* FANİ DUNYA FORUM HABERLER

Gönderen Konu: Kur’an ve Çocuk Eğitimi  (Okunma sayısı 55 defa)

0 Üye ve 3 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi gurbetciyim

  • Global Moderator
  • *****
  • İleti: 2369
Kur’an ve Çocuk Eğitimi
« : Ocak 30, 2025, 08:06:26 ÖS »


Kur’an ve Çocuk Eğitimi

Kur'an'ı Çocuklara Öğretmede Ortaya Çıkan Engeller

  a. Kur'an insanın düşüncesinde nerede ise, kendinden sonraki neslinde düşüncesinde hemen hemen aynı yerde olacaktır. Bugün müslümanım diyen kişilerin çok büyük bir kısmı için Kur'an "anlaşılamaz" bir kitaptır ve Kur'an'ı anlamak için bazı "özel şahıslara" ihtiyaç duyulmaktadır. İnsan, seviyesi itibariyle Kur'an'a ulaşamaz(!). Yani Kur'an insanın anlayış seviyesine uygun bir kitap değildir. Bu çarpık ve olumsuz anlayışlarla Kur'an'a yaklaşan daha doğrusu yaklaşmayan bir insan, Kur'an'ı anlama ve onu yaşamına geçirmeye çalışma noktasında kendi kendine engel olmaktadır. Oysa ki Kur'an anlaşılabilir bir kitap olduğunun değişik surelerde defalarca ifade etmektedir. (12/2, 2/118, 11/1, 43/44, 24/6,..).

 Bu kadar açık ayetlere rağmen hala anlayamayız demek akletmemek demektir. Kur'an'ı anlayamayacak olanlar sadece aklı olmayanlardır ki aklı olmayanların üzerinde zaten Kur'an'ın anlaşılması ve yaşanması sorumluluğu yoktur.

 Böyle bir mantıkla çocuğu Kur'an'la tanıştıran yetişkin ise bir cinayet işleyecektir. Çocuk, Kur'an'dan korkacak, kendisine hitab etmediği ve anlaması mümkün olmadığı için ondan uzaklaşacaktır. Bu şekilde oluşacak düşünce bilgi yaşam boşluklarını ise bidat hurafe sekülerite dolduracaktır. Böylece çocuğun, sorgulama, düşünme ve düşüncelerini davranışa çevirebilme yetileri kısırlaşacak ve çapsız bir mantıkla hayatı tanıyacak, yorumlayacak ve yaşamaya çalışacaktır. Bu durumda da, anlaşılamayacak bir kitapla uğraşmak yerine ondan uzaklaşma süreci başlayacaktır.

 b. Kur'an bir bütündür ve tümünde verilen mesaj anlaşılabilirdir. Bütünün olmadığı yerde parçaların çok büyük bir anlamı yoktur. Kur'an okumaya ve anlamaya çalışıldığı noktada bütününün verdiği düşünce sisteminden sure ve ayetlere doğru giden bir anlayış geliştirilmelidir. Her ayete ayrı anlamlar yüklemeye kalktığımızda Kur'an'ı bir bilinmezler yumağına çeviririz. Bu bilinmezlik insanı, Kur'an' ın yaşanamayacağına doğru götürür. Bu da bizim Kur'an'ı gereğince tanımadığımızı, anlamadığımızı, ne olduğunu bilmediğimizi gösterir.

 Bu bakış açısı çocuğa verildiğinde ise, çocuk bu şekliyle Kur'an'ı istenildiği ölçüde doğru tanıyamayacağından Kur'an'ın kutlu mesajından mahrum kalmış olur. Çocuk, Kur'an'ı anlamak için bir ölçü bulamadığından Kur'an'a yaklaşma, anlama ve yaşama geçirme problemleri yaşayacaktır.

 c. Kur'an'a yaklaşmamak için geliştirilen bahanelerden biriside peygamberdir. Peygamber olağanüstü, insanüstü birisi olarak algılandığından ve O'ndaki insan olma özelliği görmezden gelindiğinden, O'na gelen vahyinde anlaşılması ve yaşanabilmesi imkansız hale gelmiştir. Kur'an, peygamberin görevlerini ve yaşam biçimini açık olarak anlatmasına rağmen insanlar Kur'an okumadıklarından peygamber için ipe sapa gelmez inanışlar oluşturmuşlardır. Peygamberi Allah'a ve Allah'ın gönderdiği dine ortak etmeye çalışılmıştır ve hala bu devam etmektedir.O'nun vahyi alması, yaşaması ve bizlere güzel örnek olmasını yeterli bulmayanlar, O'na küçük tanrılıklar izafe etmeye çalışmaktadır.Bu tip insanlar bu yaptıklarıyla, "Bende ancak sizin gibi bir  insanım…"(18/110) ayetini hiçe sayıyorlar. İnsanlar; peygamberi, insanlara müjdeci ve uyarıcı (34/28), öğüt verici (88/21,22) olarak değil, farklı bir dünyadan gelmiş, farklı bir canlı olarak görme eğilimindedirler. Mekkeli müşriklerin de itiraz ettiği durum peygamberin, çarşıda pazarda dolaşan, yiyen, içen, uyuyan, hasta olan, evlenen vs… birisi olması değil miydi? Peygambere tabi olduğunu iddia eden, müslümanım diyen kişilerin bu yaptıklarıyla Mekke'lilerden ne farkları vardır?

 Çocuklara böyle bir peygamberi anlattığınızda, onlar peygamberin doğal bir insan olup hayata dair bir şeyler anlatmak yerine, saraylarda, köşklerde yaşayan, tahtlarda oturan, zenginlik sahibi olan, olağanüstü fiziki güçleri bulunan, her şeyi bilip her şeye cevap verebilen, bu gezegen dışından gelmiş birisini canlandırırlar düşünce dünyalarında. Yüz erkek gücüne sahip(!) bir peygambere süpermen kıyafeti giydirirler. Ölmediğini söylerseniz, hayaletlere inanırlar. Bu şekilde tanımlanabilecek tüm özelliklerine(!) zihinlerinde hep yanlış karşılıklar bulabilirler ve zihinlere müdahale etme imkanı olmadığından bu karşılıkları ortadan kaldırmak mümkün olmaz. Bu kadar güçlü ve kudretli peygamberin ise davetinden dolayı çektiği sıkıntılarını, savaşlarındaki zorluklarını, hicretini, Medine'de yöneticiliğinin getirdiği yorgunluklarını, mescid yapılırken taşıdığı taşları, kısacası bir yaşam peygamberi olduğunu anlayamaz çocuklar. Böyle bir peygamberin getirdiği Kur'an'dan uzak kalmaları da çok normal hale gelir.

 d. Kur'an'ın hayatla iç içe bir duruşu, içeriği ve peygamberde görülen mükemmel bir yaşam örneği vardır. Onu en iyi anlayan ve yaşayanlar ise Allah'tan gerektiği gibi korkan (3/10) müminlerdir.

 Günümüz dünyasındaki yaşam ise, tümüyle Allah'tan bağımsız, seküler, hazcı, vandal, bayağı ve insanlık onurunu alçaltıcı bir şekildedir.

Müslümanlar kendi konumlarıyla toplumdaki herhangi biri olarak kabullenilemeyince bir tercihle karşı karşıya kalmaktadırlar. Toplumun kurallarına uyan, toplumdan itilmişlik yaptırımından korkan, yalnız kalmak istemeyen, toplumun genel yaşam biçimleriyle yaşamaya çalışan birisi olmak ya da olmamak. Çünkü toplumun, Kur'an'ın belirttiği ve istediği şekilde yaşayan bir kişiyi kınaması, aşağılaması, çekiştirmesi ve dışlayarak o kişiyi "öteki" yapması, kişi için en güçlü yaptırımlardan birisidir. Burada dikkat edilmesi gereken konu Allah'tan korkmaktır. Allah yerine, toplumun yaptırımlarından korkmak insanın Kur'an'a yaklaşmasına çok ciddi bir engel teşkil eder.

 Çocuklara; özgür düşünceli, sorgulayan, yanlışlara her ne pahasına olursa olsun karşı duran, ahlaklı, faziletli bir duruş örneği model şahsiyetler gösterilmezse bulunulan konumu ve duruşu çocuk da kanıksayacak ve kendiside böyle bir davranış biçimini hayatına geçirecektir. Müslümanlar Kur'an'a rağmen yapılan yanlışlara karşı çıkmaktan çekinerek "insanlar ne der…", "alimlerin görüşleri böyleyken…", "tüm yapılan çalışmalar ve kişiler yanlış da sen mi doğrusun…" türünden korku, tereddüt ve şüphelere kapılırlarsa kendileri gibi gelen yeni nesilleri de Kur'an'a yaklaşmaktan, onu anlamaktan, onu yaşamaktan alıkoyar, engeller, geri bırakırlar.

 Bugün bizim ve özellikle gelen yeni neslin karşısında dağ gibi duran 14 asırlık gelenekle insanlar Kur'an'dan uzak kalmaktadırlar. Özellikle toplumun eleştirisinden korkarak Kur'an okumak yerine bu geleneğin kitaplarıyla büyüyen nesil gelişemeyecek, değişemeyecek, dirilemeyecek ve "yeryüzünde din Allah'ın olana kadar"(8/39) çalışamayacaktır.

 e. Ülkemizin gerçekleri içerisinde eğitim sistemimiz, Kur'an'a yaklaşımın önündeki en büyük engellerden birisidir. Çocuklar, daha ilkokul birici sınıftan üniversiteye kadar    uzanan zorlu, çetin, uzun eğitimöğretim yürüyüşünde yok olmaktadır. Öyle bir karmaşıklık oluşturulmuştur ki aileler varlarını yoklarını, her şeylerini çocuklarının sözde eğitimine harcamaktadırlar. Kreşler, anaokulları, yaz okulları, kurslar, dershaneler hep çocuklarla dolup taşmaktadır. Çocukların nefes almaya zaman buldukları anda da yine bu boşluğu doldurmak için spor faaliyetleri,  yabancı dil gezileri, yüzme okulları gibi çalışmalara gönderilmektedir. Peki bu kadar yoğun yaşanan bir zaman diliminde Kur'an eğitimi nereye sıkıştırılacak?

 Çocuklara dünyanın "ahiretin tarlası" olduğu öğretilip ahirete dair bilgiler ne zaman ve hangi şekilde verilecektir? Çocuklarımızın kafalarına zorla sokuşturulmaya çalışılan bu bilgilerin neresine peygamberin Kur'an ahlakı, Kur'an yaşantısı sokulacaktır? Öğretilen Kur'an bilgisiyle ilgili sorular çoktan seçmeli test şeklinde    olmazsa, çocuklar Kur'an'ı anlayamayacak mıdır?...

 Şüphesiz Kur'an okuma, anlama ve yaşamının önündeki engeller bu anlatılanlarla sınırlı değildir. Burada sadece belli başlı bazı konulara değinildi. Bizler bu   engellerin ortadan kaldırılması ve Kur'an eksenli bir yaşamı çocuklara anlatabilmenin yöntemlerini araştırmalıyız.

İNTERNET RADYOMUZ. 24 SAAT YAYINDADIR.

RADYO  FANİDUNYA FM
Yükleme linklerini görebilmek için üye olmanız gerekmektedir. Üye Ol veya Giriş Yap

 


* BENZER KONULAR

Kireçlenme ve Korunma Yolları Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 06:54:52 ÖS]


Nasıl Bir Nesil Yetiştiriyoruz Gönderen: gurbetciyim
[Bugün, 06:52:13 ÖS]


Ali Nayer- Albümleri - Nette İlk Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 02:28:17 ÖS]


Erşan Ertekin - Yüce Allah'ım _ Güle Benzer - Nette İlk Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 01:58:19 ÖS]


Hasan Hüseyin - El-Melik - Nette İlk Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 01:40:29 ÖS]


Biz İşin Dedikodusundayız Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 11:19:49 ÖÖ]


İnanmak Nasıl Olur Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 11:14:13 ÖÖ]


Hakiki Dostun Mükâfatı Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 11:10:13 ÖÖ]


Mi’rac Hadisesi - Ahireti nebevî temaşa 7 Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 11:01:46 ÖÖ]


Her Can Ölümü Tadacaktır Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 10:51:41 ÖÖ]


Cihâda Hazırlanmak Da Bir İbâdettir Gönderen: fanidunya NET
[Bugün, 10:43:35 ÖÖ]


İlahi Dinle - Karma - Nette İlk Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 10:49:10 ÖS]


2025 - Karma İlahiler - Nette İlk Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 01:38:59 ÖS]


Modern Yalnızlık ve Camiler Gönderen: KOYLU
[Dün, 12:35:21 ÖS]


Gariplere Müjdeler Olsun Gönderen: KOYLU
[Dün, 12:32:08 ÖS]


Hanımlara En Çok Ne Yakışır Gönderen: KOYLU
[Dün, 12:28:36 ÖS]


Saygı Sevgiyi Ayakta Tutan Harçtır Gönderen: KOYLU
[Dün, 12:26:09 ÖS]


Her İnsan Karar Plan Program Sahibi Olmalıdır Gönderen: KOYLU
[Dün, 10:42:34 ÖÖ]


İnsan Zayıf Yaratılmıştır Gönderen: KOYLU
[Dün, 10:37:41 ÖÖ]


Günümüzde Ahlaki Çöküntü Gönderen: fanidunya NET
[Dün, 08:58:10 ÖÖ]