Duanın Kabulü Önündeki Engeller
Duanın etkisinin ortaya çıkmasını engelleyen afetlerden biri kulun acele etmesi, kabulünün geciktiğini düşünüp kederlenmesi ve duaya devamı terketmesidir. Bu kişi bir tohum saçan veya ağaç diken, sonra onun bakımını yapan, sulayan, sonra da olgunlaşmasını ve toplanacak hâle gelmesini beklemeyip terkeden gibidir.
Sahîh-i Buhârî'de, Ebû Hureyre'nin (r.a.) rivayetiyle geçen bir hadiste Rasûlullah (Sallallahu aleyhi ve sellem):
"Sizden her birinizin duası, acele etmediği ve "İşte ben Rabbime dua ettim ve kabul buyurmadı" demediği sürece kabul olunur."
Sahîh-i Müslim'de de, peygamberin (Sallallahu aleyhi ve sellem) şu hadisi geçmektedir:
"Bir kul günahı veya akrabasıyla dargınlığı gerektirecek bir şey dilemedikçe ve acele etmedikçe duası daima kabul olunur."
Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve sellem) "Yâ Rasûlullah, o acelecilik nedir?" diye soruldu:
"İnsan, dua ettim dua ettim, de duamın kabul edildiğini hiç görmedim, der. Dileğinin gecikmesinden dolayı usanır da duayı terkeder." diye cevap verdi.
Ahmed b. Hanbel'in Müsned'inde Enes kanalıyla zikrettiği rivayet şöyledir: Rasûlullah (Sallallahu aleyhi ve sellem):
"Kul acele etmediği müddetçe afiyette olur" buyurdu.
Sahabiler "Yâ Rasûlullah, nasıl acele eder?" diye sorunca Rasûlullah (Sallallahu aleyhi ve sellem):
"Rabbıma dua ettim de kabul etmedi, der" buyurdu.