeyi çınlatan ezan seslerinin dindirilemeyeceğini, bütün dünyaya ilan eden kutsal bir zaferdir. Bu vesileyle; canlarını feda ederek, milletimize eşsiz bir vatan bırakan aziz şehit ve gâzîlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.

--------------------------------------------------------------------------------

[1] Buhari, Cihad, 119, Vı,11

[2] Tevbe, 9/38

[3] Müslim, İmare,47,H.No: 1910

[4] Canakkale savaşları.comu.edu.tr

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]