Dualar ve Adaplar
Misafirlik Adapları
Allah Rasulü aleyhissalâtu vesselâm hür, köle, cariye veya yoksul, çağıran kim olursa olsun her davete muhakkak icabet ederdi. (İbn-i Mace)
Ümmetine de "Davet edildiğinizde icabet edin.” Buyurmuştur. (Buhârî, Kitabu'n-Nikâh, IX. 198)
Misafir ev sahibinin ikramını küçük görmemeli, gözünü kusur araştırmaktan sakınmalı, ikramı için teşekkür etmelidir. Ev sahibine emekleri için teşekkür ve hayır dua etmelidir.
Ebû Dâvud'un Hz. Câbir radıyallâhu anh'den kaydettiği bir rivâyette şöyle denir:
"Ebû'l-Heysem bir yemek hazırladı, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm ve ashâbını dâvet etti. Hz. Peygamber yemekten kalkınca:
"Kardeşinizi mükâfaatlandırın!" buyurdu. Ashâb:
"Mükâfaatı da ne?" diye sordular. Efendimiz:
"Kişinin evine girilip yemeği yendi, içeceği içildi mi ev sâhibi için dua edilir. İşte bu onun mükâfaatıdır" cevabını verdi."
Abdullah ibn-i Büsr radıyallâhu anh şöyle anlatmıştır: Bir gün Hz. Peygamber sallallâhu aleyhi vesellem babama konuk oldu. Biz de ona bir yemek ve bir hurma tatlısı ikram ettik ve Hz. Peygamber sallallâhu aleyhi vesellem ondan yedi. Sonra kendisine hurma getirildi. Daha sonra içilecek bir şeyler getirildi. Ondan da içti. Sonra onu sağında bulunan kimseye sundu. Babam: “Bizim için Allah’a dua et!” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber sallallâhu aleyhi vesellem şöyle dua etti:
اَللّٰهُمَّ بَارِكْ لَهُمْ فِيمَا رَزَقْتَهُمْ وَاغْفِرْ لَهُمْ وَارْحَمْهُمْ
“Allah'ım! Bunlara rızık olarak verdiğin şeyde bereket ihsan et. Bunların günahlarını bağışla ve kendilerine merhamet et.” (Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai, Ahmed bin Hanbel)