* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Cimrilik; - Emeğini Vermeyen, Hiçbir Şeyini Vermez  (Okunma sayısı 428 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
Cimrilik; - Emeğini Vermeyen, Hiçbir Şeyini Vermez
« : Nisan 17, 2018, 11:36:52 ÖS »
Cimrilik; - Emeğini Vermeyen, Hiçbir Şeyini Vermez

“Eğer Allah’ın rahmet hazinelerinin anahtarları sizin elinizde olsa idi; biter tükenir korkusu ile cimri davranırdınız” (İsrâ Suresi, 100. ayet-i kerime).

“Yaptığı iyiliğin lafını edip başa kakan ve cimri olan kimseler, cennete giremeyeceklerdir” (Tirmizî, Birr, 41).

1. Cimrilik; korkaklık, kıskançlık ve bencillikle birlikte düşünülmesi gereken kötü bir huydur. Zira zıddı olan cömertlik; gayret, cesaret ve îsâr ile alakalıdır.

2. Cimrilik deyince akla sadece malı infak etmemek geliyor. Emek vermemek de bir çeşit cimriliktir. Örneğin insan, emek, değer ve ilgi ile yetişir ve terbiye edilir. Bu durumda değer vermemek de bir çeşit cimriliktir.

3. Başkalarının hidayetini istememek ve bunun için çalışmamak da bir çeşit cimriliktir. Başkalarının iyiliğini istememek, iki türlüdür: Birincisi, başkalarının kötülüğünü istemek ve başkalarının kötülüğü için çalışmaktır. İkincisi ise başkalarının iyiliği için yapması gereken şeyleri ihmal etmektir.

4. Vakit ayırmamak cimrilik, vaktini planlamamak ise israftır.

5. Makamın gereğini yapmamak da bir çeşit cimriliktir. Makamın imkânlarını muhataplarla paylaşmamak, makamın gereği olan işlerden insanları istifade ettirirken katı davranmak ve buna benzer diğer tüm işler de cimriliğe dâhildir.

6. İlgide cimrilik yapan, malından da infak etmez. Mal konusunda cimri olan ise zaten canını vermesi gereken yerde geri duracaktır. Bu hususa bir başka örnek de sahip olduğu şeyleri müdafaa etmekten aciz olmaktır. Kendi haklarını savunamayan kimse, başkalarının haklarını savunamaz. Aynı şekilde böyle bir kimse, diğer manevi değerlerini ve mukaddesatını da müdafaa edemez.

7. Bencillik, sadece kendini düşünmek değildir. Asıl bencillik, kendisi için başkalarının hakkını ihlal veya ihmal etmektir. Yoksa her insan kendini düşünür ve kendini kurtarmaya çalışır. Fakat bunun da bir usulü ve sınırları vardır.

8. Cimriliğin bir diğer gerekçesi de yaptıklarımızın karşılığını alamadığımız vehmine kapılmaktır. Oysa her amelin karşılığını verir Mevla. Ayrıca her şey, karşılık için yapılmaz.

9. Peki, hep bizim mi cömert olmamız gerekiyor? Tabi ki evet. Zira biz kendimize bakarız. Başkalarının amelleri, bizim için bir takım ibretler içeriyor olabilir ama bizim ölçümüz ve amacımız bellidir.

10. Cömertlik; kendinde olan her şeyi, usulü de dikkate alarak, israfa kaçmadan harcamaktır. Aslında cömertlik; malın, makamın ve diğer her şeyin hakkını vermektir diyebiliriz.

11. İsraf; elinde olan şeyi, amaçsız, plansız ve ölçüsüz harcamaktır. Bu anlamda yapması gerekenin en iyisini yapmamak da israftır. Zira böyle bir tavır, imkânların israfıdır.

12. Korku ve endişe, tabi ki bazı durumlarda gereklidir. Allah korkusu, insan olmanın gereğidir.

Başkalarının hakkını çiğneme korkusu da bizi zulümden uzak tutar. Gururlanma korkusu, şımarmamıza engeldir. Mukaddesatı muhafaza endişesi de haklarımızı müdafaa imkânı tanır bize.

Tembellik korkusu da bizi çalışmaya sevk eder. Fakat üzerine düşeni yaptıktan sonra korkmak ve endişeye kapılmak, aşırılıktır ve vesvesedir. Korku ve endişenin, bizi tembelliğe ve teslim olmaya itmesi de yanlıştır. Elimizde olmayan şeylerden dolayı endişe etmek de vakit israfı ve vesveseden ibarettir.

Yakın gelecek için plan yapmak meşrudur fakat uzak gelecek için endişelenmek, beyhudedir. Zira uzak gelecekte ne olacağını bilemeyiz fakat yarın için bugün elimizden geleni yapmak meşru ve de gereklidir.

13. Peki, ne zamana kadar böyle tetikte olup kendimizi hesaba çekeceğiz? Gayet basit. Son nefesimize kadar tetikte olacağız. Yani son nefesten bir önceki nefesimizde bile tedbiri elden bırakmamak icap ediyor. Zaten hangi nefesin son olacağını da bilemediğimiz için görevlerimizi ihmal ederek beklemek doğru değildir. Allah Teâlâ bizi hesaba çekinceye kadar, biz kendimizi hesaba çekeceğiz.

Biz kendimizi hesaba çeker isek mahşerde hesaptan muaf oluruz. Zira hatalarımızı telafi imkânımız vardır bu durumda. Böylece hesabı ucuza kapatmış oluruz. Aksi halde Allah’ın hesabı çetindir. O hesap gününde telafi de yoktur.

Turgut Akyüz.