Eskimez Pörsümez Hakiki İnsan Hakları
Hepimizin çevresinde hak arayanlar vardır ve günün en çok konuşulan hususlarından birisi de “kendimizin haklı olduğu” ve “haksızlık yapanlarla mücadele edilmesi” gerektiğidir.
Yine ekseriyetimiz “doğru insanı” arar dururuz da nedense aynanın karşısına geçip; “Ben ne kadar doğruyum” diye soramayız.
Vicdanımızı terazi yaparak bu soruya cevap verdiğimizde, ikinci kez aynaya bakmaya yüzümüz olmayabilir.
Şahsım da başta olmak üzere aynaya bakmadan önce; eskimez, pörsümez hakiki insan haklarından bazılarını hatırlayalım. Sonra yüreği yeten aynadaki yüzüyle hesaplaşabilir.
Değişmez ve taklit edilemez insan hakları beyannamesi olan Peygamberimiz (s.a.v.)’in “Veda Hutbesini” her Müslüman bilir ve bir kere de olsa okumuştur.
Bilmeyenler, okumayanlar varsa okuyabilirler. Bir kere olsun okumalılar. Ayrıca insanlık tarihinde bu adalet manifestosunu aşan bir beyanname de yoktur.
Peygamberimiz Veda Hutbesindeki ilk tembihine “Ey insanlar” diye başlar. Sonra “Ashabım”, “Müminler” ve tekrar “Ey İnsanlar” diye hitap eder. Önceliği tüm insanlıktır.
“Her insanın canının, malının namusunun mukaddes olduğunu ve bunlara her türlü tecavüzün haram olduğunu” beyan ederek:
-“Sakın benden sonraki eski dalaletlere (sapıklıklara) dönüp de birbirinizin boynunu vurmayın” diye ikaz eder. Şimdi bu ikazlardan bugüne bakalım.
Cinayetlerden soygunlara, siyasetten televizyonlara, sosyal medyaya ve klasik medyadan ticarete kadar hemen her sahada, nerede nasıl olduğumuzu gözden geçirelim.
Veda Hutbesine devam edelim:
-“Kimin yanında bir emanet varsa, (çok geniş bir sahadır) onu sahibine versin! Fâizin her çeşidi kaldırılmıştır; ayağımın altındadır. Lâkin borcunuzun aslını vermek gerektir.
-Ne zulmediniz ne de zulme uğrayınız! Allah’ın emriyle faizcilik artık yasaktır. Cahiliyeden kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın altındadır”.
Kadın haklarını savunur görünüp, kadınların sırtından para-şan-şöhret-imtiyaz kazanan hırsızların hoşuna gitmeyecek ikazlardan bir bölüm:
-“Kadınların haklarına riayet ediniz! Onlara şefkat ve sevgi ile muamele ediniz! Onlar hakkında Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim.
-Siz kadınları Allah’ın emaneti olarak aldınız; onların namus ve iffetlerini Allah adına söz vererek helal edindiniz!
-Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Kadınlar üzerindeki hakkınız; aile şereflerini hiç kimseye çiğnetmemenizdir.”.
-Her cani kendi suçundan bizzat mesuldür. Hiçbir caninin işlediği suçun cezasını evladı çekemez! Hiçbir evladın suçundan da babası mesul edilemez”!
-“Aşırı gitmekten (ifrattan) sakının! Evvelkilerin mahvolmalarının sebebi, dindeki ifratlarıydı”.
-“Bu nasihatlerimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin! Olabilir ki, bildirilen kimse, (sözlerimi) burada bulunup da işitenden daha iyi anlayarak muhafaza etmiş olur”.
Ezcümle:
Günümüzde maalesef çoğumuz iki dünyalı olduğumuzu unutup, bu dünyaya göre hayat ayarı yapıyoruz. Ayarlarımız da ele-güne karşı ahiret ambalajlı oluyor vesselam.
Hüseyin Öztürk.
