SABIR AYDINLIKTIR
بِسْمِ اللهِ الْرَّحْمَنِ الْرَّحِيمِ
يَا اَيُّهَا الَّذِينَ اٰمَنُوا اسْتَعِيِنُوا بِالصَّبْرِ وَالصَّلٰوةِ اِنَّ اللّٰهَ مَعَ الصَّابِرِينَ
Bismillahirrahmanirrahim
[Rahman ve rahim Allah’ın adıyla]
“Ey inananlar! Sabır ve namazla (Allah’tan) yardım isteyin, muhakkak ki Allah sabredenlerle beraberdir.”
[Bakara suresi, ayet 153]
Muhterem Müslümanlar!
Sabır, başa gelen musibetlerden dolayı Allah’tan başka kimseye şikayetçi olmamak, yakınmamak, sızlanmamak, nefse ağır gelen ve hoşa gitmeyen şeyler karşısında dünya ve ahiret yararını düşünerek, ruhi dengeyi bozmamak için insanın kalbinde bulunmakta olan sükünet ve dayanma gücü demektir.
Değerli Müminler!
Yüce Allah hayatta çeşitli güzellikler var ettiği gibi, bunun yanında birtakım sıkıntı ve zorluklar da var etmiştir. İnsan güzellikler karşısında sevinir ve Rabbine şükreder. Sıkıntılı durumlar karşısında ise bir yandan sıkıntıyı ortadan kaldırma yolları ararken bir yandan da Rabbinden sabır, güç ve kolaylık ister. Çünkü sabır aydınlıktır. Sabır, çevreyi rahatsız edecek davranışlarda bulunmamak, Allah’a isyana varacak sözler söylememek, tedbiri aldıktan sonra takdiri Allah’a bırakmaktır. Zira sabır körü körüne her şeye boyun eğmek, olan biten karşısında tepkisiz kalmak değildir. İnsan başına gelen sıkıntının sebeplerini araştırıp bu sebepleri ortadan kaldırmak için mücadele etmeli, doğabilecek başka sıkıntıların önüne geçmek için var gücü ile çalışmalıdır. Güçlükler ve zorluklar karşısında yardım isteme durumunda kalan Müslümanlar, sabırlı davranmak ve dua etmek süretiyle Allah’tan yardım dilemelidir. Dayanmadan, göğüs germeden hemen başarılı olmayı beklememelidir.
Kıymetli Müslümanlar!
Namaz, nasıl bütün ibadetlerin başı ise, sabır da bütün ahlaki davranışlanın başıdır. Bu sebeple Allah’ın yardımı da ancak bu iki üstün halde istenmelidir. Çünkü kulluk ve sabırla Allah’tan yardım dilemek, başarının iki önemli şartıdır. Bu demektir ki, sabır, müminin hem dünya hem de ahiret saadetini temin etme yolunda, kedisinde tabii olarak bulunan bir aydınlıktır. Alimlerimiz beşeri duyguları akıl ve din sınırları içinde tutmayı sabır olarak tarif etmişlerdir. Ayet ve hadislerde sabır kelimesinin bir kaç manada kullanıldığı görülmektedir. Bunlar: İbadetlerin yerine getirilmesi ve yasakların terkedilmesine sabır. Bela ve musibetler karşısında sabır, halkın eza ve cefasına sabır, Allah’a davette (emr-i bi’l-ma’ruf ve nehyi ani’l-münker’de) sabırdır. İşte bunlardan her biri sabrın, mümin için gerçekten bir aydınlık, büyük bir güç kaynağı olduğunu göstermektedir.
Değerli Kardeşlerim!
Hutbemi bir ayet ve bir hadis-i şerif mealiyle bitiriyorum. Cenab-ı Allah; “Ey iman edenler! Sabır ve namaz kılarak (Allah’tan) yardım isteyin, muhakkak ki Allah, sabredenlerle beraberdir.” [1] buyurmaktadır.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) Efendimiz de şöyle buyurmaktadır: “Mü’minin durumu, gıbta ve hayranlığa değer. Çünkü mü’minin her hali kendisi için hayır sebebidir. Böyle bir özellik sadece mü’minde vardır: Kendisine bir iyilik ulaşıp sevinecek olsa, şükreder; bu onun için hayır olur. Başına bir bela, musibet gelecek olsa, sabreder; bu da onun için hayır olur. Bir nimete kavuşsa şükreder, bu da onun için hayır olur.” [2]
---------------------------------------------------------------------------------------------------------
[1] Bakara, 2/153.
[2] Müslim, Zühd, 64.
Satılmış Karaca.