Mutluluğun Fıtratı
Günümüzde insanı mutlu etmek oldukça zordur. Bir defa mutluluk içerik açısından farklılaşırken mutluluğa giden yolda da büyük değişimler olmuştur. İnsanı mutlu eden aslında fıtri olana yakınlıktır. İnsan fıtri olanı arzuladığı ve gerçekleştirdiği sürece mutlu olmayı başaracaktır. Fıtrattan uzaklaştıkça mutluluğunu kaybedecek ve arayış içerisine girecektir.
İşte insanın bugün bu şekilde savrulmasının en önemli sebebi kaybolan mutluluğunu aramak yerine başkalarını ikame ettirmesidir.
Çağımız insanı mükemmel olduğunda mutlu olabileceğini düşünür. O yüzden sürekli mükemmel olmak için çalışır.
Hâlbuki tam olmak insana mahsus bir özellik değildir. Hatta insanın eksik olduğu için değerli olduğunu düşünebiliriz. Aslında insanlar tam ve mükemmel oldukları için değil birbirlerini tamamladıkları için mutlu olmayı başarırlar. Mutluluk paylaşmaktır da diyebiliriz. Her insan yeteneklerini, kabiliyetlerini, bilgisini, becerisini ve maddiyatını başkalarıyla paylaştığında mutlu olur. Çünkü bu paylaşma eksiklerin giderilmesine, insanların birbirini tamamlamasına ve böylece içinde yaşanılan topluluğun huzur ve barışına katkı sunmuş olur. Toplumsal ahenk sağlandığı sürece her fertte bu ahengin sağladığı mutluluğa ulaşır. Bunun yanında paylaşmanın verdiği ruhi tatmini de ayrıca hatırlatmadan geçmemek gerekiyor.
Fakat günümüz dünyası mükemmel insan arayışında olmuştur ve bu yüzden insanların bir kısmına hayatın genel gidişatında yer ayırmamıştır. Görece mükemmele yakın olmadıkları için onlar ancak mükemmel insan için kendi hayatlarını vakfetmelidir. Kendilerini mükemmel olmaya şartlandırmış olanların mutluluğu da aslında hazdan başkası değildir. Fıtri olana değil de kurgulanmış olana yönelen insanın ulaşacağı duygu elbette hazdır. Mutluluk insanın iç dünyasının genişlemesini sağlarken haz tekrara düştükçe bir süre sonra daralmaya neden olacaktır. Bu yüzden her haz daha fazlasını doğuracağından karşımıza tatmin sorununun çıkması kaçınılmazdır. Durum böyle olunca insanların bir kısmı belki de çoğunluğu başka insanların hazzını gerçekleştirmeye çalışmaktan mutluluğunu yaşama fırsatını elde edemiyor.
İnsanlar eksiklerini kabul ederek birbirini tamamlama ve mutlu olma şansını bir tarafa bırakıyor. Bu imkânın aksine küçük bir azınlığın konforu için büyük çoğunluğun mutluluğu elinden alınıyor. Hâlbuki bu dünyada hepimizin mutlu olmasını sağlayacak imkânlar vardır. Tek sorun insanın fıtri olanı tercih etmek yerine kurgulanmış olana meyletmesidir. Bu yüzden birbirinin eksikliğini tamamlayarak ve hayatı paylaşarak mutlu olabilecek insanlar, daha fazla hazza ulaşabilmek için başkalarının eksikleri üzerine çıkar kuleleri inşa etmeyi tercih ediyor.
Fıtri olan her insanın öne çıkan farklı özellikleriyle yaratılmış olmasıdır. Öne çıkan bu özelliklerini paylaşanlar hem kendilerinin hem de toplumun diğer fertlerinin mutlu olmasını sağlar. Fakat bu özelliklerini imtiyaza dönüştürerek buradan menfaat elde etmeyi arzulayanlar diğer insanların mutsuzluğuna neden olurlar. Her ne kadar kendileri konfor ve refah içerisinde yaşasa da nihayetinde etrafındaki insanların mutsuzluğu kendilerine yansıyacağından kendi mutsuzluklarını da bu şekilde inşa etmiş olurlar.
Muhammet Esiroğlu.
