* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: Dua İle Kanatlanmak  (Okunma sayısı 1463 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı türkiyem

  • Administrator
  • *****
  • İleti: 2153
Dua İle Kanatlanmak
« : Temmuz 18, 2023, 10:10:09 ÖÖ »


Dua İle Kanatlanmak

Allaha’ güven, Allah’a inanmakla olur. Kişiyi olgun yapan Allah sevgisidir. Vicdan akıyla, pak yürekle kaynayan Allah sevgisi ve Allah’a iman, yüce bir iman duygusu içinde gelişir.

Bu imanı geliştiren duygular ise, Allah sevgisinde toplanır. Allah sevgisi, yüce imanı; iman ise Allah’a güveni sağlar. Dua, kulu Allah’a bağlayan bir köprüdür. Allah’a yalvarma ve duanın coşkun hisleri içinde insanın vicdanı yıkanır. Temiz bir gönül, ak bir vicdan gölgesinde kul Allah’ına yaklaşır. İşte bu ulu güven dua ile sağlamlaşır. Kulda saklı kutlu duygular, Yaradan’a dua ile ulaştırılır. Bu duygudan mahrum kalan kişiler ruhen kör bir halde yaşar. Manevî gücü filizlenmemiş insanlar yalnız maddî güçleriyle bir başarıya ulaşamazlar. Dua, kişinin Allah’a güveninin manevî tomurcuğudur. Dua, ruhun Allah katına yükselişidir. Dua, manevî hamlelerin parlayan ışığıdır. Gerçek dua, Allah’a yönelişin coşkun bir ruh hâlidir.

Dua kelimesi, “çağırmak, seslenmek, istemek, yardım talep etmek” manasındaki da’vet ve da’va kelimeleri gibi mastar olup, “küçükten büyüğe, aşağıdan yukarıya vaki olan talep ve niyaz” anlamında isim olarak da kullanılır. Ayrıca Allah’a isim olarak sunulacak talepleri sözlü veya yazılı olarak dile getiren metinlere de dua denilir. İslâm literatüründe ise Allah’ın yüceliği karşısında kulun aczini itiraf etmesini, sevgi ve tazim duyguları içinde lütuf ve yardımını dilemesini ifade eder. (Cilacı Osman, TDV, İA, Dua Maddesi, s. IX/529)
Cenabı Allah Kur’anı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Rabbiniz şöyle buyurdu: Bana dua edin, kabul edeyim. Çünkü bana ibadeti bırakıp büyüklük taslayanlar, aşağılanarak cehenneme gireceklerdir.” (Mü’min, 60) Bu ayeti kerimeye göre, Allah’a dua etmek aynı zamanda ibadettir. Peygamber Efendimiz de bir defasında, “Dua ibadetin ta kendisidir.”

Ebû Davud; Kitabu’d Dua, 1479; Tirmizî, 3247) buyurup, sonra bu ayeti kerimeyi okumuştur. Yine Rasûlü Ekrem, “Dua ibadetin iliği ve özüdür.” ve “Allah’ın fazlı ve kereminden isteyiniz çünkü, istenilmesinden hoşlanır” buyurmuştur. (Sahihi Buhârî Muhtasarı, Tecridi Sarih Terc., 12/331

Sevgili Peygamberimizin, diğer peygamberlerin meşhur duaları ve tavsiye ettikleri evrad mahiyetli dualar vardır. Hz. Davud (a.s.)’u, Peygamberimiz, insanların en âbidi (yani çok ve ihlaslı ibadet edeni) olarak tavsif ederek, dualarının arasında şu duanın olduğunu buyurmuşlardır: “Allah‘ım! Senden sevgini ve Seni sevenlerin sevgisini ve Senin sevgine beni ulaştıracak ameli talep ediyorum. Allah‘ım! Senin sevgini nefsimden, ailemden, malımdan, soğuk sudan daha sevgili kıl.” (Tirmizî, Daavat, 74, (3485)

Ebû Hureyre (r.a.)’den rivayete göre Rasûlüllah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Her peygamberin kendisine has müstecap bir duası vardır. Onunla Allah‘a dua ede gelmiştir. Fakat ben duamı ahirette ümmetime şefaat etmek için saklıyorum.” (Sahihi Buhârî Muhtasarı, Tecridi Sarih Terc., 12/331)

Allah katında duaları makbul olan sevgili kulları, dostları yani evliyaullah duaya çok önem vermiştir. Çünkü onların fiiliyatları Allah’ın himayesindedir. Çünkü bir kutsî hadiste Allah Teâlâ; “Ben kulumu sevince onun gören gözü, işiten kulağı, tutan eli, yürüyen ayağı olurum. (Onun bütün azalarını taatimle meşgul ederim; o, Benim rızam dışında görmez, işitmez ve adım atmaz)” buyurmuştur. (Âlusî, Ruhu’lMeani, VI; 149, Beyrut, 1987)

Tasavvufta dua genellikle sözle (lisanı kal), bazen da susularak (lisanı hâl) yapılır. Sözle yapılan duanın gönülden ve samimi olması şarttır. Dualarda Allah, ulaşılmak istenen bir sevgili olarak görüldüğünden perdelerden ve hicrandan yakınılır, vuslat ve müşahede talep edilir. Tasavvuf edebiyatında “habib, mahbub, mâşuk, yar, can, cânan” denilince daima Allah anlaşılır. İlâhî aşk ağırlık kazanınca dualar da böyle bir muhtevaya ulaşmıştır. Sûfiler, Allah ile kulları arasında bazısı zulmetten, bir kısmı nurdan birtakım perdelerin bulunduğuna, bu perdelerin O’nun bütün güzellikleriyle temaşa edilmesine engel olduğuna inanır ve dualarında bu perdelerin kalkmasını isterler. Serî us-Sakatî, “Allahım! Bana nasıl azap edersen et, yeter ki perdelenmiş olma zilletine dûçar etme.” 

Şeklinde dua ederdi. Allah’tan af, mağfiret, cehennemden kurtulma, cennete girmeyi istemek, sûfilerin dualarında yer alırsa da onlar daha çok ilâhî rızaya ermek, Allah’ın sevgisini kazanmak ve O’nu temaşa etme mutluluğuna ermek için dua eder, bazen bu hususu kuvvetle vurgulamak için ilâhî azaba bile katlanmaya hazır olduklarını ifade ederler. Rabia el-Adeviyye’nin, “Allahım! Dünya nimetlerini düşmanlarına, ahiret nimetlerini dostlarına ver, buna Sen kadirsin.” Bayezidi Bistami’nin, “Allahım! Senden sadece Seni istiyorum.” şeklinde yakarması bu tür dualara örnektir. Sûfilerin dualarında naz ve diğergamlık gibi unsurlar da önemli bir yer tutar. Rabia elAdeviyye’nin, “Allahım!

Bana azap edersen O’nu sevdim, bana bunu yaptı derim. Ya Rab! Ya namaz kılarken kalp huzuru ver veya kalp huzuru olmadan kıldığım namazları kabul et.” demesi bu tür bir duadır. Bayezidi Bistami’nin, “Ya Rab! Bedenimi cehenneme at ve onu o kadar büyüt ki, cehennemde başkasına yer kalmasın.” demesi de diğergamlık ve şefkat ifade eden dualara örnektir. (Uludağ, Süleyman, TDV; İslâm Ansiklopedisi, s. 9/535, İstanbul, 1994)
14. yy. velilerinden Şeyh Hamidi Veli (Somuncu Baba) her türlü varlıktan sıyrılarak, Allah’a teslim olup manzum olarak şöyle niyaz etmektedir:

Senden doldu iki cihan
Oldum zuhurundan nihan
Ger bulmayam seni ayan
Ya Rab nola hâlüm benim

Dilde kanaat olmaya
Zühd ile taat olmaya
Senden hidayet olmaya
Ya Rab nola hâlüm benim

(Gülseren, Mehmet / Adıgüzel, Yüksel / Cengiz, M Ali, Somuncu Baba, s. 2, Ankara, 1965)

Bu ilâhiyi okuduğumuz zaman Peygamber Efendimizin şu dualarını hatırlıyoruz:

“Allah’ım! Seni hamdinle tenzih ederim, Senden başka ilâh yoktur, günahım için affını dilerim, rahmetini talep ederim. Allah’ım! İlmimi artır, bana hidayet verdikten sonra kalbimi saptırma. Katından bana rahmet lütfet. Sen lütfedenlerin en cömerdisin.” (Ebû Davud; Edeb, 108, (5061)) “Allah’ım! Huşu duymaz kalpten Sana sığınırım, kabul edilmeyen duadan Sana sığınırım, doymak bilmeyen nefisten, faydası olmayan ilimden Sana sığınırım.” (Tirmizî, Daavat. 69. (3478))

Müslümanlar üzerine vacip olan bir dua şekli de salâtı selâmdır. Salât, lügat olarak dua, tebrik, ta’zim manalarına gelir. İslâm dini Resûlullaha salât okumayı, kulluğun ızharında mühim ve müesser bir vasıta kılmıştır. En makbul bir dua olan salât, bütün dualarımızın da makbul olması için başlangıç şartı kabul edilmiştir. Dualarımızın başında, ortasında ve sonunda salâvat okunmalıdır. Resûlüllaha salâtu selâm okumak bizzat Rabbül Âleminin emridir: “Şüphesiz ki, Allah ve melekleri, Peygamber’e çok salât (ve tekrim) ederler. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin ve tam bir teslimiyetle de selâm verin.” (Ahzab, 56)

Peygamberimiz de, “Kim bana bir kere salât okursa, Allah da ona on salât okur ve on günahını affeder, (mertebesini) on derece yükseltir.” (Nesaî, Sehv, 55) buyuruyor.

Delillerini Kur’an ve sünnetten alan tasavvuf büyükleri salâtü selâm okumayı tavsiye etmişler ve âdet hâline getirmişlerdir. Ebû Hureyre (r.a.)’den Nebî (s.a.s.)’in: “Vallahi ben, günde yetmiş defadan çok muhakkak istiğfar ve tevbe ederim.“ Buyurduğunu işittim dediği rivayet olunmuştur. (Sahihi Buhârî Muhtasarı, Tecridi Sarih Terc., 12/335) Her türlü sıkıntı zamanında kusurlarımızdan istiğfar ederek arınmak ve her maksudumuzun husulü için Rabbimize müracaat etmek gerektir.

Musa Tektaş

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap
[/font][/size][/color][/b]

 


* BENZER KONULAR

Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]


Ozanlardan Single Eserler - Karma 320 kbps Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:20:38 ÖS]


Esat Kabaklı - Oğul Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 12:07:15 ÖS]


Ehl-i Beyt ve Kerbelâ Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:31 ÖÖ]


Filistin’in Tarihçesi Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:42:17 ÖÖ]


Cennetlik Kadınlar 3 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:10:52 ÖÖ]


Cennetlik Kadınşar 2 Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 09:06:00 ÖÖ]