KULA BAHŞEDİLEN EN GÜZEL NİMET - TEVBE
Kıymetli Kardeşlerim,
Tevbe, insanoğlunun, işlediği her türlü günahından pişmanlık duyarak bütün samimiyetiyle af dilemesi ve tekrar aynı hatalara düşmeme gayretini göstermesidir. İnsan olarak hepimiz, zaaflarımıza yenilebilir ve gaflete düşerek hata yapabiliriz.
Ancak, biliriz ve inanırız ki, bizi sonsuz rahmetiyle kuşatan bir Rabbimiz vardır. O, bizi bağışlamak için fırsatlar sunar önümüze. Tevbeye davet eder.
Günahtan, kusurdan, her türlü kir ve kötülükten arınmamız için tevbe kapısını ardına kadar açık tutar.
“Ey iman edenler! Allaha içtenlikle, samimi bir şekilde tevbe edin. Umulur ki, Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter; Peygamberi ve onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı o günde sizi, içinden ırmaklar akan cennetlere sokar”1 buyruğu işte bu gerçeği ifade etmektedir.
Peygamber Efendimiz (sas) de bu konuda; “Her insan hata eder. Hata edenlerin en hayırlısı ise pişmanlık duyarak af dileyenlerdir”2 buyuruyor.
Kardeşlerim,
Rabbimiz, tevbe etmeyi ve bile bile günahında ısrar etmemeyi Kuran-ı Kerimde takva sahibi müminlerin en belirgin özelliklerinden birisi3 olarak zikrederken, aynı zamanda tevbeye yönelmeyenleri de zalim4 olarak nitelendiriyor.
Unutmayalım ki; tevbeye güvenerek günahlardan uzak durma gayretini göstermemek ve onu geciktirmek Allahın merhametini kötüye kullanmak olur.
Rabbimiz bu davranışın aynı zamanda bir aldanma olacağını da şu ayetle bizlere bildirmiştir; “Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın ve şeytan, Allahın affına güvendirerek sizi kandırmasın.”5
Değerli Kardeşlerim,
Tevbe, karanlıktan aydınlığa çıkmanın, batıldan uzaklaşıp Hakka yönelmenin ve yanlışı bırakıp doğruya ulaşmanın ilk ve en önemli adımlarından birisidir.
Tevbe, Adem (as) ve Havva annemiz gibi; “Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer sen bizi bağışlamaz ve rahmetinle muamele etmezsen, muhakak ki biz kaybedenlerden oluruz”6 niyazıyla yalvarmak ve teslim olmaktır.
Hiç şüphe yok ki, insanın kurtuluşu ve Rıza-i İlahiye nail olması için bahşedilen en büyük nimetlerden birisidir tevbe. Düşünelim hep birlikte. Eğer pişmanlık duyarak hatalarımızı telafi etme imkanı verilmeseydi, nasıl çıkardık Rabbimizin huzuruna? Sayısız nimetiyle bizleri lütuflandıran Mevlamızın karşısında yüzümüzü nasıl kaldırır da “Rabbim” diyebilirdik?
Muhterem Kardeşlerim,
Tevbeye yöneldiğimizde Rabbimizin bunu nasıl karşıladığını Peygamber Efendimiz (sas) şu örnekle izah ediyor; “Kulunun tevbe etmesinden dolayı Allahın duyduğu mutluluk, sizden birinin ıssız bir çölde kaybettiği devesini bulduğu zaman ki sevincinden daha büyüktür.”7
Öyleyse, gelin hep birlikte, tüm samimiyetimizle Allaha yönelip, halimizi düzeltme gayretinde olduğumuzu tevbeye yönelerek ispat edelim.
Tevbe ettikten sonra da nefsimize ve şeytana karşı güçlü bir duruş sergileyebilmek ve tekrar aynı durumlara düşmemek için Allahın, Kuranda bize öğrettiği şu dua ile yalvaralım; “Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra, kalplerimizi bir daha eğriltme. Katından bize bir rahmet bahşet. Şüphesiz ki sen, lütfu bol olansın.”8
Ne mutlu, arınmış olarak gönül huzuruyla Ona kavuşacak olan bahtiyar müminlere.
--------------------------------------------
1 Tahrim 66/8
2 Tirmizi ,Kıyamet, 50
3 Âli İmran 3/135
4 Hucurât 49/11
5 Lokmân 31/33, Müslim, Tevbe, 7
6 A’raf 7/23
7 Buhâri, Daavat, 4
8 Âli İmran 3/8
Salih Akmanşan.