İstemenin Sırlarını Öğreten Efendimizin (s.a.v)
İsteme duygusunu veren Yüce Allah’a kâinattaki zerreler adedince hamd ve sena olsun! İstemenin adabını bize öğreten Fahr-i Kâinat Efendimize binlerce kez salât ve selâm olsun!
Duyguların ve taleplerin ses olup Hakk katına ulaşmasıdır dua. Dua etmek insanın acizliğini kabul edip yöneldiği kapının büyüklüğünün farkına varmasıdır. O kapıdır ki korku ve ümit bir arada bulunur. Büküktür boyun bu kapıya yönelişte. Tüm kibrini ve “ben”ini bir kenara bırakan insan, tevazusunu sırtına alır ve kapıya varır. Hakk kapısına varan insan, ruhunu açar ve içini döker.
Bizi bizden daha iyi bilen Hakk’ın dergâhına vardığımız vakit, ihlâs ile kalbimiz titremeli, gözlerimiz yaşarmalı ve ruhumuz semavîleşmelidir. Halimizi arz etmeden ve taleplerimizi arz etmeden önce, sahip olduğumuz nimetler için şükretmek edeptendir. Bu sebeptendir ki duaya hamd ile başlamak gerekir. Şüphesiz ki hamd ile başlamanın yanı sıra duanın makbul olması için Hakk Teâlâ’nın sevgilisi Habibullah’a (sas) salât ve selâmda da bulunulmalıdır; zira salâvat Hakk kapısını çalmakta bir nevî kartvizittir. Dua Hakk’ın kapısından içeri akmamız için yapılıyor ise salâvat bu kapının tokmağıdır ki tokmağı çalmadan kapının ardına sesimizi duyurmamız zordur.
Hakk’ı en iyi bilen, Hakk’a en yakın, Hakk’ın rahmetini yeryüzüne aksettiren, özü nur, sözü nur olan Efendimiz derin duaları ile dua adabı hususunda ümmetini bir kandil misali aydınlatmıştır. O’na ait sözler tüm beşerî sözlerden üstündür. O’nun duaları da beşerin yaptığı dualardan üstündür.
Dünyaya gönderiliş gayesi hakikatin neşri olan Efendimiz (sas), vazifesini eda ederken Rabbine sığınmış, ne dilerse O’ndan dilemiş, lütfüne de kahrına da hoş nazar etmiştir. O, Fetih ismi ile kalpleri evirip çeviren Yüce Yaratıcı’dan Hâdi ismi ile hidayet dilemiş ve Gafûr ismi ile ümmetini affetmesini istemiştir. “Ya Rabbi, bilselerdi yapmazlardı.” diye dua dua yakarmış ümmeti için nurlu gözlerinden yaşlar akıtmıştır.
Her hareketi ile örnek olmak için gönderilen Efendimiz (sas), talim ettiği dualar ile ashâbına istemeyi en güzel şekilde öğretmiştir. O’nun (sas) dualarında her şey öyle derunîdir ki bir kelime dahi yerinden oynatılamaz. En ufak bir değişiklikte ahengin bozulacağına dair endişe duyulmalıdır. Efendimizin (sas) duaları, ihtiva ettiği mana bakımından hacimlidir. Dolaysı ile duamızda esas olan O’nun dualarını esas almak ve Cenâb-ı Hakk’ın kapısını O’nun eli ile çalmaktır.
O’nun duası, nuranîliği ile beşerin dualarından farklıdır. Ashâb-ı Kiram, evliyalar, âlim zatlar dua eder iken Efendimizin (sas) duaları ile dualarına can katmaya çalışmışlardır. O’nun (sas) duaları, sözleri gibi fetanetine delildir.
Efendimiz (sas), duayı ibadetin özü olarak beyan etmiştir. Dua eder iken öncelikle en önemli şeyleri ve istediğimiz şeylerin en iyilerini istememizi tavsiye etmiş; “Cenneti istediğin zaman Firdevsi iste!” buyurmuştur.
Fahr-i Kâinat Efendimiz, duaların makbul olacağı vakitler hususunda ashâbını bilgilendirerek bazı şerefli vakitlerin değerlendirilmesini istemiştir. Örneğin sene içerisinde ramazan ayı, bayramlar, kandil günleri duaların makbul olduğunu belirtmiştir. Bu zaman dilimleri ki Allah’a en yakın zirvelerdir.
“Kulun Rabbine en yakın olduğu an, secde anıdır. Orada çok dua ediniz.” buyuran Efendimiz, dualarımızın makbul olması için tüm yolları göstermiştir. Bunun yanında dua konusunda sabırlı olmamız gerektiğine işaret eder: “Herhangi birinizin duası, acele etmemek şartıyla kabul olunur.” Sahabe sorar: “Ey Allah’ın Resûlü, duada acele etmek nasıl olur?” Efendimiz cevap verir: “Aceleci kimse, ‘Rabbime dua ettim de kabul olunmadı.’ der ve dua etmekten vazgeçer.” (Buharî, Müslim)
Yatarken, kalkarken, mescide girerken, sıkıntı halindeyken; kısacası her durumda dua eden Efendimiz (sas) bu duaları ümmetlerine öğretmiş ve her hallerinde Allah’ı anmalarını tavsiye etmiştir. Kâinatın Nuru Efendimizin (sas) her hareketini örnek almak ile yükümlü olan biz aciz insanlar da O’nun duaları ile kırık dökük ibadetlerimizi nurlandırma gayretinde olmalıyız. O dualardan bir demet sunarak nurlanmak duası ile…
- Efendimiz (sas), geniş kapsamlı duaları severdi: “Allah’ım Senden Benim bildiğim veya bilmediğim, şu an veya ileride gelecek olan bütün hayırları istiyorum. Allah’ım bildiğim, bilmediğim şimdiki ve ileride gelecek bütün kötülüklerden Sana sığınıyorum.” (el-Hindî, Kenzu’l-Ummâl 2/773)
- Efendimiz (sas), borçlu olanlara şu şekilde dua etmelerini tavsiye ederdi: “Allah’ım beni helâl ve mübahlarla iktifa ettir; harama girmeyi aklımın ucuna dahi getirme. Lütfün ile bana zenginlik ver, Senden başkasına muhtaç etme.” (Tirmizî, Sünen 5/560)
- Efendimiz (sas), evden çıkarken şöyle dua ederdi: “Bismillah, Allah’a tevekkül ettim. Allah’ım ayağımızın kaymasından veya doğru yoldan sapmaktan, zulmetmekten veya zulme uğramaktan, kaba ve cahilce davranmaktan veya bize karşı kaba/cahilce davranılmasından Sana sığınıyorum.” (Tirmizî, Sünen 5/490)
- Efendimiz (sas), torunları Hasan ve Hüseyin’e şöyle dua ederdi: “Allah’ım ben onları seviyorum, Sen de sev. Onları kim severse Beni de sevmiş olur.” (Buharî, Sahih 3/1369)
- Efendimiz (sas), yatağa girdiğinde şöyle dua ederdi: “Bizi yediren içiren, her türlü tehlikeden koruyan barındıran Allah’a hamdolsun. Niceleri vardır ki ne himaye edeni vardır ne barındıranı.” (Müslim, Sahih 4/2085)
-Efendimiz (sas), yeni bir elbise giydiğinde şöyle dua ederdi: “Allah’ım Sana hamdolsun. Sensin bunu bana giydiren. Onu hayırlı işlerde kullanmayı ve onun yapılış gayesinin hayırlı olmasını Senden diliyorum. Onunla gelebilecek kötülüklerden ve yapılış maksadındaki kötülüklerden de, Senin engin rahmetine sığınıyorum.” (İbn Hibbân, Sahih 12/239)
- Efendimiz (sas), ümmetine şöyle dua ederdi: “Allah’ım ümmetimi isterim. Allah’ım ümmetimi isterim, Allah’ım ümmetimi isterim.”
- Efendimiz (sas), sabah ve akşam şöyle dua ederdi: “Allah’ım Senden dünyada ve ahrette afiyet istiyorum. Allah’ım! Senden, dinim, dünyam, ailem ve malım hakkında af ve afiyet diliyorum. Allah’ım! Açıklarımı ört, korkularımı gider ve Beni güvene erdir. Önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan ve üstümden gelecek tehlikelere karşı Beni muhafaza eyle. Altımdan gelecek kötülüklerden de Sana sığınırım.” (Taberânî, Mu’cemu’l-Kebîr,12/343)
- Efendimiz (sas), kötülüklerden korunmak için şöyle dua ederdi: “Allah’ım her türlü kötü ahlak ve alışkanlıktan, kötü geçen geceden, kötü geçen saatten, kötülük telkin eden arkadaştan ve mahalledeki kötü komşudan Sana sığınırım.” (Taberânî, Mu’cemu’l-Kebîr,17/294)
- Efendimiz (sas), uykuda korkan sahabîye şöyle dua etmesini tavsiye buyurmuştur: “Bismillah. Gazabından, cezalandırmasından, kullarının kötülük yapmasından, şeytanların vesveselerinden ve manevî dünyamı kirletip huzurumu bozmalarından, Allah’ın himayesine sığınırım.” (Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, 10/176)
Merve Sultan KARADAVUT