Dualarımızı Esirgemeyelim
Dua, dua eller karıncalanmış;
Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış”
Yedi kat semavatı dile getirecek ve yerleri ve gökleri yaratan o Yüce Yaratıcı (cc) ya el açıp tüm samimiyetimiz ile dua etmeliyiz.
Hem duamız olmasa ne ehemmiyetimiz var ki?
Hem duamızın geri çevrilmeyeceği de müjdelenmiş,
Hem ellerimizi açtığımız Zat (c.c) ki her şeyi hakkı ile görür işitir ve bilir,
Hem O (c.c) nun yanında nazı geçen, nazdar bir elçisi var ki onun yüzü suyu hürmetine tüm kâinat yaratılmış,
Hem öyle elçileri var ki duası ile ateşi suya çevirmiş, taşları dağları konuşturmuş, nehirlerde geçecek yollar açmış, hastalıklara şifalar bulmuş,
Hem öyle elçileri var ki gecenin karanlığında, kırık bir tahta parçası üzerinde, kalbi kırık bir şekilde etmiş olduğu dua neticesinde selamete erişmiş,
Hem öyle sevgili kulları var ki kalk dediği zaman ölüleri yine O nun izni ile dirilmiş hayvanatı ve nebatatı dile getirmiş, insanları ve cinleri ve hayvanları kendine hizmetkâr etmiş…
Hem zor anlarda, temiz bir dil ile ve saf bir kalp ile edilen duaları çoğu zaman anında kabul etmiş ve istenileni yine o anda nasip etmiş…
İşte böyle ehemmiyetli bir nimetimiz var ki yine darda kaldığımız şu an da bol bol etmemiz gerektiğini iyi idrak etmeliyiz.
Kardeşlerimizin çok zor anlar yaşadığı ve çok ihtiyacı olduğu bir an da, elimiz ile ne yapabiliyorsak yapmalı, yapamayanlarımız dilimiz ile ne yapabiliyorsa onu yapmalı eğer onu da yapamıyorsak en azından kalbimiz ile duamız ile elimizden geleni yapmalıyız.
Madem başkasının dili ile bir başkasına edilen dua mutlaka kabul görür, o zaman biz de şu an da çok zor durumda olan kardeşlerimize bol bol dua etmeliyiz.
Elbette ki Yüce Rabbimiz her şeyi hakkı ile bilir ve bütün planları olan o zalimlerin ötesinde onun da bir planı vardır. Ama cennet ucuz olmadığı gibi cehennem de lüzumsuz değildir.
Cehennem o dehşet verici kızgınlığı ile bu dünyadaki zalimleri isterken, onlar elbette ki keşke toprak olsaydık diyecekler. Ama o gün hak ve batıl birbirinden ayrılmış olacak ve o azabı hak edenler için yapacakları hiçbir şey kalmayacak.
Hem unutmamalıyız ki zulme karşı sessiz kaldığımız zaman biz de hissedar oluyoruz. Bu yüzden elimizden geldiği kadar, Rabbimizin yanında nazı geçenleri vesile kılarak, onları aracı yaparak bol bol dua etmeliyiz ki; yarın huzurda şu an ki mazlum kardeşlerimizin iki eli yakamızda olmasın.
Rabbim zalimlerin zulmünden, insi ve cini şeytanların şerrinden bizleri ve özellikle şu an da ihtiyacı olan mazlum kardeşlerimizi muhafaza eylesin. Müntagim ve Kahhar isimleri ile o zalimleri kahreylesin ve yapmış oldukları planları başlarında paralasın
“Yarın elbet bizim elbet bizimdir,
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir”