* FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Dua Etmek Sağlığımızı Korur mu  (Okunma sayısı 127 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı anadolu

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 900
    • www.fanidunya.net
Dua Etmek Sağlığımızı Korur mu
« : Ocak 31, 2025, 09:04:45 ÖS »


Dua Etmek Sağlığımızı Korur mu

İki hücrenin birlikteliği ile hayat yolculuğuna başlayan insanoğlunun yaratılış evrelerinde akıl almaz mucizevî olaylar vardır. Bu iki hücrenin tesadüf olmayan karşılaşması ve çoğalmaya başlaması enteresan açılımları da beraberinde taşımaktadır.

İki hücreden akıl almaz bir hızla çoğalan bir kısım hücreler kemik yapımızı çatmaya başlarken başka bir gurup hücre ise kas sinir ve damar ağının bu sistemle entegrasyon oluşturmasında gecikmiyor. Anne karnında iki ay dolmadan bu süre tamamlanarak insan yaratığının minyatürü meydana gelmiş oluyor.

Ruh-beden-zihin üçlüsü ile daha dünyaya gelmeden anne rahminde bazı hastalıklarla da tanışabiliyoruz. İnsan bedenini meydana getiren organların hastalanması ve bunların tedavileri ile ilgili uğraşan biz hekimlerin karşılaştığı çeşitli zorluklar da yok değil. Bazen basit bazen ise daha karmaşık ve zor olan birçok hastalıkla uğraşırken almış olduğumuz tıbbi bilgiler çoğu zaman yetersiz kalabilmekte…

Çağımızın hızlı gelişen ve ayak uydurmakta zorlandığımız teknolojisi bize birçok olumlu imkânlar sunarken farkında olmadan da özellikle sağlığımızdan bir şeylerimizi götürmektedir. Öyle ki günümüz yoğun ve yorgun insanı bir düğmeye basarak her şeye hükmedebiliyorken sağlığını zindeliğini kazanmak için yaptığı maddi ve manevi uğraşılara rağmen arzu ettiği yaşam kalitesini bir türlü yakalayamaz hale gelmiştir.

Sağlık sektörü tüm dünyada önemsenen ve uğurunda milyarlarca paranın harcandığı bir alan olmasına rağmen hedeflenen iyilik halini yakalamada hala yaya olmaktan öteye geçememiştir.

Biz hekimler bu açmaz karşısında kendimize yeniden dönüş yapıp nerede neyi eksik bırakıyoruz sorusunun muhatabı olmak durumundayız. Gerçekten nerede eksiklik yapıyoruz? Niçin bizden talep edilen şifaya vesile olamıyoruz. Bizden beklenen performansı yakalamak için neleri yapmamız gerekir? Bu soruları daha çoğaltabiliriz. Ancak amaç belli:

Dünyamızı ciddi olarak tehdit eden silah sektörüne ayrılan para, ilaç ve sağlık sektörüne ayrılsa sonuç değişir mi? Bunca yıllık tecrübeme dayanarak değişir diyemiyorum. Çünkü sağlık ve ilaç sektörünün tröstlerinin cirit attığı ülkemizin batısındaki devletlerde sağlık ile ilgili sıkıntılar bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin sıkıntılarından pek gerilerde değil.

Bunu nerden anlıyoruz. Yapılan bilimsel çalışmalar bize şu sonucu veriyor. İnsan et ve kemik ötesinde bazı özelliklerle yaratılmıştır. Biz aynı hastalığın farklı insanlar üzerinde tezahürünü ve tedaviye cevabını farklı bulmaya alışkın hekimleriz. Aynı ilaç bir hastada tedaviye yardım ederken başka bir hastada sonuç vermemekte hatta ölümlere sebep bile olabilmekte… Bu örnekleri artırmak mümkün...

Bizleri yoktan var eden yüce rabbimiz yaratma gücü gibi şifa gücüne sahip olduğunu bizlere aktarıyor. Ölümden başka tüm dertlerin devasını yarattığını da müjdeliyor. Bu gerçeğe göre şifayı ararken biraz da bu alandan bir bakış açısı ile istifade etmeliyiz diye düşünüyorum. Modern batı tıbbıda zaten zorunlu olarak bu yöne doğru kaymak durumu ile yüz yüze.

Bilim araştırmayı sorgulamayı aklı kullanmayı ve karamsar olmamayı bize düstur olarak öğrettiğine göre çare ve çözüm için manevi dinamiklerimizi harekete geçirmemizin faydalarından da istifade etmemiz gerekiyor.

Şunu çok iyi biliyoruz. Her türlü hastalığın tedavisinde hekim hasta diyalogu önemli. Hastanın doktora ve tedaviye inanması da önemli…

Doktorun hastanın iyileşebileceği ile ilgili yapacağı olumlu telkinlerde önemli. Bu üç şey tedavi olma ve şifa bulmada gerçekten önemli…

Günümüzde milyarlarca dolarlık yatırımlarla keşfedilip üretilen ilaçlardan ve alternatif tedavilerden daha önemli. Bu üç şey…

Bu üç şey aynı zamanda kendi içlerimizde bulunan şifa gücünü keşfedip kullanmamızın da anahtarı. Halk arasında söylendiği gibi şifayı yüreğinde arama sözü; Bu gerçekten yola çıkarak söylenmiş olsa gerek.

İstemek yardım talep etmek anlamına gelen dua bize hangi kapıları açıyor kısaca bir göz atalım; Dua ile en başta bizi yaratan ve bize şifayı vaad edenle bir buluşma gerçekleştiriyoruz. Riyanın maddi çıkarın olmadığı samimi ve yalın bir buluşma bu…

Hastalıklar insanlarımızda aynı zamanda bir acziyet meydana getirir. Acizlik insanları daha samimi olmaya yöneltir. Samimiyet ise muhabbet ve bereket demektir. Bu psikolojide bir insanın dilden ve kalp yolu ile istekleri doğal olarak beynimizde bazı hormonların salgılanmasına sebebiyet vermektedir. Otonom sinir sistemi ve iç salgı bezlerimiz bu salgılanan maddeler ve hormonlardan olumlu etkilendiği ise yapılan çok yönlü çalışmalarla su yüzüne çıkmış… Beynimizde ve zihnimizde meydana gelen bu biyokimyasal değişim doku ve organlarımız için umulmadık şifalara vesile olabilmektedir.

İnsan ruhunun hasta olmayacağına yönelik bilgilerimizle bugünkü halimize baktığımızda ise çoğu yakınmalarımızın sebebinin zihnimizdeki engin dehlizlerde olabileceği gerçeği ile karşı karşıya kalıyoruz..

Dua sözlü olarak yapılabildiği gibi sebeplere sarılarak ta yapılabilir. Hasta bir insanın hekim araması hastalığının teşhisinde bazı tetkiklere müracaat etmesi hatta hastalığının şifası için çeşitli ilaçlar bitkiler ve perhizler yapması bütün bunları biz dua kapsamında değerlendirmeliyiz…

Bilinçli olmayarak sıklıkla işimizin Allah ''a kaldığını söyler dururuz. Aslında işimizin ona kalması aynı zamanda vuslata da ermemiz demek olduğunu ise sıklıkla göz ardı eder ve bu sözü genellikle çaresizlik durumlarında telaffuz ederiz.

İşimizin yüce Mevlaya kalması aynı zamanda aciz kalmaya başlayıp onun himmetinden yardım şansını elde edebileceğimiz bir döneme de girmemize zemin hazırladığını ise pek aklımıza getirmeyiz.

Yüce yaratıcımız bana yaklaş yani dua et bende sana yaklaşayım ve sana yardım edeyim diyerek zor anlarımızın o çekilmez uzayan dakikalarında bizimle olmak ister. Hastalık acı ızdırap ve keder insanların zor olarak kabul ettikleri anları zamanlarıdır. Bu zamanlarımızda Allahımıza yaklaşmamız moralleri yükselttiği için bağışıklık sistemimizi güçlendirerek hastalıklarla olan savaşta galip gelmemiz mümkün olacaktır.

Duanın etkisi sadece bununla sınırlıda değildir. Dua ile kendimizle barışık hale geliyor yaşama arzumuzu artırıyor ölümle olan ebedi savaşımızda birkaç kale daha fethetmemize zemin de hazırlamış oluyoruz.

Samimi bir duruş ile Yaratanla baş başa kalma olarak tanımlayabileceğim dua ile sadece sağlığımızı kazanmıyoruz. Kendimizle ve rabbimizin yarattığı evrendeki tüm nesnelerle barışık zinde formda mutlu umutlu ağrılardan ve stresten uzaklarda yaşayabiliriz.

Bugünkü bilgilerimizle çözmekte zorlandığımız ve tedavide henüz istenen başarıları yakalayamadığımız ölümcül birçok hastalıkta duyduğumuz başarı hikâyelerinin altında hep bu gerçekliliğin yattığını biliyoruz. Hastalıkları yenme hikâyeleri ile ilgili Türkçemize de tercume edilen batı ve uzak doğu kaynaklı yaşam hikâyelerinin altında hep bu iksirli formülün yattığını görmemiz bizleri yaratanımıza biraz daha yakınlaştırmalıdır.

Hastalıklar gelmeden sağlığımızın kıymetini bilmemiz nasıl elzemse çeşitli musibetler ve çaresiz hastalıklar kapımızı çalmadan da bizlere şah damarımızdan da yakın olan mevlamızla buluşmalı onunla halleşmeli ve onun düsturları doğrultusunda yaşamaya çalışmalıyız diyorum… Sağlık mutluluk dileklerimle…

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Nefis Kötülüğü Emreder Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 09:05:46 ÖÖ]


Allah Varsa Neden Kötülük Var 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:54:51 ÖÖ]


Allah Varsa Neden Kötülük Var 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:45:11 ÖÖ]


Gaflet Sarhoşluğu Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:32:28 ÖÖ]


Bir Ramazan Böyle Geçti Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:23:45 ÖÖ]


Ahmet Özhan - Türk Tasavvuf Müziği 320 Kbps Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:07:37 ÖÖ]


RADDYO DİNLEME SAYIMIZ ANLIK 1500 KİŞİ OLMUŞTUR. Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 05:07:10 ÖS]


Mustafa Doğan Dikmen - Uşşak Faslı 1999 - 320 Kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:21:48 ÖS]


Grup Ravza - Götür Beni Medineye 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:11:06 ÖS]


Grup Kıvılcım - Çeçen Dansı 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:02:23 ÖS]


Grup Hayber - Seyrettim Muhammedi 320 kbps - NETTE İLK Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 11:50:37 ÖÖ]


Beklenen Nesil Nasıl Olmalı Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:34:22 ÖÖ]


Peşinden Gittiklerimizle Ahiret Yüzleşmesi Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:31:05 ÖÖ]


Allah'a İnandığımız Kadar Güvenmiyoruz Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:20:23 ÖÖ]


Kur'an'da Eleştiri Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:16:07 ÖÖ]


İbadetlerde Devamlılık Esastır Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:11:03 ÖÖ]


İslam'da Kadının İş ve Sosyal Hayatı Gönderen: webtasarim
[Dün, 11:04:46 ÖÖ]


Şeytan'ın Vesveseleri Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:16:51 ÖÖ]


İslam'ı Yaşamak Kolaydır Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:50:15 ÖÖ]


Sadaka, Müslümanlığı Ölçen Terazidir Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:41:34 ÖÖ]