DUA İBADETİN ÖZÜDÜR
Kelime olarak çağırmak, istemek, dilemek anlamlarına gelen dua, insanın bütün benliği ile Yüce Allah'a yönelerek ondan istek ve dilekte bulunması demektir. Dua, kulun Allah (c.c.) ile konuşması, hüznünü sevincini ve çaresizliğini aracısız bir şekilde her şeye gücü yeten sonsuz kudret sahibi ile paylaşmasıdır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) duanın, Cenab-ı Hak katında kulun acizliğini ifade etmesi ve sadece ondan istemesi yönüyle ibadet, hatta ibadetin özü ve iliği olduğunu beyan etmiştir. İbadetlerinde amacı kulun yüce yaratan ile irtibatını kuvvetlendirmektir. Bu anlamda dua, kulun rabbi ile irtibatını sağlayan bir ibadettir.
Kur'an-ı Kerim'de Cenab-ı Hak; "(Ey Muhammed!) De ki: Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin..."(Furkan, 77) buyurarak kulluğun dua ile değer kazanabileceğini ifade etmiştir.
Efendimiz (s.a.v.)'de "Allah katında duadan daha üstün, kıymetli bir şey yoktur." (Tirmizi) buyurmuştur.
Dua edenin duasına icabet edeceği müjdesini veren Yüce Allah (c.c.) kibirlerinden dolayı dua etmeyenleri ise (Mü'min,60) ikaz etmiştir.