Kıyametin Kopması Mahşer Haktır
Muhammed aleyhisselamın kıyametten haber verdiği şeylerin hepsi doğrudur.
Sual: Peygamber efendimizin, kıyametten, mahşerden, kabir azabından verdiği haberlerin hepsi doğru mudur?
Cevap: Muhammed aleyhisselamın kıyametten haber verdiği şeylerin hepsi doğrudur. Kabir azabı, kabrin ölüyü sıkması, kabirde Münker ve Nekir denilen iki meleğin sual sorması, kıyamette her şeyin yok olacağı, göklerin yarılacağı, yıldızların yollarından çıkıp dağılacakları, yeryüzünün, dağların parçalanması ve herkesin mezardan çıkması, mahşer yerine toplanması, yani ruhların cesetlere gelmesi, kıyamet gününün zelzelesi, o günün dehşeti, korkusu ve kıyamette sual ve hesap ve dünyada yapılmış olan şeylere orada, ellerin, ayakların ve her azanın, organın şehadet etmesi ve iyilik ve kötülük defterlerinin uçarak sağ veya sol taraftan verilmesi ve iyiliklerin ve günahların, oraya mahsus bir terazide tartılması haktır, doğrudur. Orada sevabı ağır gelen, Cehennemden kurtulacak, az gelen, ziyan, zarar edecektir. Oradaki terazi, bilinmeyen bir terazi olup, ağır ve hafif gelmesi dünya terazisinin aksinedir. Yukarı çıkan kefe ağırdır, aşağı inen hafiftir. Orada yerçekimi kuvveti yoktur.
Sual: Kur’ân-ı kerimde bildirilen, anlatılan ilimler, bilgiler ana hatları ile ne ile ilgilidir?
Cevap: Bu konuda Mevdû'ât-ül-ulûmda deniyor ki:
“Kur’ân-ı kerimdeki bilgiler üç kısımdır: Birincisini hiçbir kuluna bildirmemiştir. Kendisini, isimlerini ve sıfatlarını kendinden başka kimse bilemez. İkinci kısım bilgileri, yalnız Muhammed aleyhisselama bildirmiştir. Bu yüce Peygamberden ve Onun vârisi olan râsih âlimlerden başka kimse bunları anlayamaz.
Müteşâbih âyetler böyledir. Üçüncü kısım bilgileri, Peygamberine bildirmiş ve ümmetine öğretmesini emir buyurmuştur. Bu ilimler de ikiye ayrılır:
Birinciler, geçmiş insanların hâllerini bildiren 'Kısas' ve dünyada, ahirette yaratmış olduğu ve yaratacağı şeyleri bildiren haberler 'Ahbâr'dır. Bunlar, ancak Resulullah efendimizin bildirmesi ile anlaşılır. Akıl ile, tecrübe ile anlaşılamaz. Üçüncü kısım bilgilerin ikincileri, akıl, tecrübe ve Arabi ilimler ile anlaşılabilir.
Kur’ân-ı kerimden ahkâm, hüküm çıkarmak ve fen bilgilerini anlamak böyledir.”
Kur’ân-ı kerimin manasını anlamak isteyen, din âlimlerinin kelam, fıkıh ve ahlak kitaplarını okumalıdır.