Müslümanların Hakları
Sual: Bir müslümanın diğer müslüman üzerindeki hakları nelerdir?
Müslüman, diğer müslüman kardeşini en az kendisi kadar düşünür. Kendisine yapılmasını uygun görmediği şeylerin başkalarına da yapılmamasını ister. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kendisi için sevdiğini, din kardeşi için sevmiyen kâmil mümin olamaz.) [Buharî]
Müslüman, başkalarına güzel ögüt verir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Siz, din kardeşinizin aynasısınız. Onda gördüğünüz lekeyi siliniz!) [Ebu Dâvud]
Müslüman, herkesin gönlünü hoş etmeye, üzüntüsünü gidermeye çalışır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Bir mümini sevindireni, Allahü teâlâ kıyamet günü sevindirir.) [İbni Mübarek]
(Bir kimsenin üzüntü ve sıkıntısını gidereni veya bir mazluma yardım edeni, Allahü teâlâ yetmiş üç defa mağfiret eder.) [Haraiti]
(Allah indinde en makbul amel, bir mümini sevindirmek, kederini gidermek, borcunu ödemek veya karnını doyurmaktır.) [Beyhekî]
(Müslümanların dertleri ile ilgilenmiyen, onlardan değildir.) [Hakim]
Müslüman, baştan sona faydalı kimse demektir. O hâlde, diğer müslümanlara elinden gelen yardımı yapmalıdır! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Şu iki şeyden daha kötüsü yoktur: Allaha şirk koşmak ve Onun kullarına zararlı olmak. Şu iki hasletten de daha üstünü yoktur: Allaha iman etmek ve Onun kullarına faydalı olmak.) [Deylemî]
(Kim bir mümini, bir münafığın zulmünden, eziyetinden korursa, Allahü teâlâ da kıyamette bir melek gönderip onu Cehennem ateşinden korur.) [Ebu Dâvud]
(Din kardeşinin işini bir müddet takip eden kimse, o işi görsün veya göremesin, iki aylık itikaftan daha çok sevab alır.) [Hakim]
Peygamber efendimiz, (Mazlum da, zâlim de olsa din kardeşinize yardım ediniz) buyurunca, (Ya Resulallah zâlime nasıl yardım ederiz?) dediler. Cevabında buyurdu ki: (Onun zulmüne mani olmak suretiyle yardım etmiş olursunuz.) [Buharî]
Bir kimse, müslümanlara her gün duâ ederse, makbul insan olur. Namaz kılan mümin tahiyyatta salih kullara duâ etmektedir. Onun için namaz kılmıyan kimse, müminleri bu duâdan mahrum bırakmaktadır.
Aksırınca (Elhamdülillah) demeli, bunu duyan müslüman da, (Yerhamükellah) yani (Allah sana rahmet etsin.) demelidir! Üçüncü biri varsa (Yehdina ve yehdikümullah) demelidir! Üçüncü bir kimse yoksa, aksıran cevap olarak aynı şeyi söylemelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Aksırınca "Elhamdülillah" diyen göz ağrısı görmez.) [Taberânî]
İnsanların haklı işlerinde vasıta olmak, onlara yardım etmek, imkan nisbetinde ihtiyaçlarını görmek gerekir.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(İnsanlardan bana gelip ihtiyaç talebinde bulunanlar oluyor. O anda yanımda bulunanlar, onlara yardım etmeli ki, ecir kazansınlar. Allahü teâlâ, sevdiği şeyi peygamberlerin eli ile verir.) [Müslim]
(İhtiyaçları için bana gelenlere, siz de yardımcı olun! Ben yapmayı murat ettiğim şeyleri, sizlerin vasıta olup, ecir kazanmanız için biraz geciktiririm.) [Nesâî]
(Dil ile yapılan yardımdan daha faziletli bir sadaka olamaz. Aracı olmak sayesinde kan davası önlenir, menfaat sağlanır ve zararın önüne geçilmiş olur.) [Haraiti]
Müslümanlara yapılacak iyiliklerin en büyüklerinden birisi de selam vermektir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allahü teâlâya yemin ederim ki, mümin olmadıkça Cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de mümin olamazsınız. Size bir amel bildireyim onunla birbirinizi seversiniz: Aranızda selamı yayınız!) [Müslim]
(Ya Enes, abdeste devam et ve güzel abdest al ki, ömrün uzasın. Karşılaştığın herkese selam ver ki, hasenatın çoğalsın! Evine girince, ev halkına selam ver ki, evin iyiliği ve bereketi artsın!) [Haraiti]
Selam vermek sünnet, almak farzdır. Selam almayan müslümana melekler çok hayret eder. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Selam verip müsafeha eden iki müslümanın arasına yüz rahmet iner. Bunun doksanı, önce selam verip elini uzatana, onu ise ötekine verilir.) [Bezzar]
Bir kimse selamsız, izinsiz girince, Resul-i ekrem efendimiz buyurdu ki:
(Geri dön, selam ver, sonra içeri gir.) [Ebu Dâvud]