* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: ÖLÇÜLÜ OLMAK  (Okunma sayısı 741 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
ÖLÇÜLÜ OLMAK
« : Mayıs 24, 2017, 11:42:30 ÖS »
ÖLÇÜLÜ OLMAK

Mevlâ Teâlâ, her şeyi bir mizan ve ölçüye (kader) göre yarattığını ifade buyurmuştur ki buna sünnetullah da diyoruz. Kainatta olduğu gibi manevi âlemde de her şeyin bir kuralı ve ölçüsü vardır. Bu yüzden mesela bazı hata ve günahlarımızın karşılığını da manevi veya maddi sıkıntılar olarak görürüz. Mesela yalan ve hilenin sonunda toplumsal huzursuzluk ve güvensizlik oluşur. Aç gözlülüğün sonu rekabet ve zulümdür. Yine bencilliğin sonu kimsesizlik ve yalnızlıktır. Bu örnekler daha da uzatılabilir.
Bugünkü yazımızda; hayatın bazı alanlarında ölçülü davranmak gerektiğini ifade etmek istiyoruz.
 
1. Ölçülü olmanın gerekliliğine dair ilk delil; kâinatta her şeyin bir ahenk ve ölçüye göre yaratılmış olmasıdır. Yine namazın günde belli ve sınırlı vakitlerde olması da ölçülü ve planlı davranmaya örnektir.
 
2. Yeme-içme, uyku ve dinlenmede de ölçülü ve planlı olmak şarttır. Gereğinden az yemek ve az uyumak zararlı olduğu gibi gereğinden fazla yemek ve uyumak da zararlıdır. Ayrıca vaktinde yememek ve vakitsiz uyumak da fayda değil zarar getirir. Yine bu yüzden yediğimiz kadar enerji harcamak ve harcadığımız kadarını da yememiz gerekir. Aksi halde yine sağlımız bozulacaktır. Yeme içmede ölçülü olmanın gereği; belirli vakitlerde ve belirli oranlarda yemektir. Vakitsiz yemek ya da her zamankinden az ya da çok yemek de yine vücudumuzun çalışma sistemini olumsuz etkilemektedir. Uyku da böyledir. Uyuma ve uyanma saatleri belli olmalıdır. Zira Allah Teâlâ, geceyi dinlenme; gündüzü de çalışma için yarattığını ifade buyurmaktadır. Buna aykırı davranmak fıtratı bozmaktır ki bunun da maddi ve manevi bir bedeli olacaktır. İnsan; canı istediği zaman, canı istediği şeyi, canı istediği kadar yiyen varlık değildir. Gerektiği kadar, gerektiği zaman ve de gerektiği kadar yemek, insanca kalabilmektir.
 
3. Çalışmakta da ölçülü ve planlı olmak, yine bu noktada hatırlatılması gereken bir husustur. Canımız istediği zaman canımız istediği gibi çalışmak yerine gerektiği gibi ve gerektiği zaman çalışmak esastır.
 
4. Duygularımızda da ölçülü, kontrollü ve planlı olmak gerekir. Sevgi böyledir. Azı da fazlası da, vakitsiz olanı da meşru değildir. Meşru olan, gerektiği zaman gerektiği yerde gereği kadar sevmektir. Tüm diğer duygularımızda da durum böyledir.
 
5. İnsan ilişkilerinde de ölçülü olmak icap ediyor. İnsanlara hak ve kurallara göre muamele etmeliyiz. Yine kimseye gereğinden fazla değer vermek ya da gereken değeri göstermemek de ölçüsüzlüktür.
 
6. İbadetlerde ve ilmi faaliyetlerde de ölçülü ve düzenli olmak esastır. Bir gün çok ibadet edip sonra günlerce ibadet etmemek makbul değildir. Yine insanların faydası için çalışmak ta böyledir. Bugün kapasitemizin üstünde hizmet edip sonraki dönemlerde kapasitemizin çok altında hizmet etmek yerine; ömür boyu, istikrarla gayret göstermeliyiz. Bu yüzden mesela bir insan her şeyi bilemez. Sadece gücü yettiği kadar ve kendi üstüne düşeni bilmesi yeterlidir.
 
7. Ahlaki tutumlarımızda da ölçü ve plan esastır. Her ahlaki tutumun bir ifratı bir de tefriti vardır. Örneğin fazla cesaret, tedbirsizliktir ve de ifrattır. Korkaklık ise tefrittir. Ahlak, gerektiği zaman gerektiği kadar cesaretli olmak ve tedbiri de elden bırakmamaktır. Yine gurur, ahlaka uygun değildir. Ama aciz ve miskin görünmek de bir insana asla yakışmaz. Bu yüzden aslolan vakar ve izzeti nefistir.
 
Mümin; Allah’ın kendisine verdiği aklı kullanarak, Allah’ın koyduğu kuralları da dikkate alıp; keyfine veya çevresine göre değil; üstüne düşen sorumluluğa göre davranandır. Mümin, her işi sevdiği için değil; hesabını vereceği için yapandır. Mümin, kendini ya da insanları memnun etmek için değil; Allah’ın rızasını kazanmak için çalışandır.
 
Ki Müslüman olmak da zaten Allah’a teslim olmaktır. İslâm’ın bir anlamı da selamettir ki kurtuluş ta ancak Allah’a teslim olmakladır.
Teslim olmak ise; aldığı her nefesi hesap ederek ve hesabını vereceğini düşünerek vermektir.

Turgut Akyüz.