İslam Dininde Felsefe Var Mıdır
Yalnız akla uyup, yalnız ona güvenip, aklın ermediği şeylerde yanılan kimse, felsefecidir.
Sual: Felsefe ne demektir, İslam dini bir felsefe midir daha doğrusu, İslam dininde felsefe var mıdır?
Cevap: Felsefe, herhangi bir konu üzerinde insanların akıl ve mantık yolu ile incelemeler ve araştırmalarla elde ettikleri neticelere verilen isimdir. Kısaca;
“Her şeyin aslını arama ve ne için var olduğunun sebebini bulma” manasına gelir.
Felsefe, Yunanca Filozofiya, "hikmet sevgisi" demektir ve derin düşünme, arama, kıyaslama ve tetkik esaslarına dayanır.
Felsefe ile meşgul olanların, hem ruh, hem de fen bilgilerinde çok derin bilgi sahibi olması gerekir. Fakat, bir insan ne kadar ilmi olursa olsun, yanlış düşünebilir veya yaptığı araştırmalardan yanlış neticeler çıkarabilir. İşte bunun içindir ki, felsefe, hiçbir zaman kesin neticeler vermez. Ayrıca her felsefenin bir de zıddı vardır. Onun için, bu karşılığı zıt görüşü de incelemek, her iki düşünceyi karşılaştırmak lazım olur. Birçok felsefi düşüncelerin zamanla değişebileceği unutulmamalıdır.
O hâlde, felsefi düşünceler, hiçbir zaman kesinlik taşımaz.
Yalnız akla uyup, yalnız ona güvenip, aklın ermediği şeylerde yanılan kimse, felsefecidir.
Aklın erdiği şeylerde ona güvenen, aklın ermediği, yanıldığı yerlerde, Kur’ân-ı kerimin ışığı altında akla doğruyu gösteren yüksek insanlar da, İslam âlimleridir.
O hâlde, İslamiyette felsefe yoktur, "İslam felsefesi", "İslam filozofu" yoktur. Felsefenin üstünde olan İslam ilimleri ve felsefecilerin üstünde olan İslam âlimleri vardır. İslam âlimleri, zamanlarına kadar olan fen bilgilerini okuyup ve seksen ilmi iyi öğrendikten sonra, İslamiyetin gösterdiği yolda, kalblerini açarak, nefislerini temizliyerek, aklın erişemediği bilgilerde de, âyet ve hadislerle doğruyu bulmuşlar, hakikate varmışlardır. İslam âlimlerine filozof demek, bunları küçültmek olur. İslam âlimlerinin hiçbiri filozof değildir.
Zaten filozof, İslam âlimi olamaz. Ehl-i sünnet âlimlerinin felsefe ile hiç alakaları yoktur.
Çünkü onlar, felsefecilerden çok yüksektirler.
Ehl-i sünnet âlimlerine göre, İslam bilgilerinin ölçüsü, sadece insan aklı, insanın düşüncesi değil, muhkem olan yani manaları açık olan âyet-i kerimeler ve hadis-i şeriflerdir.