Gönderen Konu: Eğitimde Nebevi Metot (Okunma sayısı 527 defa)

fanidunya NET · « : Ocak 18, 2024, 09:43:58 ÖÖ »

Eğitimde Nebevi Metot

عَنْ أَنَسِ [بْنِ مَالِكٍ] قَالَ: خَدَمْتُ رَسُولَ اللَّهِ عَشْرَ سِنِينَ، وَاللَّهِ! مَا قَالَ لِى: أُفًّا قَطُّ، وَلاَ قَالَ لِى لِشَيْءٍ: لِمَ فَعَلْتَ كَذَا؟ وَهَلاَّ فَعَلْتَ كَذَا

Enes (b. Mâlik) şöyle demiştir: “Resûlullah’a on sene hizmet ettim. Vallahi bana bir kez olsun “Öf!” bile demedi. Herhangi bir şeyden dolayı, "Niçin böyle yaptın?" demediği gibi, “Şöyle yapsaydın ya!” da demedi.”
(Müslim, Fedâil, 51)

Eğitim-öğretim, Allah’ın peygamberlere yüklediği temel vazifelerden biridir. Ayetlerde Hz. Peygamber’in (s.a.s.) insanlara kitap ve hikmeti öğrettiği vurgulanmıştır. Yüce bir ahlak üzere yaratılan Hz. Peygamber’in (s.a.s.) dini tatbik, hakikatin tecellisi/temsili konusunda en güzel örnek (üsve-i hasene) olduğu ifade edilmiştir. Hz. Peygamber kendisini rahmet ve rehber, bereketli yağmur (Müslim, Fedâil, 15), muallim, müyessir/kolaylaştırıcı (Müslim, Talâk, 29), müsamahakâr (Ahmed b. Hanbel, 36/624) olarak tanıtmaktadır. Nitekim Hz. Peygamber’in (s.a.s.) eğitiminde yetişen Muaviye b. Hakem (r.a.) “Ne öncesinde ne de sonrasında onun gibi güzel bir eğitimci görmedim.’’(Müslim, Mesâcid, 33) ifadesiyle şahitliğini izhar etmiştir. Tarih, karanlığın en koyu olduğu bir toplumdan yeryüzünün en kıymetli fertlerini (Buhari, Şehâdât, 9) yetiştirmesi yönüyle Hz. Peygamber’i (s.a.s.) zirve rehber/önder olarak âdeta tescil etmiştir.

Hz. Aişe’nin (r.anha) “Onun ahlakı Kur’an’dı.” (Ahmed b. Hanbel, 41/48) tasviriyle Hz. Peygamber (s.a.s.), vahyi hayat kılarak insanlığı aydınlatmıştır. İhtiyaç odaklı eğitimle kiri/yanlışı/günahı bizzat temizlemiştir. (Müslim, Mesâcid, 52) Mütemmim vasfıyla eksikleri gidermiştir.

(Ahmed b. Hanbel, 4/513) Müminlere çok düşkün, şefkatli ve merhametli olduğu (Tevbe, 9/128) ise müsellemdir. Hz. Peygamber’in (s.a.s.), “Ben sizin için bir baba gibiyim.” (Ebu Davud, Tahâret, 4) rikkatiyle mescidin içinde bevleden bedeviye güzellikle öğüt vermesi (Buhari, Vudû, 58), hurma ağaçlarını taşlayan çocuğa azarlamak yerine doğruyu göstermesi ve iyiliği için dua etmesi (Ebu Davud, Cihâd, 85), zina arzusunu dile getiren delikanlıya hazlarıyla mücadelesinde incitmeden ikna edici cevaplar vererek yardımcı olması (Ahmed b. Hanbel, 5/257), hizmet edenlerine tek bir tokat bile atmaması (Müslim, Fedâil, 79) sevgi ve merhamet şiarının yansımalarından olduğu gibi kaba ve sert mizaçlı olmadığının da ispatıdır.

Hz. Peygamber (s.a.s.), inanan erkekleri ve kadınları birbirinin dostu kılan Allah’ın emri (Âl-i İmrân, 3/79) gereğince sorumluluk bilincinin tedrici yöntemle toplumun tüm katmanlarına sirayetine önem vermiştir. Yükümlülük zorlamaya değil, tercihe bağlıdır. Tedrici yöntemin temel dinamiklerinden biri “Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız. Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.” (Buhari, İlim, 11-12) muhalled sözüdür. Farabi’nin “Din, muameledir.” tanımında belirtildiği üzere karşılıklı davranış/ilişki hususunda Hz. Peygamber (s.a.s.) bizzat yaşantısıyla ümmetine örnek olduğu gibi bu hususta tavsiyelerde bulunmuştur. Nihai hakikatin kişi arzularına göre değil, Allah’ın iradesi, Peygamber’in izleğinde anlaşılabileceğini ortaya koymuştur. Bu sebeple nübüvvetin ziyasının her zaman ve mekâna sârî kılınması, sorunların çözümünde anahtar rolü vardır.

“Rabb’inin yoluna hikmetle ve güzel öğütle davet et.’’ (Nahl, 16/125) ayeti Hz. Peygamber’in (s.a.s.) nezahet ve nezaket toplumunu inşasında mihenktir. Ahlak temelli eğitim metodunda tebliğini ve temsilini sevgi ve merhamet ekseninde yapması, başarısının çağlar üstü deneyimlenebilir olduğunun açık kanıtıdır.

Hz. Peygamber’in (s.a.s.) dünyayla nezih ve tutarlı bir şekilde ilişkisi, çölleşmenin önüne geçebilmenin muhkem limanıdır. Beşeriyetin Kur’an ve sünnete sarılması; inanmış, adanmış, şahsiyetli, şerefli, adaletli, dürüst, hikmetli, öz güvenli, kabiliyetli, sevilen, güzel ahlaklı ve iyi kulların varlığını ortaya çıkarır. Bu da iyiyi kabullenmek ve güzeli benimsemek üzere (fıtrat) yaratılan beşerin (Müslim, Kader, 22) Hz. Peygamber’in eğitim-öğretim metodunu tahlil ve tatbikle mümkündür.

Hz. Peygamber (s.a.s.), muhatabının varlığını kabul etmiş, doğuştan edindiği haklarına saygı göstermiştir. Sevgisini açıkça dillendirmiş, rahm ü şefkatle, afv ü rahmetle davranmış, merhamet ve saygıyı sağlıklı iletişiminin vazgeçilmezi kılmıştır. Hz. Peygamber’in (s.a.s.) “Yavrucuğum” (Müslim, Âdâb, 31) ya da “Enescik” diye seslendiği (Müslim, Fedâil, 54) hâdimu’n-nebi Enes b. Malik’in “Küçüklerimize şefkat, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir.” (Tirmizî, Birr, 45) rivayeti bizlere ışık tutmaktadır. Hz. Peygamber’in (s.a.s.) “Hiçbir anne baba çocuğuna güzel terbiyeden daha kıymetli bir bağışta bulunmamıştır.” (Tirmizî, Birr, 33) sözünü iyi bir evlat yetiştirme arzusunda olan ebeveynlerin asla hatırdan çıkarmamaları gerekir. En onulmaz yarası olanlar, zihinlerinden/kalplerinden vurulmuş olanlar, rahmet peygamberinin şifalı pınarından içtiğinde yüreğinde insanlıktan izler taşımaya başlarlar.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Eğitimde Nebevi Metot (Okunma sayısı 527 defa)

fanidunya NET

Eğitimde Nebevi Metot

BENZER KONULAR