ALLAH'A İMAN - VAR OLMANIN GAYESİ
Muhterem Müslümanlar!
Kendisine iman ettiğimiz ve her gün huzurunda durduğumuz Yüce Rabbimiz; kâinatı ve tüm varlıkları yaratan, koruyan ve yönetendir. O, her şeye gücü yeten, her şeyi bilen, işiten, gören, dileyen ve dilediğini yapandır. Herşey O’nun iradesi altındadır. Hiçbir şey O’na benzemez. Eşi, dengi ve benzeri yoktur. Övülmeye, itaat ve ibadet edilmeye lâyık en yüce varlık Allah-ü Teâlâ’dır.
Aziz Kardeşlerim!
Allah’a iman aslında insanın fıtratında var olan bir duygudur. Kur’an-ı Kerim’de, insanın Allah’a yönelişi şöyle tasvir edilir: “İnsana bir zarar dokunduğu zaman yan üstü yatarak veya oturarak yahut ayakta bize yalvarır. Fakat biz onun sıkıntısını giderdiğimiz zaman, sanki kendine dokunan bir zarardan dolayı bize hiç yalvarmamış gibi, eski yoluna döner gider.”[1]
İnsanın bu dünyada sahip olabileceği en büyük nimet, iman nimetidir. Yüce Rabbimiz, imansız olarak ölmüş bir insanın durumunu, “Kıyamet Günü’nde cehennem azabından kurtulmak için yeryüzü dolusu altını olsa bunu fidye olarak vermek isteyeceğini ancak bunun ondan asla kabul edilmeyeceğini”[2] bize ayet-i kerime’de haber vermiştir. İnsanın Ahirette sonsuz saadete; cennete kavuşması ya da ebedi olarak azaba uğraması, kişinin Allah’a iman edip etmemesine bağlıdır.
Cenab-ı Hakk’ın Kur’an-ı Kerim’deki:“ Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.”[3] buyruğu, kulluk bilincine sahip olmanın gereği ve insanın bu dünyaya geliş amacını en özlü bir biçimde ifade etmektedir. Buna göre insanın üzerine düşen vazife, Allah’a iman ederek kulluk görevlerini yerine getirmesidir. İnsanoğlu bunu yaptığı takdirde, hutbemin başında okumuş olduğum ayet-i kerimedeki müjdeye nail olacaktır. Yüce Allah’ın müjdesi şöyledir: “ Allah'a iman edip O'na sımsıkı sarılanlara gelince, Allah onları kendinden bir rahmet ve lütuf (deryası) içine daldıracak ve onları kendine doğru (giden) bir yola götürecektir.”[4]
Kıymetli Müminler!
Allah’a İman, özgürlük ve hürriyet demektir. Allah’a İman, Allah’ın üstünde bir güç ve kuvvet tanımamak, kula kul olmamak demektir. Yaratan’a iman etmek, insana insanlık şerefini, onur ve haysiyetini kazandıran, insanı insan yapan en büyük değerdir. Her şey O’na inanmakla değer kazanır. Bir şeyin anlam ve değer bulması O’na inanmaya, O’nu tanımaya bağlıdır. Hangi dilden, hangi ırktan, hangi dinden olursa olsun yardıma muhtaç, zulüm altında olan insanların yardımına koşan ve sömürülmesine izin vermeyen duygu, Allah’a imandır.
Aziz Kardeşlerim!
Hutbemi bir ayet-i kerime meali ile bitirmek istiyorum. “Rabbiniz Allah’tır. O’ndan başka ilah yoktur. O, her şeyin yaratıcısıdır. Öyle ise O’na kulluk edin. Güvenilip dayanılacak tek varlık O’dur’. [5]
----------------------------------------------------------
[1] Yunus Sûresi, 10/12.
[2] Âli İmrân Sûresi, 3/91.
[3] Zâriyât Sûresi, 51/56.
[4] Nisâ Sûresi, 4/175.
[5] En’am, 6/102
Recep Işıldar.