Gönderen Konu: Dualarımız Neden Kabul Olmuyor (Okunma sayısı 35 defa)

fanidunya NET · « : **Bugün**, 08:10:43 ÖÖ »

Dualarımız Neden Kabul Olmuyor

Allah Teala Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruyor: "(Ey Muhammed!) Kullarım sana beni sorduğunda (söyle onlara): Ben çok yakınım. Bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine karşılık veririm. O halde (kullarım da) benim davetime uysunlar ve bana inansınlar ki, doğru yolu bulalar." (Bakara,186)

Enes (r.a.) Peygamberimizin şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Şüphesiz Allah Teala haya ve kerem sahibidir. Bir kimse ellerini kendisine doğru kaldırıp dua ettiğinde onları boş döndürmekten haya eder." (Ebû Davud, Salât, 358; Tirmizî, Daavat, 105)

Bu ayeti celile de ve hadis-i şerifte ifade edildiğine göre Cenabı Hak ‘dua edenin duasını kabul ederim’ buyuruyor.Fakat bizler bolca dua ettiğimiz halde neden dualarımız kabul olmuyor? Bu yazımızda buna cevap bulmaya çalışacağız.

Duayı en çok etkileyen husus kişinin kazancıdır. Haram lokma duanın kabulü konusunda en büyük engeldir. Hz. Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem "Bir kimse (hac gibi) uzun yolculuğa çıkar, saçları dağılmış, toz toprak içinde kalmış bir halde ellerini semaya kaldırarak; "Ey Rabbim, ey Rabbim" diye dua eder (ve dileklerde bulunur). Halbuki yediği haram, içtiği haram, giydiği haram ve haramla beslenmiş, böylesinin duası nasıl kabul edilir?" (Müslim, Zekat, 20) buyurmaktadır.

İbni Abbas (r.a.) anlatıyor:

Peygamberimizin yanında: "Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanların helal ve temiz olanlarından yiyin." (Bakara, 168) ayet-i kerimesi okunduğunda, Sa'd b. Ebî Vakkas ayağa kalkarak: “Ey Allah'ın Resûlü, Allah'a dua et, beni duası kabul olanlardan kılsın.”dedi. Peygamberimiz: "Ey Sa'd! Yiyeceğini helal olandan seç, duan kabul olur. Nefsimi kudret elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, kul, haram Iokma yediği zaman kırk gün duası kabul olmaz. Haramla beslenen vücut ateşi hak eder" buyurdu.(Et-Tergib, ve't- Terhib, II/547)

Belki de konumuzu en güzel şekilde İbrahim Ethem Hazretlerinin kendisine sorulan bu soruya verdiği cevap açıklar:

İbrahim bin Ethem bir gün Basra çarşısında gezerken halk başına toplandı ve "Bana duâ edin icabet edeyim" meâlindeki âyet-i celileyi sorarak:

“Biz Allah'a dua ediyoruz. Fakat müstecap olmuyor. Acaba neden?” diye yakındılar. Bir süre aralarında yaşayıp toplumun yaşam tarzını tetkik ettikten sonra dedi ki:

“Kalbiniz on şeyden dolayı ölmüştür onun için dualarınız kabul olmuyor:

Allah'ı tanırsınız, ama hakkını edâ etmezsiniz.
Allah'ın kitabını okursunuz, ama onunla amel etmezsiniz.
İblis'e düşmanlığınızı iddia edersiniz, ama ona tâbi olursunuz.
Rasûlullah'ı sevdiğinizi iddia edersiniz, ama onun izini ve sünnetini terk edersiniz.
Cenneti istediğinizi iddia edersiniz, ama onun için amel etmezsiniz.
Cehennemden korktuğunuzu iddia edersiniz, ama günahlardan çekinmezsiniz.
Ölümün hak olduğunu iddia edersiniz, ama onun için hazırlanmazsınız.
Başkalarının ayıbları ile meşgul olursunuz ama kendi ayıplarınızı terk etmezsiniz.
Allah'ın verdiği rızkı yersiniz, ama Allah'a şükür etmezsiniz.
Ölülerinizi gömersiniz, ama onlardan ibret almazsınız.”

İhlas ve samimiyetten uzak olunursa, "emrolunduğun gibi dosdoğru ol" emri ilahîsi doğrultusunda bir hayat tanzim edilmez ise Cenabı Hak'tan hangi yüzle istekte bulunacağız. Halbuki Cenabı Allah ;‘’Rabbinize yalvara yalvara ve için için dua edin. Şüphesiz O, haddi aşanları sevmez.’’(A’raf, 55)buyuruyor.

Cenabı Hakkın emrettiklerini yerine getirmez, haramlardan sakınmazsak, Kur’an’ı anlamak için okumaz ve hükümleriyle amel etmezsek, nefis ve şeytan engellerini aşamaz arzularımıza yenik düşersek, Rasulullah Efendimizi sadece ‘Kutlu Doğum'larda anar lakin anlamazsak ve O'nun sünneti seniyyesine dört elle bağlanmazsak, Cenneti arzuladığımız gibi Cehennemin azabını ciddiye almazsak, ağızların tadını kaçıran ölüme hazırlık yapmaz ve kendi hayatımızı sorgulamayı terk edip başkalarının hayatını sorgulamayla ömrü tüketirsek, sayılamayacak nimetler içerisinde olup şükrünü edâ etmek şöyle dursun hep dünyalıkta bizden aşağı olanları değil üstün olanları dikkate alarak kanaatsizlikle hayata bakıp huzuru yakalayamazsak, kabir azabını dikkate almadan, ömrümüzü, sağlığımızı, gençliğimizi vaktimizi nasıl geçirdiğimizi ve sahip olduğumuz maddî manevî imkanlarımızın sorumluluğunu idrak edemeyip ahiretteki hesabını düşünmeden yaşarsak hangi yüzle Rabbimize yönelip dua edeceğiz.

Şu husus da göz önünde bulundurulmalıdır. Bazen Cenabı Hak'tan istediğimiz şey bizim hakkımızda hayırlı olmayabilir. Allah bizi sevdiği için o istediğimiz şeyin gerçekleşmesini murat etmiyordur. Belki de yalvarış ve yakarışımız Rabbimizin hoşuna gidiyordur, bu halimizin bir müddet daha devam etmesini istiyordur.

Rahman olan Hak Teala hakkımızda her şeyin hayırlısını versin. Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin diliyle "Allah'ım! Ürpermeyen kalpten, doymayan nefisten, fayda vermeyen ilimden ve kabul olmayacak duadan sana sığınırım." (Tirmizi, Daavat 69) Rabbimiz dualarımızı makbul olan dualar zümresine ilhak eylesin.

Amin.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Dualarımız Neden Kabul Olmuyor (Okunma sayısı 35 defa)

fanidunya NET

Dualarımız Neden Kabul Olmuyor

BENZER KONULAR