* FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Kul hakkı nedir?  (Okunma sayısı 1312 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı melek

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2352
Kul hakkı nedir?
« : Ekim 07, 2014, 12:06:32 ÖÖ »
Kul hakkı nedir?

Kul hakkı, geniş bir kavram. Kulun bedenine ve malına yapılan tecavüzler maddî hukuk, kalp ve ruhuna verilen zararlar ise mânevî hukuk olarak değerlendirilmeli.

Kulun maddî hukukuna en büyük tecavüz, öldürme hâdisesi. İnsanın yaşama hakkına son verme, onun bu kâinatla olan bütün münasebetlerini bir anda kesip atma, kulu, Rabbine ibadetten alıkoyma, İlâhî eserleri tefekkürden, rahmanî nimetlere şükürden menetme cinayeti. Allah’ı tesbih eden yetmiş trilyona yakın hücrenin bütün bu tespihlerini bir kurşunla delip geçme, yahut bir bıçakla kesip atma ihaneti.

Fıkıh âlimlerimiz katlin üç yerde câiz olduğunu söylerler.

- İmandan sonra küfre girme
- evli olduğu halde zina etme
- haksız yere bir insanın kanına girme.

Bunlar dışında insanın hayatına son verilemiyor.
“Kim bir nefsi, kısas yahut yeryüzünde fesat çıkarma sebeplerinin biri olmaksızın öldürürse bütün insanları öldürmüş gibidir.”
(Mâide Sûresi, 32)


mealindeki âyet-i kerimenin tefsiri sadedinde Üstad Bediüzzaman Hazretleri, şu enteresan beyanda bulunur:
“Bir mâsumun hayatı, kanı, hatta umum beşer için de olsa heder olmaz. İkisi nazar-ı kudrette bir olduğu gibi, nazar-ı adalette de birdir.”
( Sünuhat)


Yâni, Allah’ın sonsuz kudretine nazaran bir insan yaratmakla bütün insanları yaratmak arasında fark olmadığı gibi, Onun sonsuz rahmet ve adaleti noktasında da bir insanın katli ile, bütün insanların katli arasında fark yoktur.

İnsanoğlu her nasılsa, başkalarının hakkını çiğnerken o insanların Allah’ın kulu olduklarını unutuyor. “Ben Allah’ın bir kuluna zulmedersem, Onun kahrına hedef olurum.” diye düşünemiyor. Bunun içindir ki, kendisine İlâhî ikazlar geliyor.

Bu rahmanî ikazlara tercüman olma sadedinde Allah Resulü de (asm.) ümmetini defalarca ve değişik şekillerde ikaz etmiştir.

Sadece üç misâl:
“Mazlumun bedduasından sakınınız. Çünkü onun duasıyla Allah arasında perde yoktur.”
(Buharî, Müslim)

“Ümmetimden müflis odur ki, kıyamet günü namaz ve zekâtla gelir. Ama, bu arada sövdüğü şu kimse, dövdüğü bir başka kimse dahi gelir. Bunun üzerine kendisinin hasenatından şuna verilir, buna verilir. Üzerinde haklar bitmeden kendi hasenatı tükenirse, o zaman onların hatalarından alınır kendisine yüklenir. Daha sonra cehenneme atılır.”
(Müslim)

“Kaçmayarak, yalnız Allah’tan sevap bekleyip sabrederek, düşmana karşı durduğun halde öldürülürsen, borçlarından başka bütün günahlarına kefaret olur. Bunu bana Cibril söyledi.”
(Müslim)


Bu son Hadis-i Şeriften çok önemli bir hakikat dersi alıyoruz: Şehitlik de kul hakkını kaldırmıyor.

Allah yolunda canını veren bir mümin bunun büyük mükâfatını görmekle birlikte, kullara olan borçlarından kurtulamıyor. Zira kul hakkının affını Cenâb-ı Hak kula bırakmış. Aynı şekilde, samimi tövbe eden bir müminin de geçmiş günahları affolunuyor, ama kul hakkı bu affa da girmiyor.
“Tövbekâr olanlar hakkında hukukullah dâvâsı takip edilmez. Ancak hukuk-u şahsiye dâvâsı kalır.”
( Hak Dini Kur’an Dili)


Meselâ, gıybet eden bir insan gıybet ettiği kimseden helâllik almadıkça bu günahın cezasından kendini kurtaramaz.

Kur’an-ı Hakîm’de, ilk bakışta kul hakkı gibi görünen ve kullar arasındaki adalet esaslarını tespit eden birçok âyetlerden sonra, “İşte bu Allah’ın hudududur, onu tecavüz etmeyin.” mealinde İlâhî ikazlar gelir. Demek ki, kul hakkını çiğnemek, Allah’ın hududuna tecavüz olarak kabul ediliyor. Artık böyle bir cinayeti işleyen insan kime iltica edecek, kimden yardım dileyecektir?

İnsan, Allah’ın kulu olduğundan onun hukukuna riayetsizlik de İlâhî azabı netice veriyor ve bu noktada hukuklar birleşiyor.

Kendi parmağımızı niçin kesemez, hayatımıza neden kastedemeyiz? Çünkü, ne beden bizim, ne de ruh. Haneyi harap etmeye de hakkımız yok, misafiri oradan çıkarmaya da. Yaparsak ne olur? Allah’ın mahlûkatında Onun rızası dışında tasarrufa kalkışmış oluruz. Bu ise hem hukukullah’a karşı bir isyan.


 


* BENZER KONULAR

Doğruluk İyiliğe ve Cennete Götürür Gönderen: webtasarim
[Bugün, 09:10:44 ÖS]


Nasibine Razı Olan Mutlu Olur Gönderen: webtasarim
[Bugün, 09:04:55 ÖS]


Saliha Kadının Ziyneti Şükür Gönderen: webtasarim
[Bugün, 09:01:46 ÖS]


Çocuğum Altını Islatıyor Gönderen: webtasarim
[Bugün, 08:34:21 ÖS]


İnsanı Felakete Götüren Adımlar Gönderen: webtasarim
[Bugün, 08:31:20 ÖS]


Çocuklarımızın Sabır Eğitimi Gönderen: webtasarim
[Bugün, 08:28:33 ÖS]


Hayatın Merkezi Camiler ve Bize Gerekenler Gönderen: anadolu
[Bugün, 11:06:41 ÖÖ]


İslamda Yetim Hakları ve Görevlerimiz Gönderen: anadolu
[Bugün, 10:52:15 ÖÖ]


Barış İçin Gönderen: anadolu
[Bugün, 10:34:12 ÖÖ]


İslâm’ın Adaleti Herkese Yeter Gönderen: anadolu
[Bugün, 10:25:10 ÖÖ]


İtaat Gönderen: anadolu
[Bugün, 10:16:10 ÖÖ]


Hayatın Anlamı Gönderen: anadolu
[Bugün, 10:09:14 ÖÖ]


Çocuğunuzla İşbirliği Yapabilmeniz İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 09:09:55 ÖÖ]


Cenazelerin Kırkıncı Günü Duası Var mı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 09:05:23 ÖÖ]


İman Nurunun Kıymetini Bilelim Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:59:27 ÖÖ]


Muallimin Rabbin Olsun Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:52:36 ÖÖ]


Öncekiler ve Sonrakiler Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:46:22 ÖÖ]


Söz Yayından Çıkan Bir Oka Benzer Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:36:26 ÖÖ]


Mehmet Elarabacı - Ümmete Çağrı - Nette İlk Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:18:37 ÖS]


İnsanların Hayırlısı Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 08:42:16 ÖÖ]