DU'ANIN KABUL EDİLECEĞİ VAKİTLER
Secdede, gece yanlan, seher vakitleri nde yapılan du'âlar çok mak*buldür. Bu hususta Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
"Kulun, Rabbine en yakın olduğu zaman, secde ettiği zamandır. Öyleyse çok du 'â ediniz! "[15]
"Rabbimiz, her gece, gecenin üçte biri kalınca en yakın göğe iner ve der ki: 'Yok mu bana du'â eden, du'âsını kabul edeyim; yok mu benden bağışlama dileyen, onu bağışlayayım.!"[16]
"Kulun Rabbine en yakın olduğu zaman gece yarısıdır. Eğer o saatte Yada 'ı zikredenl erden olabilirs en ol!"[17]
Hz.Peygam ber, hangi du'ânın dahaçokkabul edileceği sorusuna: "Ge*ce yarısından sonra ve farz namazların arkasında yapılan du'â" yanıtını vermiştir[18].
"Kalbler, tıpkı kablar gibidir. Kimi kiminden büyüktür. Ey insanlar, Yada 'tan bir şey istediğiniz zaman kabul edileceğine inanarak isteyiniz . Zira Yada , gönülden gelmeyen, gaflet içindeki bir kalbin dışından çıkan du'âyı kabul etmez."[19]
"Üç du 'â var ki bunların kabul edileceğinde şüphe yoktur: Mazlumun du'âsı, misafirin du'âsı, babanın evlâdına du'âsı."[20]
Du'ânın Yararları:
Bu ve benzeri hadislerd en du'ânın yararlan şöyle sıralanabilir:
1) Du'â, Allah 'tan hidâyet ve başarı talebidir; insanı başarıya ulaştırır.
2) Du'â, rızkın genişlemesine, sağlığın artmasına, ömrün bereket*lenmesine vesîle olur,
3) Du'â, hazinesi sonsuz, kerem ve ihsanı bol olan Yada 'tan istemek*tir. O'nun olmasını istediği herşey olur. Bir isteği yerine getirmek, bir muradı vermekle hazinesi eksilmez.
4) Du'â edeni Yada 'ın rahmeti kuşatır, Yada 'ın ihsanı ve yardımı ona yönelir,
5) Du'â eden, Yada 'a itaat etmiş olur. Du'âyı terk etmek, Yada 'a karşı kibirlenm ektir, günâhtır,
6) Genişlik ve sağlık zamanlarında du'â etmek, darlık ve hastalık zamanlarında yararlı olur,
7) Allah , kulunun çok ve ısrar ile du'â etmesini sever,
Allah Du'â hayrı çeker, zararı savar,
9) Du'â eden, du'âsının yararını ya hayatında, ya da öldükten sonra muhakkak görür.
10) Her du'â, Allah katında muhafaza edilir, karşılığı ya dünyâda, ya da âhirette verilir.
11) Du'â, kendisine açılan elleri boş döndürmekten utanacak kadar kerem sahibi olan Allah 'tan murâd istemekti r.
12) Du'â, insanı belâdan korur, inmiş ve inecek musibetle re karşı bir kalkandır. Belâların etkisini azaltır, Allah 'ın kaderini hafifleti r.
13) Kaza ile du'â arasında bir çarpışma olur, du'â, kazanın acı etkilerin i önler, gücünü azaltır.
14) Du'â, sonsuz kudret sahibi Yada 'a karşı son derece küçülme, saygı ve boyun eğmedir. Bu küçülme ve saygı, kerem ve rahmeti sonsuz olan Allah'ın rahmetini çeker. Bunun için du'â, ibâdetin beyni kabul edil*miştir.
15) Du'â, düşmanların düzenlerini bozar, üzüntü ve sıkıntıları savar. Ruhu tasalarda n arıtır, temizler. [21]
Du'ânın Âdabı:
1) Du'â etmek için Ramazan, arefe, bayram, cuma ve özellikle seher vakitleri ni seçmelidir. Kamet alındığı, ezan okunduğu zaman, secde aralarında, namazların ardında, cihâd ve savaş için saflar oluşturulduğu sıralarda yapılan du'âlar son derece makbuldür.
2) Kıbleye yönelerek du'â etmek, du'â ederken gömleğinin koltuk altındaki beyazı görünecek biçimde elleri kaldırmak, fakat gözleri göğe dikmemek,
3) Sesi fazla yükseltmeden, açıkla gizli arasında bir sesle du'â etmek,
4) Du'â ederken cümlelere vezin ve kafiye aramamak, seci' yapmaya çalışmamak, yapmacığa asla kaçmamak. Çünkü du'â yalvarmadır, onda yapmacığın yeri yoktur.
5) Huzur ve huşu' ile, umarak ve korkarak du'â etmek,
6) Kabul edileceğine inanarak içtenlikle du'â etmek,
7) Israr ile du'â etmek ve du'âyı üçer kere tekrarlam ak.
8 ) Önce Allah'ın adını anıp Yada 'a hamdettik ten sonra du'âya başlamak. Hz. Peygamber (s.a.v.): "Subhâne Rabbiye'l-aliyyi'l-a'lâ'l-vahhâb" diyerek du'âya başlardı.
9) Hakkını çiğnemiş, kötülük etmiş olduğu kimselerd en helâllik almak, herkesin hakkını vermek, günâhlara tevbe etmek, ibâdet ve tâate yönelmek suretiyle kalbi temizlemeğe çalışmak,
10) Müslümanlardan öc alma, onlara zarar verme gibi günâh olan şeyleri istememek,
11) Yada 'a du'â etmekten bıkmamak, umutsuzluğa düşmemek ve du'âsının bir gün mutlaka kabul edileceğine inanmak,
12) Eşine, malına beddu'â etmekten sakınmak. Çünkü bunların aley*hine yaptığı du'â, sonunda yine o du'âyı yapanın kendisine acı çekti*rir. "İnsan hayra du'â ettiği gibi şerre de du'â etmektedi r"[22] âyetinde bu tür du'âlar yapan insan kınanmaktadır. [23]
----------------------------------------------------------------
[1] Prof. Dr. Süleyman Ateş Kur'an Ansiklope disi Kuba Yayınları: 5/308-316.
[2]Ebû Dâvûd,Zekât: 28;Tirmizî,Zühd: 18
[3]Mü'min: 60/60
[4]Tirmizî, Tefsîr, sûre: 2/16, 40; İbn Mâce, Du'â: 1; İbn Hanbel, Müsned: 4/267, 271, 276
[5]Tirmizî, Da'avât: 1
[6] Yûsuf: 53/86-87
[7] Tirmizî, Da'avât: 9
[8] Tirmizî, Da'avât: 1; İbn Mâce, Du'â: 1
[9] EbûDâvûd,Vitr: 23: Tirmizî, Da'avât: 104; İbn Mâce, Du'â: 13
[10] Ebû Dâvûd, Zekât: 28; Tirmizî, Zühd: 18
[11] S alih amel işlemek, sadaka vermek, akrabayı ziyaret etmek ömrü bereketle ndirir, sağlık ve mutluluk getirir.
[12] Bunun anlamı şudur: Yada 'a du'â ve niyaz, O'nun merhameti ni çeker. Bu suretle Yad'ın kazası hafifleti lmiş olur. Belâ ve musibetle r azalır, acılar diner. Örneğin, Yada bir yere bir fırtına âfeti takdir etmiş olsa, kul musibetin savılması için du'â etse, du'â, Yada 'ın takdirini n aslını değiştirmez. Âfet, Yada 'ın takdir ettiği üzere gelir, ama Yada 'ın acımasıyla âfetin etkileri değişir. Rahmet, fırtınanın şiddetini azaltır. Kaderde bir âfet olan bu fırtına, du'â bereketiy le serin bir rüzgâr oluverir. Yahut takdir edilen ağır bir hastalık, yapılan du'â yüzünden hafif geçer, iyiliğe döner. Yani,
Yada 'ın kazası tümden kalkmaz, şekli ve etkisi değişir.
[13] Yani günâh, rızkı daraltır, bereketi kaldırır. "Şükrederseniz, (nimetimi) artırırım."(İbra*him: 72/7) âyeti de bunu bildirmek tedir. Hadîs için bkz. İbn Mâce, Mukaddime: 10,
Fiten: 22; Tirmizî, Kader: 6
[14] Müslim, Birr: 15
Prof. Dr. Süleyman Ateş Kur'an Ansiklope disi Kuba Yayınları: 5/316-318.
[15] Müslim, Salât: 215: Nesâl.Tatbik: 78
[16] Buhârî.Teheccüd: 14: Müslim, Mtisâfirîn: 24
[17] Tirmizî, îmân: 8: İbn Mâce, İkame: 148
[18] et-terğîb: 2/489
[19] İbn Hanbel, Müsned: 2/177
[20] Tirmizî, Birr: 7, Da'avât: 48; İbn Mâce, Du'â:11
Prof. Dr. Süleyman Ateş Kur'an Ansiklope disi Kuba Yayınları: 5/318-319.
[21] Prof. Dr. Süleyman Ateş Kur'an Ansiklope disi Kuba Yayınları: 5/319-320.
[22] İsrâ: 50/11