* FANİ DUNYA FORUM HABERLER


Gönderen Konu: ÇOCUK EĞİTİMİNİN ÖNEMİ  (Okunma sayısı 172 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

fanidunya

  • Ziyaretçi
ÇOCUK EĞİTİMİNİN ÖNEMİ
« : Eylül 22, 2020, 05:41:26 ÖÖ »
ÇOCUK EĞİTİMİNİN ÖNEMİ

وَالَّذينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ اَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ اَعْيُنٍ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّقينَ اِمَامًا () اُولئِكَ يُجْزَوْنَ الْغُرْفَةَ بِمَا صَبَرُوا وَيُلَقَّوْنَ فيهَا تَحِيَّةً وَسَلَامًا

"Onlar: "Rabbimiz! Bize eşlerimizden ve çocuklarımızdan gözümüzün aydınlığı olacak insanlar ihsan et ve bizi, Allah'a karşı gelmekten sakınanlara önder yap" derler. İşte onlara, sabretmelerine karşılık cennetin en yüksek makamı verilecek, orada hürmet ve selamla karşılanacaklardır." (Furkan, 25/74-75)

Çocuklar Allah’ın Nimet ve İhsanıdır

Çocuk, ebeveyni için bir lütuftur. Çünkü onlar, Allah'ın bu nârin, nazlı ve cennet adayı sevimli yaratığına yaptıkları hizmet için, aynı zamanda sevap kazanıyorlar. Küçük bir bebek, hele insanın kendi çocuğu olunca, eve ve âileye büyük bir huzur, mutluluk ve neşe katıyor, âilenin temellerini sağlamlaştırıyor.

Bununla birlikte, çocuklarına baktıkları, yedirip içirdikleri için ebeveyne bunlar sadaka oluyor, anne-baba bu yüzden sevaba giriyor. Hayatında bir tek ihtiyaç sahibinin dahi yüzünü güldürmemiş en cimri bir insan bile, çocuklarına yaptığı masraflar dolayısıyla sadaka sevâbına nâil olur.

Günümüzde çocukların bir nimet olduğu unutularak anne karnındaki bir bebeğin hayatına son verilmektedir. Halbuki annenin ölüm tehlikesi hariç hiçbir sebeple anne karnındaki bir bebek kürtajla alınamaz. Kendi evladının katili olmaktan başka bir şey değildir.

Her çocuk bir çiçektir. Çocuk masumdur, günahsızdır. Çocuk bir süs, bir ziynettir. Çocuk bir hazine bir güzelliktir. Geleceğini teminat altına almak isteyen her millet, sağa sola harcayacağı zaman ve enerji kadar bir kısım imkânları da, yarının büyük insanları olacak çocukların yetiştirilmesine sarf etmelidir.

Kur'an-ı Kerim'e baktığımız zaman görürüz ki; Birçok Peygamber, Allah'tan çocuk nimetine sahip olabilmeyi istemiştir.

هُنَالِكَ دَعَا زَكَرِيَّا رَبَّهُ قَالَ رَبِّ هَبْ لِي مِن لَّدُنْكَ ذُرِّيَّةً طَيِّبَةً إِنَّكَ سَمِيعُ الدُّعَاء

"Orada Zekeriyya, Rabbine duâ etti: "Rabbim! Bana tarafından hayırlı bir nesil bağışla. Şüphesiz sen duâyı hakkıyla işitensin, dedi." (Al-i İmran, 3/38) 

"Hz. İbrahim Halilullah (a.s.)'da Allah'a şöyle yalvarmıştı:

رَبِّ هَبْ لِي مِنَ الصَّالِحِينَ* فَبَشَّرْنَاهُ بِغُلَامٍ حَلِيمٍ 

 "Rabbim! Bana sâlihlerden olacak bir evlat ver, dedi."  "İşte o zaman biz O'nu (İbrahim'i) halîm (uslu) bir oğul (İsmail) ile müjdeledik." (Saffat, 37/100-101)  Ayrıca

Bize Çocuklar İhsan Eden Allah’a Hamdedilmelidir.

İbrahim (a.s.)'de kendisine çocuk ihsân eden Allah'a şöyle duâ etmiştir:

الْحَمْدُ لِلّهِ الَّذِي وَهَبَ لِي عَلَى الْكِبَرِ إِسْمَاعِيلَ وَإِسْحَاقَ إِنَّ رَبِّي لَسَمِيعُ الدُّعَاء

"İhtiyar halimde bana İsmail'i ve İshak'ı lutfeden Allah'a hamd olsun! Şüphesiz Rabbim duâyı işitendir." (İbrahim, 14/39) 

رَبِّ اجْعَلْنِي مُقِيمَ الصَّلاَةِ وَمِن ذُرِّيَّتِي رَبَّنَا وَتَقَبَّلْ دُعَاء

"Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri, namazı devamlı kılanlardan eyle. Ey Rabbimiz! Duâmı kabûl et!" (İbrahim, 14/40) 

Rabbimize hakkıyla hamdedip şükredebilmenin gereği; çocuğu, Rabbini tanıyan, dinine ve insanlara faydalı Salih bir evlat olarak yetiştirmekten geçer. Çocuk sahibi olmak yetmiyor, onun iyi bir terbiye ile yetiştirilmesi de önemlidir.

Çocuk Eğitiminde Ailenin Önemi

İnançlar, değerler, gelenekler ve iyi alışkanlıklar, daha çok âile içinde kazanılır. Çünkü çocuğun şahsiyetini kazandığı devre, âile içinde geçer. Onun en çok sevdiği, inandığı, güvendiği ve özendiği ideal tip, anne ve babadır.

عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ أَنَّهُ كَانَ يَقُولُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مَا مِنْ مَوْلُودٍ إِلَّا يُولَدُ عَلَى الْفِطْرَةِ فَأَبَوَاهُ يُهَوِّدَانِهِ وَيُنَصِّرَانِهِ وَيُمَجِّسَانِهِ

“Ebu Hüreyre (r.a) anlatıyor; Hz. Peygamber (s.a.v): "Her çocuk fıtrat üzerine doğar, onu anne ve babası Yahudileştirir veya Hıristiyanlaştırır veya Mecusileştirir.” buyurdu. (Müslim, Kader 22, (2658)

Müslüman yapar" demiyor. Çünkü çocuk zâten Müslüman. Onun içindir ki İslâm dini, dünyadaki bütün çocukları Müslüman kabul eder.

Biz, sıhhati bozacak zararlı hava, yiyecek, içecek ve giyeceklerden koruduğumuz gibi çocuğun fıtratında getirdiği İslâm'ı bozacak etkenlerden korumamız gerekir. Çocuğun en güçlü eğitimi, âileden aldığı eğitimdir. Çünkü âiledeki eğitim, yirmi dört saat devam eder. Unutmamalıyız ki, yaşlıyken öğrenilenler, su üzerine yazılan yazıya benzese de; çocukken öğrenilenler, mermer üzerine yazılan yazı gibidir.

Aileyi, bir plastiğin döküldüğü pota olarak düşünürsek; malzeme ne kadar iyi olursa olsun, pota kusurlu ise, bu kusur ürüne aksedecektir. Çocuk ailenin ürünü olduğuna göre, mükemmel yeteneklerle donatılmış olarak dünyaya gelse, kusurlu bir ailede mükemmel çocuk yetişmeyecektir. Çocuk ailenin aynasıdır. (Gülsen Atlı, Aile ve Çocuk Eğitimi Üzerine Sohbetler, s.34, Etüt y.)

Herhangi bir meslek edinmek için yıllarca çalışıp öğrenmek; mühendis, doktor, öğretmen vs. olmak için üniversiteden mezun olmak gerekiyor. Peki anne-baba olmak için hangi fakülteden mezun olmak gerekiyor? Ama anne-baba olmak için hiçbir okuldan mezun olmak gerekmiyor.

Aslında anne-babalık da bir doktorluk, mühendislik, öğretmenlik gibi hatta daha önemli vazifedir. Ve anne-babalık eğitiminden herkesin geçmesi gerekmektedir.

İyi bir meslek sahibi olmak için her şeyimizle çalışıp çabaladık. Acaba iyi bir anne-baba olmak için ne yaptık? Hangi kitapları okuduk? Hiç araştırma yaptık mı? İyi bir Aile kurmanın yolunun, iyi bir anne-baba olmaktan geçtiğini unutmayalım.

Çocuklarımızdan Sorumluyuz!.. 

Günümüzde toplumun yüz karası sayılan; sefiller, şerliler, anarşistler, ayyaşlar, morfinman ve esrarkeşler.. dün terbiyelerinde ihmal gösterdiğimiz çocuklardır. Bilmem ki, bugünkü ihmallerimiz yüzünden, yarın sokaklarımızı ne türlü nesillerin dolduracağını hiç düşündük mü..?

 Müslüman bir anne ve baba, çocuklarının eğitimininden, terbiyesinden ve iyi bir şekilde yetiştirilmesinden sorumludur. 

Peygamber Efendimiz (s.a.s.) hadisi şeriflerinde şöyle buyurmuştur: 

قالَ رسولُ اللّه: كُلُّكُمْ رَاعٍ وَكُلُّكُمْ مَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ، فَالامَامُ رَاعٍ وَمَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ، وَالرَّجُلُ رَاعٍ في أهْلِهِ، وَهُوَ مَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ، وَالمَرْأةُ في بَيْتِ زَوْجِهَا رَاعِيَةٌ، وَهِىَ مَسْئُولَةٌ عَنْ رَعِيَّتِهَا، وَالخَادِمُ في مَالِ سَيِّدِهِ رَاعٍ، وَهُوَ مَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ.

İbnu Ömer (r. anhümâ) anlatıyor: "Rasûlullah (a.s) buyurdular ki: "Hepiniz çobansınız ve hepiniz sürünüzden mes'ulsünüz. İmam çobandır ve sürüsünden mes'ûldür. Erkek ailesinin çobanıdır ve sürüsünden mes'uldür. Kadın, kocasının evinde çobandır, o da sürüsünden mes'ûldür.

Hizmetçi, efendisinin malından sorumludur ve sürüsünden mes'ûldür." [Buhârî, Ahkâm 1, Cum'a 11, İstikrâz 20, Itk 17, 19, Vesâya 9, Nikâh 81, 90; Müslim, İmâret 20, (1829); Tirmizî, Cihâd 27, 1705]

قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لَأَنْ يُؤَدِّبَ الرَّجُلُ وَلَدَهُ خَيْرٌ مِنْ أَنْ يَتَصَدَّقَ بِصَاعٍ

Peygamberimiz şöyle buyuruyor: “Hiçbir baba çocuğuna güzel terbiyeden daha üstün bir bağışta bulunmuş olamaz.” (Tirmizi, Birr, 33/1874)

"Çocuğun ismini ve terbiyesini güzel yapmak, ana ve babanın çocuğuna karşı olan görevlerindendir." (Fethu'l-Kebîr, c. 2, sh: 74) 

Allah Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruyor: 

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا قُوا أَنفُسَكُمْ وَأَهْلِيكُمْ نَارًا وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ

"Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun..." (Tahrîm, 66/ 6) 

Bu ilâhî emir gereğince her Müslüman, kendisini ve ailesini Cehennem ateşinden korumak için; Allah'ın emirlerini yerine getirip, yasaklarından kaçınacak ve bunları çocuklarına öğretecektir.

Hz. Ömer (r.a.):  "Yâ Rasûlallah! Nefislerimizi koruruz fakat ailemizi nasıl koruyabiliriz?" demişti.  Allah Rasûlü (s.a.s.) Efendimiz şöyle buyurdu:  "Allah'ın sizi nehyettiği şeylerden onları nehyeder ve Allah'ın size emrettiği şeyleri onlara emrederseniz. Bu şekilde onları korumuş olursunuz." (Hakk Dini Kur'an Dili, c; 6 sh:   5112) 

Çocuklarını iyi yetiştiren kimselerin öldükten sonra da sevap defteri kapanmaz. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur: 

عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ ‏"‏ إِذَا مَاتَ الإِنْسَانُ انْقَطَعَ عَنْهُ عَمَلُهُ إِلاَّ مِنْ ثَلاَثَةٍ إِلاَّ مِنْ صَدَقَةٍ جَارِيَةٍ أَوْ عِلْمٍ يُنْتَفَعُ بِهِ أَوْ وَلَدٍ صَالِحٍ يَدْعُو لَهُ ‏"‏ ‏

"İnsanoğlu öldüğü zaman amel defteri kapanır. Ancak üç kimsenin (sevap defteri) kapanmaz. Sadaka-i cariye (cami, medrese, çeşme gibi kalıcı hayır eseri) bırakanlar. Hayırlı, faydalı ilim bırakanlar (dinî bir eser yazan veya ilmî icat ve keşif yapanlar). Anne ve babasına hayır duâ eden (salih ve hayırlı) bir çocuk bırakan." (Müslüm, Vasiye, 4310) 

Çocuklar Bizim İçin İmtihan Sebebidir:

Unutmayalım ki, Kur'an-ı Kerim bizleri şöyle uyarmaktadır: 

وَاعْلَمُواْ أَنَّمَا أَمْوَالُكُمْ وَأَوْلاَدُكُمْ فِتْنَةٌ وَأَنَّ اللّهَ عِندَهُ أَجْرٌ عَظِيمٌ

"Biliniz ki, mallarınız ve çocuklarınız imtihan sebebidir ve büyük mükafât Allah'ın katındadır." (Enfal, 8/28) 

إِنَّمَا أَمْوَالُكُمْ وَأَوْلَادُكُمْ فِتْنَةٌ وَاللَّهُ عِندَهُ أَجْرٌ عَظِيمٌ

"Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihandır. Büyük mükafât ise Allah'ın yanındadır." (Teğabün, 64/15) 

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تُلْهِكُمْ أَمْوَالُكُمْ وَلَا أَوْلَادُكُمْ عَن ذِكْرِ اللَّهِ وَمَن يَفْعَلْ ذَلِكَ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ

"Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ı anmaktan (zikretmekten) alıkoymasın. Kim bunu yaparsa, işte onlar ziyana uğrayanlardandır." (Münafigun, 63/9) 

Bazı Peygamberlerin Çocuklarına Yaptığı Öğütler: 

 Yüce Kitabımız Kur'an-ı Kerim'de, bazı peygamberlerin çocuklarına nasıl nasihat ettikleri anlatılmıştır.  Bu konuda bazı örnekler verebiliriz: 

وَوَصَّى بِهَا إِبْرَاهِيمُ بَنِيهِ وَيَعْقُوبُ يَا بَنِيَّ إِنَّ اللّهَ اصْطَفَى لَكُمُ الدِّينَ فَلاَ تَمُوتُنَّ إَلاَّ وَأَنتُم مُّسْلِمُونَ

"Bunu (Müslüman olmayı) İbrahim de kendi oğullarına vasiyet etti. Yakub da: "Oğullarım! Allah sizin için bu dini (İslâm'ı) seçti. O halde sadece Müslümanlar olarak ölünüz (dedi)." (Bakara, 2/132)

Lokman (a.s.)'ın Oğluna Yaptığı Nasihatler:

Lokman (a.s.)'ın oğluna yaptığı nasihatler bizim için örnek olmalıdır. Kur'an-ı Kerim'de Lokman (a.s.)'ın oğluna yaptığı nasihatler şöyle anlatılmıştır: 

وَإِذْ قَالَ لُقْمَانُ لِابْنِهِ وَهُوَ يَعِظُهُ يَا بُنَيَّ لَا تُشْرِكْ بِاللَّهِ إِنَّ الشِّرْكَ لَظُلْمٌ عَظِيمٌ

"Lokman, oğluna öğüt vererek: Yavrucuğum! Allah'a ortak koşma! Doğrusu şirk, büyük bir zulümdür, demişti. (Lokman, 31/13)

   يَا بُنَيَّ إِنَّهَا إِن تَكُ مِثْقَالَ حَبَّةٍ مِّنْ خَرْدَلٍ فَتَكُن فِي صَخْرَةٍ أَوْ فِي السَّمَاوَاتِ أَوْ فِي الْأَرْضِ يَأْتِ بِهَا اللَّهُ إِنَّ اللَّهَ لَطِيفٌ خَبِيرٌ   

(Lokman, öğütlerine devamla şöyle demişti:) Yavrucuğum! Yaptığın iş (iyilik ve kötülük), bir hardal tanesi ağırlığında bile olsa ve bu bir kayanın içinde veya göklerde yahut yerin derinliklerinde bulunsa, yine de Allah onu (senin karşına) getirir. Doğrusu Allah, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır. (Lokman, 31/16)

  يَا بُنَيَّ أَقِمِ الصَّلَاةَ وَأْمُرْ بِالْمَعْرُوفِ وَانْهَ عَنِ الْمُنكَرِ وَاصْبِرْ عَلَى مَا أَصَابَكَ إِنَّ ذَلِكَ مِنْ عَزْمِ الْأُمُورِ

Yavrucuğum! Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış, başına gelenlere sabret. Doğrusu bunlar azmedilmeye değer işlerdir. (Lokman, 31/17)

   وَلَا تُصَعِّرْ خَدَّكَ لِلنَّاسِ وَلَا تَمْشِ فِي الْأَرْضِ مَرَحًا إِنَّ اللَّهَ لَا يُحِبُّ كُلَّ مُخْتَالٍ فَخُورٍ   

Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Zira Allah, kendini beğenmiş övünüp duran kimseleri asla sevmez. (Lokman, 31/18)

 وَاقْصِدْ فِي مَشْيِكَ وَاغْضُضْ مِن صَوْتِكَ إِنَّ أَنكَرَ الْأَصْوَاتِ لَصَوْتُ الْحَمِيرِ   

Yürüyüşünde tabiî ol,sesini alçalt. Unutma ki, seslerin en çirkini merkeplerin sesidir." (Lokman, 31/ 19)

Çocuklarınıza Namazı Öğretin:

قَالَ النَّبِيُّ )صلعم( مُرُوا الصَّبِيَّ بِالصَّلَاةِ إِذَا بَلَغَ سَبْعَ سِنِينَ

“Çocuklarınıza yedi yaşına geldiklerinde namaz kılmalarını emredin.” (Ebu Davud, Salat, 417)

Ailede kılınan namaz, çocuklar için önemlidir. Farz namazları camide kılmalı ama sünnetleri çocukların da görüp örnek alacağını düşünerek evde de kılmalıdır.

Çocuklara Adaletli Davranmak:

سَمِعْتُ النُّعْمَانَ بْنَ بَشِيرٍ يَقُولُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ اعْدِلُوا بَيْنَ أَوْلَادِكُمْ اعْدِلُوا بَيْنَ أَبْنَائِكُمْ

“Erkek ve kız çocuklarınız arasında adaletli olunuz" (Ebû Davud, Büyû 83).

Çocuklara Sevgi, Şefkat ve Merhamet Göstermek:

Çocuklara sevgi ve şefkat göstermeliyiz.

 عَنْ رَسُولِ اللَّهِ )صلعم( قَالَ أَكْرِمُوا أَوْلَادَكُمْ وَأَحْسِنُوا أَدَبَهُمْ

“Çocuklarınıza hoş muamelede bulunun ve onları güzel terbiye edin.” buyurmuştur. (İbn Mace, Edeb, 3)

Çocuklara iyi davranmak, onları sevmek, onlara karşı şefkat ve merhamet göstermek İslâm Dini'nin emirlerindendir. Peygamber Efendimiz (s.a.s.), çocukları çok severdi. Her gördüğü yerde çocuklarla ilgilenir, onları okşardı. Bilhassa yetim çocuklara karşı müstesnâ bir ilgi gösterirdi. Ashabına da bu konularda tavsiyelerde bulunurdu.  Sahabe-i Kirâm'dan Ebû Hureyre (r.a.) anlatıyor:

أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ ـ رضى الله عنه ـ قَالَ قَبَّلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الْحَسَنَ بْنَ عَلِيٍّ وَعِنْدَهُ الأَقْرَعُ بْنُ حَابِسٍ التَّمِيمِيُّ جَالِسًا‏.‏ فَقَالَ الأَقْرَعُ إِنَّ لِي عَشَرَةً مِنَ الْوَلَدِ مَا قَبَّلْتُ مِنْهُمْ أَحَدًا‏.‏ فَنَظَرَ إِلَيْهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ قَالَ ‏"‏ مَنْ لاَ يَرْحَمُ لاَ يُرْحَمُ ‏"‏‏

Bir gün Rasûl-i Ekrem (s.a.s.), torunu Hz. Hasan (r.a.)'ı öpüyordu. O sırada yanında bulunan Akra bin Hâbis: "Benim on çocuğum var. Fakat onlardan hiçbirini öpmedim", dedi.  Peygamber Efendimiz, (evlat şefkatinden yoksun olan bu adama baktı ve):  "Merhamet etmeyene merhamet olunmaz." buyurdu. (Buhâri, Edeb 18(6063)

Çocuklara İyi Örnek Olmak:

عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَامِرٍ أَنَّهُ قَالَ أَنْ دَعَتْنِي أُمِّي يَوْمًا وَرَسُولُ اللَّهِ)صلعم( قَاعِدٌ فِي بَيْتِنَا فَقَالَتْ هَا تَعَالَ أُعْطِيكَ فَقَالَ لَهَا رَسُولُ اللَّهِ)صلعم( وَمَا أَرَدْتِ تُعْطِيهِ قَالَتْ أُعْطِيهِ تَمْرًا فَقَالَ لَهَا رَسُولُ اللَّهِ )صلعم( أَمَا إِنَّكِ لَوْ لَمْ تُعْطِهِ شَيْئًا كُتِبَتْ عَلَيْكِ كِذْبَةٌ

Abdullah b. Amr (r.a.) anlatıyor: “Ben küçüktüm, Peygamberimizin evimizde bulunduğu bir günde, annem beni: “Gel sana bir şey vereceğim” diye çağırdı. Peygamberimiz anneme: “Çocuğa ne vermek istedin?” diye sordu. Annem: “Hurma vereceğim.” dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz: “Eğer (çocuğu aldatıp ona) bir şey vermeyeydin, sana bir yalan günahı yazılırdı.” buyurdu. (Ebu Davud, Edep, 88, 4339)

Peygamberimiz burada önemli bir uyarıda bulunuyor. Anne-babaların yapmayacakları şeyleri çocuklarına va'd etmemelerini öğütlüyor. Bu,  hem anne babaların yalan söyleme gibi bir günahı işlemelerine  hem de çocukların ahlâkı üzerinde olumsuz etki yapmasına sebep olur.

Çocuklara Olumlu Davranışların Kazandırılması:

Çocuklara; doğruluk, cömertlik, kanaat ve şükür etme, özür dileme, israftan kaçınma, sorumluluk duygusu, okuma alışkanlığı, temizlik alışkanlığı, girişimcilik, para idaresi, iyimserlik, dua ve ibadet etme alışkanlığı kazandırılmalıdır. Bunlar dünya ve ahiret saadeti için gereklidir.

Çocuk Eğitimi ile İlgili Ana İlkeler

1- Çocuğu olduğu gibi kabul etmek: Çocuğumuzu kendimize benzetmeye zorlamamalıyız. Çünkü onlar bizim küçük bir kopyamız değildir. Onun kendi dünyası, heyecanları vardır.

2- Şartsız sevgi: Şartsız sevgi, gelişmiş insan olmanın en önemli kaynağıdır. Çocuğu eğitmek için sevmeme gibi yollarla tehdit etmek ve sindirmek; çocuğun tümden kendisinin sevilmeye değmez, değersiz biri olduğuna dair şuuraltı geliştirmesine sebep olur. Çocuğun sevgiyle büyüdüğü unutulmamalıdır.

3- Şefkat ve nezaket: Ne ekersen onu biçersin. Şefkat ve nezaketle yetiştirilen çocuk bu özelliklere sahip olmakla beraber ileride kibar ve sevimli biri olur.

4- Göz ve el teması: Çocuklar öpülüp kucaklanmak ve ilgi beklerler.

5- Tutarlı olmak: Anne-baba ve çocuk üzerinde etkili olan çevresindeki herkes birbirleri ile tutarlı olmalıdır. Aksi takdirde çocuklar sürekli ikilem yaşarlar.

6- Çocuğu ciddiye almak: Çocukların benlik bilinci 4-5 yaşına kadar oluşur. Bu yüzde ciddiye alınmamak, adam yerine konulmamak onları da üzer.

7- Eşit ve adil davranmak: Kız erkek ayırımı yapmak biri birinden üstün tutmak doğru değildir.

8- Utanca boğmamak: Utanç; kişinin öz varlığını kabul edememesi, kendinden hoşnut olmaması, kendini değersiz bulması sonucu yaşanan duygudur. Çocuğu bu anlamda utanç duymaya sevk edecek söz ve davranışlardan uzak durmak gerekir.

9- Bağımlı yetiştirmemek: Bağımlılık kişinin, bağımlı olduğunun onayını almadan harekete geçememesi, yaşı ne kadar büyürse büyüsün, bir çocuk cesaretsizliği ve teşebbüs zayıflığında olmasıdır. Bağımlı yetişenler hiçbir zaman kendi başlarına karar veremezler.

10- Ceza ve Mükafat: Adaletten ayrılmadan uygulanan ceza ve mükafat eğitim de önemlidir. Çocukların iyi davranışları takdir edilmelidir. Kişiliğini zedeleyici, kişiliğini hedef alan cezalardan kaçınılmalıdır.

11- Disiplin: Disiplin, bazı büyüklerin zannettiği gibi, büyüklerin emir vermesi, küçüklerin de hemen itaat etmesi demek değildir. Disiplin; çocuğa istenilen davranış ve alışkanlıkların kazandırılması, kendini denetleme(iç denetim-vicdan) yani ahlak olgunluğunu sağlamaktır.

12- Oyun: Çocuklar oyunla büyür. Çocuk oyunları, hayatın bir çekirdeğidir. Bütün insanlar orada gelişir, büyür ve oluşur. İnsanın en güzel ve olumlu yetenekleri orada yükselir. (Frobel) (Gülsen Atlı, Aile ve Çocuk Eğitimi Üzerine Sohbetler, Etüt y.)

Eğer bir çocuk:

Eğer bir çocuk; Sürekli eleştirilmişse, kınamayı, ayıplamayı,

Kin ortamında büyümüşse, kavga etmeyi,

Alay edilip aşağılanmışsa, sıkılıp utanmayı,

Devamlı utandırılarak terbiye edilmişse, kendini suçlamayı öğrenir.

Eğer bir çocuk; Hoşgörü ile yetiştirilmişse, sabırlı olmayı,

Desteklenip yüreklendirilmişse, kendine güven duymayı,

Övülmüş ve beğenilmişse, takdir etmeyi,

Hakkına saygı gösterilerek büyütülmüşse, inançlı olmayı

Kabul ve onay görmüşse, kendini sevmeyi,

Aile içinde dostluk ve arkadaşlık görmüşse,bu dünyada mutlu olmayı öğrenir. (Dorothy Nolte)

Ruhları aynalar gibi parlak, fotograf makinaları kadar süratli kayıt yapan çocukların ilk mektebleri, kendi haneleri, ilk terbiyecileri de anneleridir. Annelerin, sağda solda harcanmadan iyi birer terbiyeci olarak yetiştirilmeleri bir milletin varlığı ve bekâsı için en mühim bir esastır.

Aile İçi Eğitim

  Aile içinde çocuğa  karşı tutum çocuğun karekterinin gelişmesinde çok önemli bir etkendir. Bundan dolayı anne babanın çocuğa tutarlı bir şekilde, anlayış ve sabırla  yaklaşması gerekir. Aile ortamı çocuğun sosyalleştiği ilk ortam olduğundan çocuğa karşı bilinçli yaklaşım gelecekte kendine güvenli, sağlıklı düşünebilen, uyumlu, sevmeyi ve sevilmeyi bilen, sorumluluk ve kişilik sahibi bireyler yetişmesi için ilk adım olacaktır.

Çocuğumu "doğru"  yetiştireceğim demekten çok çocuğuma nasıl yaklaşırsam onun için daha iyi bir ebeveyn olurum demelisiniz. Çocuğunuza sevgi ile yaklaşmanız bir ön koşuldur bunun dışında şu noktalara dikkat etmek gerekir: 

•Çocuğunuzu yetiştirirken onun sizin istediğiniz kişiliğe bürüneceğini düşünmeyin. Onunla kurduğunuz iyi ilişki sayesinde ona tavsiyelerde bulunabilirsiniz.

•Onun size saygılı olmasını istediğiniz kadar siz de ona saygı göstermelisiniz.

•Ona yeterince zaman ayırın ve hoşgörülü davranmaya çalışın (kendi fikirlerini söyleme şansı tanıyın).

•Örnek bir aile olmaya çalışın ve hatalarınız olduğunda bunu kabullenin, ona asla yalan söylemeyin.

•Bazı şeyleri sizinle yaşayarak öğrenmesini sağlayın.

•Onun yanlışlarıyla fazlaca ilgilenmekten çok doğrularını yakalamaya çalışın.

•Para kullanmasını öğretmeye çalışın, boşuna para harcamak yerine gerektiğinde harcamasını öğretin.

•Onu devamlı başkalarıyla kıyaslamaktan kaçının ve kendisini aşmasını sağlayın.

•Ona ilgi göstermekten kaçınmayın ama bunu aşırıya kaçırmayın bundan sıkılabilir.

•Size yardım etmek istediğinde ona fırsat verin ve onu gayretinden ötürü kutlayın. Bu ona kendine güvenme duygusunu verecektir.

•Hatalarını gördüğünde onu suçlamayın yapması gerekenin ne olduğunu söyleyin.

•Eğitimine önem verin devamlı öğretmeniyle iletişim halinde olun.

•Ödevlerinde yardımcı olun ama asla onun yapması gerekeni siz yapmayın.

•Araştırmacı olmasına önem verin. Kendinize bir konu belirleyin ve bunu beraberce araştırın.

•Onu övmekten kaçınmayın bunu yaparken de aşırıya kaçmayın.

•Üstünden gelemeyeceği yükler vermekten kaçının.

•Onunla hiçbir konuda pazarlık etmeyin, rüşvet vermekten kaçının.

•Davranışlarına dikkat edin sürekli aynı hatayı yapıyorsa neden böyle davrandığını araştırın ve ona bunu düzeltmesinde yardımcı olun.

•Toplum içinde onu asla suçlamayın, bunu yalnız olduğunuz zamanda güzel bir biçimde söyleyin.

•Onu sevdiğinizi ona söyleyin, bunu göstermekten asla kaçınmayın.

•Yatmadan  önce çocuğunuza  kitap okuyun, okuma alışkanlığı bu yaşlarda edinilir. Eğer mali durumunuz elveriyorsa ona resimli kitaplar alın okuma bilmese de kitaplarla aşina olması ilerde okulda daha başarılı olmasına yardımcı olacaktır..

•Bütün çocukların da büyükler gibi ayrı bir birey  olduğunu  unutmayın. Onlara bir birey gibi yaklaşın, kişisel isteklerine saygı duyun.

•Hata yapması  için ona fırsat verin, kimse düşmeden bisiklete binmeyi öğrenemez.

•Çok fazla kural koymayın ama olan kurallara da uyun.

Çocuklara Tesir Eden Unsurlar 

Çocukların terbiye edilmesinde ve onlara yön vermede tesirli olan unsurların başında şunlar gelir: 

1- Aileler, 

2- Okullar, 

3- Basın-Yayın, 

4- Toplum, çevre; toplumda geçerli olan âdet ve gelenekler. 

Bu unsurların hepsi de müspet olmalıdır. 

Çocuklara Karşı Bazı Görevlerimiz:

1- Çocuğa, Müslümana yakışan güzel bir isim koymak 

2- Doğan çocuk kız olsun, erkek olsun Allah'ın verdiği bir emanet olarak hoş karşılamak. 

3- Çocuğu helâl süt ve gıdalarla beslemek. 

4- Çocuğun talim ve terbiyesini güzel yapmak: 

a- Okuma yazma ve Kur’an’ı Kerim öğretmek.

b- Gerekli sanat ve becerileri öğrenmesine yardımcı olmak.

c- Model örnek olarak Hz. Peygamber’i öğretmek.

5- Namaz kılmaya ve oruç tutmaya alıştırmak. 

6- Çocuğu kötülüklerden ve zararlı alışkanlıklardan korumak: 

a- Alkol ve sigaradan korumak. 

b- Uyuşturucu maddelerden korumak. 

c-Müstehcenlikten korumak. 

d- Zararlı yayınlardan korumak. 

e- Kötü arkadaş çevresinden korumak. 

f- Kumar ve şans oyunlarından korumak. 

7- Millî ve manevi değerlere uygun tarzda yetiştirmek. 

Çocuklarının saâdetini isteyen  her ebeveyn, bu görevleri en iyi şekilde yerine getirmelidir.                                                               

Mehmet Eser.

 


* BENZER KONULAR

Allah’ı Ne Kadar Seviyoruz Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:40:07 ÖS]


Böyle Sevdik Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:35:30 ÖS]


Dostluk Üzerine Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:27:16 ÖS]


Sevmek-Sevilmek Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:21:12 ÖS]


Sermayemiz takvamız olsun Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:14:00 ÖS]


Bize De Dua Yâ Rasulallah (S.A.V) Gönderen: anadolu
[Bugün, 08:09:36 ÖS]


Çoban Deyip Geçmeyelim 2 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 08:04:55 ÖÖ]


Çoban Deyip Geçmeyelim 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:57:14 ÖÖ]


Yabancılaşmadan Değişmek ve Gelişmek Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:44:43 ÖÖ]


Suriye Olaylarının Perde Arkasında Neler Var 8 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:34:29 ÖÖ]


O insanı Yetiştiremezsek 1 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:25:16 ÖÖ]


Mutluluğun Sırrı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:12:56 ÖÖ]


Murada Ermek İçin Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 07:07:00 ÖÖ]


Bize Kalana Bakın Siz Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 06:02:09 ÖS]


Âlemler O’na Hayran Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:34:39 ÖS]


Dünya Nedir Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:25:53 ÖS]


Gönül Allah (CC) 'ta Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:22:44 ÖS]


İmani olgunluğun sırrı - Teslimiyet Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:15:04 ÖS]


İnsanın Manevi Yapısı (Ruh, Kalb, Akıl ve Nefs) İle İlgili Meseleler Gönderen: gurbetciyim
[Dün, 05:06:24 ÖS]


Esat Kabaklı - Sürgün - 320 KBPS Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 04:50:26 ÖS]