* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Bırak O Bizden Değildir  (Okunma sayısı 1556 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi fanidunya NET

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 7241
Bırak O Bizden Değildir
« : Temmuz 01, 2023, 08:16:30 ÖÖ »


Bırak O Bizden Değildir

Bizleri yoktan var eden HZ. Allah (cc)  Kur’anı keriminde  inananları kardeş olarak ilan etmektedir.

Din kardeşi ve iman kardeşi olarak.

İtikadı ve ameli mezhep büyükleri bazı meseleler hakkında değişik  görüşle ri olsa bile  hiçbir zaman  bir birlerini inkar etmemiş, ana yol olarak İslam dini  ve sünneti reslulllahı seçmişlerdir.

İslam ve din kardeşliğinden hiçbir zaman asla! Taviz vermemişlerdir.

Şu an dünya üzerinde ki, Müslümanlar ne yazık ki, İslamın ana kaidelerini ve İslam kardeşliğinin unutmuşlardır.

Herkes bağlı bulunduğu kendi mezhebini , hocasını ve ya şeyhini ön plana çıkartarak,  din kardeşliklerini bir kenara itivermişlerdi.

Günümüz de esefle müşahade edtiyoruz ki, bir kısım tasvvuf ve tarikat ehli insanlar  bağlı bulundukları şeyhleri veya cemaat liderlerini her şeyin üzeinde görmekte ve öyle inanmaktadırlar.

Oysa;

“Peygamberlere itaat  vacip olduğu halde , onları bile  ilahlaştırmamak  tevhidin gereğidir. Cenabı Hak kur’anı keriminde şöyle buyuruyor.

“Allah kendisine  kitap, hikmet  ve nübevvet  verdikten sonra, bir kimsenin (Bir peygamberin)İnsanlara: “

Allahı’ı bırakıp bana kul olun! Deme yetkisi yoktur.

Bunun yerine onlara diyeceği şudur:

“Okuyup öğrendiğiniz  kitaba uygun olarak  rabbani ( Rabbe halis)  Kullar olun.  (Ali imran  79)

Elbette ki, insan okuduğu hocasının sevebilir.

Bağlı oludğu şeyhinden feyiz almak  için ona kalbi muhabbet oduyar ve sevebilir.

Bu sevginin mutlak bir ölçüsü olması lazımdır.

“Alimler, din büyükleri ve salih  kimseler  sevgi , saygı, övgü  ve yardıma layiktirar.

Bu hususlarda hakları vardır.

Onlara bu  hak kı tanımayan büyük  kusur işlemiş olur.

Allah resülu  (sas):

“Küçükmlerimize şefkat, büyüklerimize saygı  ve hürmet duymayan  bir kimse  bizden değilidir.”Buyurmuştur. ( Tirmizi birr.)

Fakat bu saygı  ve hürmetin dozu  ve sınırı vardır. Onları aşmak İslamı bir tutum değil, İnsan perestlik ve dolayısı ile şirktir.

Dolayısı ile bu insanları abartıp  onları  Allah ve resülüne  ortak etmek  hatta bunların yerine geçirmek  aşırılğından sakınmak lazımdır.

Çünkü hiç kimse bu kadar büyük değildir. Ve hiç kimsenin Allah’a  ortak edilme hakkı yoktur.

İslam dini  sadece  Allah taarfından indirilen  hakikatlara  uymak  esası üzerine  kurulmuştur.

Peygamberlere itaat bile , onun  bu hakakatları  tebliği edip  bildirmesinden dolayıdır.

Bu yüzden ,  alimlere,  din büyüklerine  ve cemaat liderlerine  bu hakikatlara  uydukları ve onlara  hizmet ettikleri  sürece itaat edilir.

Hak ve hakikatın  mutlak kaynağı  kitap ve sünnettir.

Alimler ise  bunların  açıklayıcı  ve öğreticisi  oldukları takdirde  haklıdırlar.” (Dinde ölçülü olmak 169)

Cenabı Hak Kur’anı keriminde bir ayeti kerimede ise şöye buyuruyor:

“Onlara, “Allahın indirdiğine  uyun!) denildiği zaman , onar; ( hayır  biz  atalarımızı  üzerinde buludğumuz  yola uyarız ) derler.Ya ataları bir şey  anlayamamış,  doğruyu da bulamamışlarsa ( yine mi onlara uyurlar?)  (Bakar a 170)

DEĞERLİ KARDEŞLERİM:

Günümüzde müslümanların çektikleri sıkıntıların ana sebebi:Şeriattan ayrılıp  hiziplere , guruplara bölünmeleri ve  aralarında İslam kardeşliğinin tesis  edilememisidr.

Müslüman; müslümanın kardeşidir.

Hangi guruptan, hangi hizipten olursa olsun.

Müslümanlarn dost olacakları., düşman olacakları da bellidir.

Mevlamız Kur’anı keriminde şöyle buyuruyor.”  Allah’a ve ahiret gününe inanan  bir toplumun; Babaları,  oğulları,  kardeşleri yahut akrabaları  da  olsa  Allah’a  ve resulune  düşman olanlarla  dostluk ettiğnin göremezsin.

Allah bunların kalplerine  iman yerleştirmiş  ve onları  kendi tarafından  bir ruh ile desteklemiştir.

Onları altından  ırmaklar akan  cennetlere yerleştirecek  ve onlar  orada  ebedi  kalacaklardır.

Allah onlardan razı olmuş ,  onlarda  Allah’tan razı olmuşlardır.

Onlar; Allah’ın  taarftarlarıdır. İyi bilin ki, İflah onalr da  Allah’ın taarftarlarnıdır.” (Mücadele 22 )

“O bizdendir.” ,” O bizden değildir.” Diyerek Müslümanları  birbirlerine düşman, çeşitli gurup ve mezheplere ayırmak kesinlikel doğru değildir.. İslami ve şer’i değildir.

Bugün başta İran olmak üzere, Irak, Süriye  ve bir çok İslam ülkesinde İslam kardeşliği yerine  maalese mezhep kavgaları yürütülmektedir.

Bu sebeple birlerce yaşlı, erkek, kadın  ve çocukların kanları yok yere akmaktadır.

Bir çok İslam ülkesinde insanlar doğup büyürükleri topraklarından her türlü tehlikeyi göze alarak ayrılıyor, çokları yolda can veriyorlar .Niçin?...

Bunlar kimlerden kaçıyorlar?...

Sözde bazı İslam devlet başkanları, idarecileri kendi vatandaşları na  mezheb farklılığı sebebi ile her türlü zulmü reva görmektedirler.

Süriye hala bazı  insanlara nüfüs cüzdanı bile vermiyor. Vatandaşı kubul edilmiyor? Bu insanlar neden ve niçin bunca zülümlere maruz kalıyorlar?

Ne yazık sözde bazı is lam ülkesi lidterleri:

Batılı ülkelere şık gözükmek için ülkelerindeki fakır,  fukaranın hakkı olan milyarlarca dolarları darbecilere, Müslümanların ilk kıblesi olan kudusü  şerifi  Yahudilere peşkeş çekmek isteyenlere  aktarmaktadırlar.

Dünya üzerindeki Müslümanların kurtulabilmesi için kendi özlerine dönüp, birlik ve beraberlik içinde olmaları gerçek manada islam kardeşliğinin tesis etmeleri şarttır.

“O bizdendir, o bizden değildir, bizim gibi daüşünmüyor, bizim şeyhimize bağlı değil, bizim cemaattan değil  dir gibi ayırımcılıklardan  bütün dünya müslümanları vaz geçmelidir.

Gelelim bizim ülkemizde ki dağınıklığa;

Maalesef öyle kötü bir zaman geçir dik ki, “O bizdendir.”, “O bizden değildir.” Diyerek din kardeşlerimize selam vermez, verikleri selamları duymazdan gelerek almazdık.

Karşı taarftan başka bir guruba mensup bir müslümanın geldiğini gördüklerinde de, de selam vermemek için çok kere yol değiştirenler olurdu.

Guruplar birbirlerinin kahvelerine daha gitmezdi.

Hatta iş o kadar ileriye gitmişti ki, bir gurup kendilerine ait olmayan gurubun camisine , gitmez ,kendi imalarından başka imamların arkasında namaz bile kılmazlardı.

BÜTÜN MÜSLÜMANLAR SİZDENDİR.

“Bundan 10-15 sene öncesine kadar kendi aramızda konuşurken, “Bu adam bizdendir.”  Yahut “Bizden değildir .” şeklinde bir söz  sarf ettiğimiz  zaman, bahis edilen kişinin müslüman olduğunu  veya olmadığını kastederdik. Şimdi bakıyorum da bu hal değişmiş.

Hizip ,gurup,meslek,meşreb, taasubu ve asabiyeti  Kafalara öyle yerleşmişmi,”Bizden” kelimesinin manası  başkalaşmş.

Şimdi bir takım dar düşnceliler, Müslümanları da kendi hiziplerine  nisbetle “Bizden olanlar, olamaynlar” diye  ikiye ayırmış vazıyetteler.

Bazen öyle konuşmalara şahit oluyorum birkaç kişi aralaırında hararetli, hararetli  söyleşiyorlar: “ O iki hacının biri bizdendir.

Fakat  ötekisi  bizden değildir.

Herif  domuz gibi partilidir.

Bütün Müslümanlar bizdendir. İyisi de  kötüsü de…..

“Bizden değil “ diye  iki ye ayıranlar bu kötü ayırıcılıktan vaz geçmelidirler.

Esas olan gurup, hizip, meslek, meşreb, fırka ve mezheb değildir.

Esas, İslam olmaktır.

Kişi Müslüman sa mutlaka” bizdendir.” Hatalı,  gafil, zalimde olsa yine “bizdendir.”

Resulullah efendimiz (SAS) buyuruyorlar ki: “Zalim olsun, mazlum olsun,

din kardeşlerini ze  yardım ediniz.”

Ashab soruyorlar: “Mazluma yardımı anlardık.

Fakat zalime……..

Efendimiz şu cevabı veriyor. “Zulüm yapmasını önlemek süretiyle zalime yardım etmiş olursunuz.”

Cümleniz Mevla ya emanet olunuz.

Ali Sandıkçıoğlu.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap