NEDEN ACI ÇEKİNCE DİNE YÖNELİRİZ
Hayatınıza bir sıkıntı girdiğinde kutsal kitaplara yönelmeniz sürpriz değildir, geninde vardır insanın Allah’a aidiyet ve kitapları okumanın da tek yolunun zorluk yaşamak olduğunu gösteriyor Allah böylece. Yoksa evdeki rafta roman gibi duran ve yıllardır okunmayan kitaplardan bir farkı kalır mı o kutsal kitabın siz ah edip sığınacak kapı aramazsanız eğer?
O kitabı eline sıkıntı çekmeyen insan almaz, canı yanmayan almaz, düşmeyen almaz. Allah’ı bulmak için önce düşmeniz sonra düşünmeniz gerekir.
Hayatı şen şakrak ve zevk içinde geçen bir insanın Allah’ı tanıması mümkün değildir. İnsan bu yüzden “canlardan ve mallardan” sınanır ve kitabı okumaya yönlendirilir. Yoksa insanın ne kutsal kitabı ne de başka bir kitabı okumaya niyeti yoktur.
Canın cayır cayır yanarken, ciğerin sökülürken ve hayatın harabe olmuşken yok mu bir çıkış deyip Kur’an’ı eline alıp ahlak, din ve Allah nedir öğrenmişsen eğer, çektiğin tüm o acılara şükret, çünkü o acılar seni doğru yöne doğru çeviren kavşaklardır ve Allah’ın elleri gibidir. Bil ki canın alınmadan önce sana pek çok insana sunulsa da kibirlenip kabul etmedikleri, onlara verilemeyen bir şans veriliyor o an.
Ölüm zaten sonunda sana gelecek ve öyle ya da böyle zaman bitecek ve gideceksin. Ama Allah nedir, din ve ahlak nedir öğrenip, günahlarından temizlenip, sakınıp, günahtan korunarak canını teslim etmek, bil ki çok kıymetli bir hediyedir. Milyon yıl zevk içinde yaşasan da alamayacağın ahlak dersini Allah sana Kur’an’ı okuta okuta verir ve bak işte gerçek budur diye gösterir, bak acı var, hastalık var, zorluklar var ve sonunda ölüm var der.
Tabiri caizse; “Temizlen bir an önce, sıyrıl yakandaki bu rezilliklerden, gidiyorsun işte, adım adım ölüyorsun, görmüyor musun? Ölmeden önce uyan artık. Bu gidiş nereye!” deniyor bu acıyla karılmış tokatlar yüzüne inerken. Bence herkese hayatta bu tokatlar birkaç kez vuruluyor, nasibi olan görüyor ve kendini kurtarıyor, nasibi olmayanın ise gözlerine perde iniyor, ondan vazgeçiliyor artık ve sonu ziyan oluyor.
İşte hayat, işte kitabın amacı, işte acıların ve ızdırabın amacı, işte Allah’ın amacı. Dünya bir acı çekme yeridir, ardı arkası kesilmez sonsuz zevkler deneyimleme yeri değil. Onun da zamanı gelecek; ama yeri burası değil, Cennet’dir.