Belanın Gelmesine Sebep
Allahü teâlâ, sevdiklerinin günahlarını affetmek için, onlara dert, bela gönderiyor.
Sual: Belaların gelmesine sebep günahlar mıdır ve bunlardan kurtulmak için ne yapmalıdır?
Cevap: Dertlerin, belaların gelmesine sebep, günah işlemektir. Fakat, belalar, sıkıntılar, günahların affedilmesine sebep olur. Allahü teâlâ, sevdiklerinin günahlarını affetmek için, onlara dert, bela gönderiyor.
Tövbe, istiğfar edince de, günahlar affolur. Dert ve bela gelmesine lüzum kalmaz ve gelmiş dertler de gider. O hâlde, dert ve beladan kurtulmak için, çok istiğfar okumalıdır. Nisâ suresinin 78. âyetinde meâlen;
(Ey insan! Sana gelen her iyilik, Allahü teâlânın ihsanı olarak, nimeti olarak gelmektedir. Her dert ve bela da, kötülüklerine karşılık olarak gelmektedir. Hepsini yaratan, gönderen Allahü teâlâdır) buyuruldu.
Allahü teâlâ, dertleri, belaları, günahlara ceza olarak, azab olarak göndermiyor. Günahların affedilmeleri için, ihsan olarak gönderiyor.
Muhammed Ma'sûm hazretleri Mektûbat kitabında buyuruyor ki:
“Dertlerden kurtulmak ve murada kavuşmak için beşyüz kerre (Lâ havle velâ kuvvete illâ billah) ile evvelinde ve âhirinde yüzer defa salevât-ı şerife okuyup dua etmelidir.”
Mu'avvi-zeteyn yani iki Kul-e'ûzüyü çok okumak da faydalıdır. Tefsîr-i Mazherîdeki hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Birinize dert ve bela gelince, Yunus Peygamberin duasını okusun! Allahü teâlâ Onu muhakkak kurtarır.
Dua şudur: Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü minez-zâlimîn.) Tergîb-üs-salâtdaki hadis-i şerifte;
(Sabah, kalkınca, üç kerre "Bismillâhillezî lâ-yedurru ma' asmihî şey'ün fil-erdı velâ fissemâi ve hüves-semî'ul'alîm" okuyana akşama kadar, hiç dert, belâ gelmez) buyuruldu.
Dünya, zevk için, lezzet için yaratılmadı. Ahiret, bunun için yaratılmıştır. Dünya ile ahiret, birbirinin zıddı, tersidir. Birini sevindirmek, ötekinin gücenmesine sebep olur. Müminler dünyada, birkaç gün dert, bela çekmeselerdi, Cennetin lezzetlerinin kıymetini anlamazlardı ve ebedî nimetlerin kıymetini bilmezlerdi. Açlık çekmeyen, yemeğin lezzetini anlamaz. Acı çekmeyen de, rahatlığın kıymetini bilmez.
Ceza, suçun büyüklüğüne göre değişir. Günah küçük olur ve suçlu boynunu büküp yalvarırsa, bu suç, dünya dertleri ile affolunabilir. Fakat, günah büyük, ağır ve suçlu inatçı olursa, bunun cezası ahirette sonsuz olur.